20-21. Dönem Milletvekili Mahmut Bozkurt:
“Mahmut Bozkurt Siyasete Hep Projelerle Girmiştir”
“Milletvekilliğinden İstifa Etmemin Sebebi Tütündür”
20-21. Dönem Milletvekili Mahmut Bozkurt gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Mercan Televizyonunda Mercan TV Genel Yayın Yönetmeni Mustafa İlik’in hazırlayıp sunduğu Güncel Özel Programına konuk olan Mahmut Bozkurt, siyasete dönme noktasında önemli açıklamalarda bulundu.
Siyaset bir amaç değil, amaçları gerçekleştirmeye giden yolda önemli bir araç olarak gördüğünü söyleyen Bozkurt Adıyaman’da siyasete başlamasını ise Adıyaman’a bir şeyler kazandırma adına evet diyeceğini söyledi.
Bozkurt canlı yayında şunları söyledi:
BASIN ÜLKEMİZİN DÖRDÜNCÜ ÖNEMLİ GÜCÜDÜR
“Bütün basın mensuplarımızın, çok zor şartlarda ağır görevi üstlenen gazetecilerimize teşekkür ediyorum. Basın ülkemizin 4. Önemli gücüdür. Basının özgür, tarafsız olmasını, halkın en temele hakkı olan haber alma özgürlüğü için hiçbir engel ile karşılaşmamasını, gelişmiş Avrupa ülkelerindeki standarda toplum hep bir arada ve kalemlerini güçlü bir şekilde kullanmalarını basın emekçilerimize nasip olmasını istiyorum.
ÜLKEMİZDE SİYASETİ DENGESİZLİĞE İHTİLALLER İTMİŞTİR
Her seçilmişin ana görevi hizmet olmalıdır. Siyasete başladığım günlerde de ben sürekli projeleri olan Mahmut Bozkurt olarak kendimi ortaya koymuşumdur. Çünkü bu bir sevdadır, özlemdir. 1994 yılında seçime girdiğimde Adıyaman’ın ciddi sorunları vardı. Ben Adıyaman ile sürekli iç içe yaşadım, sorunlarıyla yaşadım. İlk siyasete 1977 yılında Adalet Partisi ile başladım. O zamanlarda beni milletvekili olamaya hazırlıyordu Adıyaman halkı. Siyaset o zamanlar çok seviyeliydi, güzeldi. Ülke, memleket aşkıyla yoğun bir tempoda geçerdi. Ülkemizde siyaseti dengesizliğe ihtilaller itmiştir. Siyasete girdiğimde Adıyaman’a çok büyük hedefler, iddialar koydum. Hedefsiz bir yolda yürümeyi amaçsız yürüyen boş bir insana benzetirim. Adıyaman halkı hep Mahmut Bozkurt’u özlemiştir, bunun için ben çok gururluyum. Bu her siyasetçiye nasip olmaz.
BEN SİYASETE BAŞLADIĞIMDA KAFAMDA BİR ADIYAMAN KURDUM
Adıyaman’da siyasete girdiğimde Adıyaman köy görünümündeydi. Giriş yolları engebelli, bir gidiş bir geliş yollu. Yolların düzgün olmamasından dolayı Adıyaman’ın doğusu ve batısında onlarca insanımızı trafiğe kurban verdik. Adıyaman çileli ve ızdıraplı bir ildi. Dünyayı bilip bu çerçeve adıyaman’ı kalkındırmak için kafasında projeler üreten çok siyasetçimiz olmadı maalesef. Üniversite, havaalanı, organize sanayi bölgesi, Atatürk Bulvarı yoktu, sağlık hizmeti ve eğitimde müthiş bir sıkıntı vardı. Bunların hepsi Adıyaman için ciddi sorundu. Ben siyasete başladığımda kafamda bir Adıyaman kurdum. Yeni bir Adıyaman nasıl olmalı diye projeler ürettim. Tabi yaptıklarım oldu, yapamadıklarım oldu.
