Karunlaşmayı Düşünenlerin Canı Sağ Olsun

 

Daha önce çevre illerimizden Diyarbakır ile Gaziantep büyükşehir iken, bugün etrafımızdaki kentlerin tamamı büyükşehir oldu.

            Dört bir yanı metropol illerle sarılmış, kendi kaderiyle baş başa bırakılmış bir haldedir Adıyaman.   

            Şanlıurfa sulu tarımıyla, sanayisiyle geliştikçe gelişiyor. Gaziantep desen zaten sanayi devi… Malatya, Kahramanmaraş ve Diyarbakır keza öyle… Hangi birini söylesem bilemiyorum.

            Hepsinin ortasında sıkışıp kalan Adıyaman’ın kaderinde ise, yılın 365 günü çevre illere giderek ırgatlık yapmak varmış.

            Yıllar yılı Adıyamanlının sırtına yapıştırılan ırgatlık yaftasını kaldırmayı bile düşünen yok, çünkü herkes bir hinlik peşinde.

            Bakıyorsun kimi makam-mevki derdinde, kimi şan-şöhret peşinde, kimi de cebini doldurup Karunlaşma düşüncesinde.

            İşin ilginç yanı ise, bakıyorsun bu tür düşüncede olanların hepsi dost-ahbap ilişkileri içindeymiş gibi görüntü sergiliyor, ancak hangi biri sırtını çevirdi mi bakıyorsunuz ki en yakını tarafından hançerleniyor.  

Şimdi sormak istiyorum; söz konusu hinliklerin odağında yer alan zevatların, toplumu düşünmeye zamanı olabilir mi?

            Hal itibariyle toplumu düşünen birileri olmayınca, çevre iller metropol de olsa, uzaya da gitse Adıyaman hep yerinde sayacağa, hep ırgatlığa talim edeceğe mahkumdur:

            Dört biryanımız akarsularla çevrili, Atatürk Barajı’nın göl havzası sınırlarımız dâhilinde, lakin buna rağmen hala sulu tarıma geçememişiz. 

İnanç ve tarih turizmi gibi önemli bir potansiyele sahibiz, gel gör ki bu değerlerimizi tanıtıp cazibe merkezi haline getiren yok.

Yer altı kaynakları deseniz, zaten coğrafyamızın tamamı petrol havzası.

Kentin kuzeyine bakıyorsunuz tamamı mermer yatağı, hem de sektör bazında kalitesi ispatlanmış…

Ancak buna rağmen ırgatız, buna rağmen komşu illerin hep gerisindeyiz. Böyle devam ederse; onlar daha da gelişeceğe benziyor, bizse geride kalmaya, yerimizde saymaya devam edeceğiz.

Eh ne diyelim, makam-mevki peşinde koşanların, Karunlaşmayı hedefleyenlerin, kendi geleceğini toplumun geleceğine tercih eden ferdiyetçilerin canı sağ olsun.

Selam, sevgi ve gönül dolusu muhabbetlerimle…