Öncelikle hasta ve yaşlılar olmak üzere dost ziyaretinde bulunmayı severim. Tabii ki ziyaret edilmeyi de…

“İkinci memleketim” Ankara ve “Üçüncü Memleketim” İstanbul’da bulunduğumda, ziyaret listesine hemşerilerimizi de eklerim. Bu ziyaretlerin mekânı bazen Adıyamanlılar vakıf ve dernekleri, bazen de yaşına veya varsa hastalığına göre evleri veya işyerleridir.  
Bunlar içerisinde; sağcısı-solcusu, Alevi’si-Sünni’si, Kürt’ü-Türk’ü, yoksulu-varsılı demeden, hiçbir ayırım gözetmeden her destek isteyenin yardımına koşan, bazen elinde neşterle ameliyata giren bir “gönül insanı” dostum da vardı. Ankara’da Kızılay’a yakın özel muayenehanesine 5-6 yıl kadar önce nezaket ziyareti amacıyla “çat kapı” yapmak için zile bastığımda kapıyı açan olmamıştı. Eğer yakında veya hemen gelebilecek durumda ise geldiğimi iletmek için cep telefonundan aradığımda, “ofis masraflarını karşılayamadığından birkaç ay önce kapatmak zorunda kaldığını, çünkü gelen hasta dostlarından muayene ücreti isteyemediğini, yoksullardan ise zaten verseler de almadığını” söyleyerek yardımcı olabileceği konu varsa ilgilenebileceğini ifade etmişti. Teşekkür ettim. Birkaç gün sonra da bir ortak dostun mekânında buluşarak ziyareti eda etmiş oldum.  
Birçoğunuzun “Bu gönül insanı kim?” diye sorduğunu duyar gibiyim. Hemen söyleyeyim: Adıyaman’da Yeniyol Gazetesinden, askerlik yaşamına “koca bir nokta” koyup bir siyasi partiden milletvekili aday adayı olduğunu öğrendiğim, profesörlük için boş kadro bekleyen hemşerimiz Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Tabip Kıdemli Albay Doç. Dr. Abdurrahman Bakır. 
31 Temmuz tarihli Milliyet gazetesindeki bir haber üzerine kaleme aldığım “Böyle komutanlar da var” başlıklı 5 Ekim 2010 tarihli yazımızda ifade ettiğim gibi aynı zamanda fedakâr… 
Aday adayı olduğu siyasi partinin adını yazmıyorum. Önemsemiyorum da… Çünkü kendisi de günlük yaşamında insanların hangi partiden olduğunu önemsemez, ayrım yapmazdı.  Adeta Mevlana gibi… Ve ettiği Hipokrat yeminindeki gibi…
Adıyaman’ın dağ köylerinden Kayatepe(Rezip)’de doğup ilk ve ortaokulu yatılı okuyan Abdurrahman Bakır;  tıbbi ve askeri kariyerine karşın doğallığını ve tam bir “Anadolu insanı” olma özelliğini koruyabilen ve olası milletvekilliğinde de koruyabilecek ender insanlardan biri…  
İnsanların yolunu açtığın gibi senin de yolun açık olsun Abdurrahman Bey Kardeşim…