ÜNİVERSİTENİN, HAVAALANININ, ATATÜRK BULVARININ TEMELLERİNİ BİZ ATTIK
Bir ilçesini ve 72 köyünü Atatürk barajı göl havzasına vermiş bir iliz. Ben zannediyorum dünyada bunun bir örneği yokturdur. Dünyada bu kadar fedakarlık yapan bir il varsa inanıyorum o ile devletin de verdiği çok şeyler vardır. Atatürk bulvarının oluşumunu tamamladım. Adıyaman üniversitesini çok zor kurduk. Adıyaman üniversitesinin kurulması için tüm işlemleri temin etmemize rağmen YÖK sürekli ret etti. En son 1997 yılında da ret etmişti. Hiç unutmuyorum, o zaman başbakan olan Mesut Yılmaz bey havalimanının ve bu yolun temeli için geldiğinde Adıyaman isteğiydi üniversite. Mitinglerde halkımız üniversite diye sesini yükseltmişti. O zamanlar bu YÖK’ün ret durumunu başbakanımıza anlattığımızda mutlak suretle bunun onaylanması gerektiğini söyledim. Ve gerçekten 2 ay sonra üniversite onaylandı. Yollarımıza başladık, havalimanımızı bitirdik. Eğitimde o zamanlar ciddi manada yatırımlarımız oldu.
ANA PROJEMİZ SULAMA PROJEMİZDİ
Sulama projemiz ana projemizdi. Sulama projemiz Adıyaman’ın geleceğini belirlemede öncü rol oynayacak çok önemli projemizdi. Tünün o kadar önemliydi ki Türkiye’de 25 ilde, Adıyaman içinde en önemlisiydi. Biz iktidara geldiğimizde devlet Tekelin ileride özelleşeceğinin kararını vermişti. Tabi ben bunun üzerinde oynamalar yaptım. Sulamayı devreye sokabilir miyim, o zamana kadar hiç olmazsa vatandaş tütünden mağdur olmasın. Çünkü Adıyaman’da 33 bin adet tütün üreticisi vardı. O zamanlar Adıyaman’a 100 milyon dolar kadar para giriyordu tütünden dolayı. Bu tamamen Adıyaman’ın kendi emeğinden ürettiği paradır. Bu para Adıyaman’da döngüyü sağlayan çok önemli bir girdiydi. Şehri ayakta tutuyordu. Bunun gideceğini bildiğim için sulama projelerine geçmemiz gerektiğini sürekli vurguluyordum. Çetiptepe Barajı’nın temeli atıldı geçtiğimiz günlerde ama Adıyaman’a ne faydası var. Gömükan, Koçaali barajlarının ihale hazır hale iki yılda getirdik o zamanlar.
MİLLETVEKİLLİĞİNDEN İSTİFA ETMEMİN SEBEBİ TÜTÜNDÜR
2000 yılında tekel özelleştirileceği zaman Adıyaman’a gelip tüm muhtarlarımızlar bir toplantı yaptık. Tabi muhtarlarımız tedirgin, haklılarda. Bana çok büyük haklı baskılar oldu. Son olarak tütünün gideceğini söyledim ve benim derdimin sulamayı getirmek olduğunu belirttim. Bana dediler ki istifa edeceksin. Evet toplu bir şekilde ses bu oldu. Tütün elden giderse sen milletvekilliği yapma istifa et dediler muhtarlar. Bu haklı bir taleptir. Şimdi biz illa da milletvekili olacağız diye bir kelimenin içine girmemişiz ki. Ben milletvekilliğine ne muhtaçtım ne de ondan dolayı herhangi bir şeyim oldu. Türkiye’de belli standartlarda ciddi işlere imza atan iş adamıydım. İktidar partisi olarak tekel yasası görüşülürken, hükümeti aleyhine konuşan ilk milletvekillerinden birisiyim. Hükümetimize ve ortaklarına veryansın ettim. Adıyaman elden gidiyor yapmak zorundaydım. Türkiye’ye de getirdiği sorunlar vardı. Ben istifa etmek zorunda kaldım. Ama sulama projesini hazırlamıştım. Sonrasında gelen arkadaşlar benim başlattığım projeler için benim çok defa deklare etmeme rağmen benimle istişare etmediler. Kaybeden Adıyaman oldu maalesef. Sulama işimiz bitseydi Adıyaman Türkiye’nin tarım şehri olurdu. Tüm çalışmalarım Adıyaman’ı römork bir kent olmaktan çıkarmaktı. 1997’de organize sanayi bölgesinin temelini attım.
