Filistin de devlet terörü uygulanıyor.

Topyekûn bir soykırım yapılıyor.
Hitlerin Almanya’dan kovmasıyla, ancak Filistin’de kendine yer bulan İsrail, gün geçtikçe plânlı ve programlı bir şekilde, genişleme ve yayılma politikasıyla insani kıyım uyguluyor.
İsrail vuruyor, tüm dünya seyrediyor ve Filistin topraklarını tamamen ele geçirmeye başlıyor.
Havadan sudan sebeplerle, genç, yaşlı çocuk-çocuk demeden, insanları katletmeye başlayarak, Filistin’i dolayısıyla bütün Müslümanları yok etmeye çalışıyor.
Karadan ve havadan Filistin’i ablukaya alan İsrail, zaman ilerledikçe, sayıları artık yüzlerle ifade edilen can kayıpları ve binlerle ifade edilen yaralıların sayısı, her geçen gün artmaktadır.
Tüm dünyanın gözleri önünde, elini kolunu sallayarak insanların tepesine bombalar yağdırıyorlar.
Daha düne kadar karşı olduklarını söylenen ülkeler bile, bugün aleni olarak İsrail’e destek veriyorlar.
ABD zaten hamiliğin yapıyor, bazı Avrupa ülkeleri neyse de, peki Almanya’ya ne oluyor acaba?
Demek ki mesele insanların  ölmesi değil, mesele başka!..
İşin içinde başka şeyler var.
Peki, İslam dünyasına ne oldu, onlar niye birlik olup, müdahale etmiyorlar.
Hitler Almanya’sında, soykırım uyguladığı Yahudileri, ne oldu da birdenbire savunma durumda kaldı.
Bu mezalim daha ne zamana kadar devam edecek, ne zaman dünya gözlerini açıp olanları görecek, duyacak bu katliamları ve soykırımları?
Dünyanın ortasında, Müslümanların tam da ortasında yer alarak, kudurmuş vaziyette ağzından salyalar akıtarak, sağa sola saldırmaya başlıyor.
Sayısal olarak az insan gücüne sahip olmasına rağmen, teknolojik olarak en ileri derecede silahlar ve cihazlara sahip olan İsrail, bütün dünyaya hükmetmiş, istediklerini kabul ettirmiş görünüyor.
Bir vatandaşının ölümüyle dünyaya yağa kaldıran İsrail, karşılığında binlerce Müslüman’ı katlederek, her geçen gün dünyanın ve özellikle Müslümanların kinini ve nefretini kazanıyor.
Ölen ve öldürülen o mazlum, suçsuz Müslüman’ın ahı, bedduası elbet bir gün başlarına belâ olacaktır.
Onların dünyanın başına belâ oldukları gibi, Müslümanların bedduası, akıttıkları kanlar da elbette onların başına belâ olacaktır.
Kendilerini seçilmiş insan ve sahip oldukları, olacakları toprakları da seçilmiş topraklar olarak gören lânetlenmiş İsrail, bütün Müslümanların soyunu kurutmaya yemin etmiş gibiler.
Öyle ki İsrail parlamentosundan bir kadın Milletvekili çıkmış, “bütün Müslüman kadınlarını öldüreceksin ki bir daha Müslümanlar doğurmasın” deme cüretini bile gösteriyor.
Bu ne cesaret, bu ne kendini bilmezlik!
Sana malum yarabbi, sana havale ediyoruz Yarab!
Belki şimdi galip ve zafer kazanıyor gibi görünebilirler; ama bir gün gelecek Zafer Müslümanların olacaktır, akıttıkları kan deryasında boğulup gidecekler Allah’ın izniyle.
Belki zafer geç gelebilir, ama güç olmayacaktır inşallah.
“Onlar istemeseler de Allah (CC) nurunu tamamlayacaktır” mazlumların, yetimlerin, hele o çocukların ahı yerde kalmayacaktır.
Zafer elbette inananların olacaktır.
“Hasbin Allah’u nimet vekil…”
 İnananlara sensin vekil yarab!
Kahhar ismi şerifinle, haksız ve zalimce Müslümanlara soykırım uygulayan ve onlara yardımcı olanları, kahr-u perişan eyle!
 
Kerim BAYDAK