Dünya hayatına ilişkin en basit şeyde bile, hemen yaratana el açıp başlıyoruz duaya.

“Allah’ım çok borcum var yardım et”

“Allah’ım lütfen işten çıkarılanlardan biri ben olmayayım”

“Allah’ım sen yardım et de şu okulu bitireyim”

“Allah’ım bu yıl da tatile gideyim yardım et”

“Allah’ım o telefonu alayım, ne olur”

“Allah’ım o kızla buluşmamız güzel olsun, güzel geçsin”

“Allah’ım şu mevki, makam, koltuğu bana nasip et”

Sadece fani dünyayı ilgilendiren, sayısızca arzu istek ve talepler için, Cenab-ı Allah’tan yardım istiyoruz.

Yardım elbette istenecektir.

Elbette yardım bizleri yaratan Hâkim-i Mutlak ‘tan istenecektir.

Ancak sanki bir şey yokmuş gibi, sadece bu dünyadan ibaret olan dünyalıklar için dua ve niyazda bulanarak,  gidilmesi mutlak âlem olan ahireti yok saymak pek de mantıklı ve akıl karı değildir.

Ahiret yurdundaki nimetlerin yanında çok sönük, silik ve küçük dünya nimetlerine dört elle sarılmak, akıllı kişilerin pek yapacağı bir şey değildir.

Allah’ın (cc) istediği bir kul, peygambere yakışır bir ümmet olabilmek için, hayatımızı düzenleyen Kuran’ı Kerim’i iyi okuyup, anlamak ve hayatımıza tatbik etmemiz gerekiyor. Ancak Kur’an okumakla hatalarımızın farkına varır, her şeyin bu dünyadan ibaret olmadığının farkına varabiliriz. İşte o zaman nerede, ne zaman, nasıl ve kime el açıp isteklerde ve yardımda bulunabileceğimizi anlarız, anlayabiliriz.

Allah (cc) herkese istediğini verir elbet. Bu dünya için isteyenlere bu dünyada, ahiret için isteyenlere ahirette verecektir şüphesiz.

Nitekim Kuran’ı Kerim’de öyle diyor.

“…İnsanlardan bazısı şöyle der: “Ey Rabbimiz, bize dünyada ver!” Böylesi için ahirette bir nasip yoktur. Onlardan kimi de şöyle yakarır: “Ey Rabbimiz, bize dünyada da güzellik ver, ahirette de güzellik ver! Ve bizi ateş azabından koru!” İşte böyle diyenlere kazandıklarından bir nasip vardır. Allah, hesabı çok çabuk görür.
(Bakara, 200-202)”

Kuran’ı Kerim’de: “Peşin isteyene dünyada peşin veririz: Dilediğimize dilediğimiz kadar. Sonra da ona cehennemi veririz; yaslanır ona, kınanmış ve kovulmuş olarak. Kim de ahireti ister ve inanmış olarak ona yaraşır bir gayretle çalışırsa, böylelerinin gayretleri teşekkürle karşılanır. (İsra 18-19)”

Dua edeceğiz, her zaman yakarışlarda bulunacağız. Yardım isterken, dikkatli, özenli ve neyi, nasıl istediğimizin bilincinde olarak istemeliyiz. İsterken, sadece bu dünya için değil, ahiret hayatımız için de istemeliyiz.

Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için, ama her an ölecekmiş gibi de ahiret hayatı için çalışacağız” ve ona göre tertipli, düzenli ve kıvamında isteyeceğiz. Yoksa dünyalık isteklerimizin derdine düşerken, ahiret hayatımızı sıkıntıya sokabiliriz.

Dua edip, Allah’tan yardım isterken, neyi, ne kadar, istediğimizi çok iyi bilelim.

Bu dünyada dünyalık isteyeceğiz, ama ahiretten de asla vazgeçmeyeceğiz.

 

Kerim BAYDAK

[email protected]