Kitleler arasında köprü görevi gören, haber ve yayınlarıyla bilgi akışında bulunan basın ve medya kuruluşları; genel anlamda toplumlarda var olan sorunların çözüme kavuşması bakımından gayret gösterirler.
Sorunların giderilmesi, görünmeyenlerin görünür hale gelmesi babında göstermiş oldukları çabanın neticesinde, zaman zaman kimileri tarafından hedef tahtasına oturtulur, acımasızca eleştiri bombardımanına tutulur. Kimi zaman da birilerinin lehine davranmış olmalarından ötürü övgüye mazhar olurlar…
Sonuçta ne olursa olsun demokrasinin vazgeçilmez unsurlarından ve çağımızın olmazsa olmazlarından olan söz konusu kurumlar, toplum yararına çalışıyor olmalarından ötürü önemli bir görevi ifa etmektedirler.
Malum kurumlardan bahsederken, elbette köşe yazarlarını da yabana atmamak lazım: Gazete sayfalarında etkin rol oynayan kimi yazarlar da yorumlarıyla toplum yararına önemli derecede hizmet etmektedirler.
Köşelerine taşımış oldukları yazıları, genel anlamda sorunların çözümlenmesi amacında olduğu için, bazen birtakım çevrelerin zülfüyârına dokunuyor olmalarından ötürü onlarda zaman zaman eleştirilerin hedefinde olmaktadırlar.
Dolayısıyla bu mesleğin odağında bulunanlar her daim eleştirilmeyle karşı karşıyadırlar, ama ne olursa olsun görevlerinin kutsiyetine inandıkları için doğru bildikleri yoldan gitmelidirler…
Hasbelkader bu mesleğin içinde olmam hasebiyle, Adıyaman’ımızın daha çok yaşanabilir bir kent konumuna gelebilmesi için bende her şeye rağmen bir şeyler yazıp çizmeye gayret etmekteyim.
Bir süre önce, şehrimizin en önemli sorunlarından birsini köşeme taşımıştım:
Kuytu köşelerde bali, tiner ve benzer maddeleri burnuna çeken çocuklara sık sık rastlayınca, düşmüş oldukları durumdan kurtarılmaları düşüncesiyle “İlin Yöneticileri Nerede” başlıklı bir yazı kaleme almıştım.
Takriben bir ay sonra Valilik tarafından gazetemize (Yeniyol Gazetesi) gelen bir yazıda; sorunun çözümüyle ilgili geniş çaplı bir çalışmanın yapıldığı, çeşitli komisyonların kurulduğu ve bundan dolayı birçok müdürlüğün koordineli çalıştığı belirtilmişti.
Gazetemiz ise, söz konusu yazıyı 01 Ağustos Cuma günü sayfasına taşıyıp, kamuoyuyla paylaşmakla önemli bir görevi ifa etmişti.
Valiliğimizin göstermiş olduğu bu duyarlılığına karşı, “Marifetler iltifata tabidir” ilkesini özümsemiş birisi olarak elbette bana da büyük bir teşekkür etmek düşüyordu.
Köşemizde eleştiri yapmayı biliyorsak, yeri geldiğinde ve gerektiğinde teşekkür etmeyi de bileceğiz…
Madde bağımlılarının düşmüş oldukları durumdan kurtarılmaları amacıyla harekete geçen Valiliğimize, Valilikle birlikte konuyla ilgili organizeli çalışan müdürlüklerimize, konuyu sayfalarına taşıyan gazetemize ve internet sitelerine sonsuz teşekkür ediyorum.
Selam, sevgi ve gönül dolusu muhabbetlerimle…
Bilal KARADAĞ
