Kadınlar, yaşamın her alanında olduğu gibi siyasette de var olmak, karar alma süreçlerinde söz sahibi olmak istiyor. Ancak “eşit temsil” yıllardır yalnızca bir söylem olarak kalıyor. Parlamentoda, yerel yönetimlerde ve parti yönetimlerinde kadın oranı hâlâ son derece düşük.
Oysa siyaset, kadın bakış açısına, emeğine ve duyarlılığına her zamankinden daha çok ihtiyaç duyuyor. Kadınların yer almadığı bir siyaset, toplumun yarısını görmezden gelmektir.
Siyasette Kadınlar Neden Görmezden Geliniyor ?
Siyasette kadınlar, toplumsal cinsiyet rolleri, erkek egemen yapı ve fırsat eşitsizlikleri nedeniyle görmezden geliniyor.
"Siyaset Emek İster " kitabımın önsözünü yazan değerli siyasetçi,diplomak,Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı gibi çok önemli görevlerde bulunmuş Sn. Murat Karayalçın'ın anlamlı tespitine katılıyorum. " Kadınların siyasette yeterince yer almamaları onların siyasetle ilgilenmek istememelerinden ileri gelmiyor. Siyaset alanındaki temel sorun,Türkiye siyasetinin kadınlara fırsat vermemesi!"...
Peki, eşit temsil nasıl mümkün olur?
- Cinsiyet kotası, sadece partilerin tüzüklerinde değil, fiilen hayata geçirilmelidir.
- Siyasi finansmana erişim, kadınlar için adil ve ulaşılabilir hale getirilmelidir. Adaylık sadece fikirle değil, imkânla da ilgilidir.
- Eğitim, mentorluk ve teşvik programlarıyla, kadınların siyasi katılımı desteklenmelidir.
- Şiddetten ve ayrımcılıktan uzak, eşitlikçi bir siyasi zemin oluşturulmalıdır. Kadınlar için siyaset caydırıcı değil, cesaretlendirici olmalıdır.
Gerçek eşitlik için siyasetin kapısı aralanmakla yetinilmemeli, sonuna kadar açılmalıdır.
Kadın yoksa demokrasi eksiktir.
Kadınların siyasette daha çok yer alması, sadece kadınların değil, toplumun tümünün yararınadır. Bu süreçte "pozitif ayrımcılık" yapılmalıdır.
"Güçlü kadın, güçlü toplum".
Unutmayalım: Kadın yoksa, demokrasi de eksiktir.