ADIYAMAN LİSTEDEN ÇIKARILINCA BAŞBAKAN MESUT YILMAZA İSTİFA DİLEKÇEMİ VERDİM
Teşvik noktasında bizim zamanımızda teröre bulaşmış illere yönelik olmasıydı. Bu sayı 20’di. Genel kurula geldiğinde sayının sadece olağaüstü hal bölgesini kapsadığını ve bu kapsamda 10 ile düştüğünü gördüğümde ve liste Adıyaman olmadığında hemen istifa dilekçemi o zaman başbakanımız olan Mesut Yılmaz beye verdim. Çünkü Adıyaman’a gelemezdim. Bunun üzerine genelgeyi çektik, kanunda ferdi geliri 2000 doların altın da olan illeri kapsayacak şekilde düzenledik ve Adıyaman o zamanda şaha kalktı. Bu düzenlemeyle Şanlıurfa, Malatya, Gaziantep, Kahramanmaraş yer almıyordu.
Biz Adıyaman halkı olarak bize iğne ucu kadar bir şefkat gösterildiğinde minnet duyarız. Ahde vefanın olduğu bir ildir Adıyaman. Nissipi Köprüsüyle ikinci çevre yolunun bitmesi lazımdı. Duble yolların mutlak surette bitmesi lazımdı. 400 km’lik yolun bitmesi gerekirdi. Devletten kendim için hiçbir işim olmamıştır.
MAHMUT BOZKURT SİYASETE HEP PROJELERLE GİRMİŞTİR
Benim ölçülerimde siyaset bir amaç değildir. Siyaset bir araçtır. Amaçları gerçekleştirmeye giden yolda önemli bir araçtır. Türkiye demokratik bir ülke, parlamenter sistem. Mahmut Bozkurt siyasete hep projelerle girmiştir. Söylediğini yapmıştır.
60 BİN VATANDAŞIMIZIN TALEBİNİ YERİNE GETİRDİM
8 yıllık milletvekilliği dönemimde hiçbir gelen hiçbir vatandaşımıza partisini, görünüşünü, ideolojisini sormadım. Bu süre zarfında 80 bin vatandaşımız beni ziyaret etti. Her insanımıza yardımcı oldum. 60 bin vatandaşımızın talebi yerine getirildi. Adıyaman’da bıraktığım bu güven benim en büyük sermayemdir. Siyasette kimseye rakip olma gibi bir düşüncem yok. Bunlardan kendimi arındırmışım. 12 yıl sonra bile Adıyaman halkı Mahmut Bozkurt diye biliyorsa ne mutlu bana.
BEN BOŞ ZEMİNLERDE SİYASET YAPMAM
Partilerden teklifler geliyor tabi. Mahmut Bozkurt’un siyaset yapması kolay değil. Ben boş zeminlerde siyaset yapmam. Bu güvenimin üzerine biraz daha güven ekleyemeyeceksem bu siyaset benim için asıl olmaz. Partilerden teklifler aldım. Partilerden teklifler aldığımda doğrusu kendimi hazır hissetmedim.
SİYASETE GİRMEM NOKTASINDA ADIYAMAN HALKINDAN GELEN ÇOK BASKI VAR
Her parti içerisinde tabanım var, arkadaşlarım var. Ben lider pozisyonlu değil, taban pozisyonlu siyaset yaptım. Girdiğim hiçbir şeçime genel başkanını getirmeyen bir siyasetçiyim. Önümüzdeki dönemlerde ne olur bilmiyorum. Siyasete girmem noktasında Adıyaman halkından gelen çok baskı var. Ben kimsenin kapısına gitmem. Milletvekilliği ile ilgili bir gelişme olduğunda Adıyaman halkıma söyleyeceğime söz veriyorum. Bu durumu her parti tabanında yer alan yol arkadaşlarımla paylaşırım. Ailemin görüş ve düşüncelerini alırım. Adıyaman için gerçekleştirmeyi düşündüğüm düşüncelerim var, bunu gerçekleşitirip gerçekleştirmeyeceğime bakarım. Yani Adıyaman’ı bir yerlere götürebilir miyim? ona bakarım.” Dedi.
