İnanıyorum…

Şafak sökecek, gün dönecek…Ufukta kızıllığıyla bir güneş görünecek...Döşünü yavrularına dayamış doğurgan anaç gibi emzirecek ayazda kalmış düşleri, rutubetli dehlizlerin köküne kibrit suyu, salkım söğüt uzanacak doruklara…Avlusuna dayanmadığı kapı, eşiğine süzülmediği pencere kalmayacak..Isıtacak saçak altlarında titreyen serçeleri, kış uykusundan uyandıracak börtü böcekleri…Muhannetin bağında boynu bükük canları diriltecek…

 

İnanıyorum...

Başı dumanlı dağlardan bir bulut yükselecek, irili ufaklı kaplayacak iki canlı ovaları, alışıla gelmiş kısır döngülere bir son verecek...Sofradaki kuru yufkayı sular gibi dört elle serpiştirince kıraçlara damlalarını yağmur, kanatları göğe değecek göçmen kuşların, çayır çimen yeşerecek yaylalar, çoban kavalı havasında kuzular meleyecek...Beti benzi açılacak sadık dost toprağın, yedi veren gül koncası yüzüne kan gelecek…

 

İnanıyorum…

İç gıdıklayan ince bir rüzgar esecek tepelerden, baba şefkatiyle okşayacak uzamış saçlarını öksüz çocukların..Sürülmüş falenlerin derinlerine savrulacak hünerli ellerle serpilmiş tohum…Alın teri taban gübresi emeğin ve inancın gül şurubu dualar…Sevgi yelpazesiyle semaya açılacak gözleri filiz filiz tomurcukların…

 

Kaya diplerinde kuzulayacak soğuk pınarlar, kıvrılıp gidecek kıyısında yarpuzlar bitmiş harık boyu…Dudakları kurumuş ceylanlar su içmeye inecek, eğilip gözesinde testisini dolduracak yorgun yolcular…Başına kurulup, türkü çığıracak aşıklar…

 

Kör talihine yanmayacak gelin kız, çilenin elinde dokuz doğurmayacak eli öpülesi kadın, sahipsizliğin bıtıraklı kundağında uyumayacak yarını meçhul sabi, sessiz çığlıklarıyla gözyaşlarını içine akıtmayacak yüreği yaralı adam…

 

Gün gelecek…

Bunca bolluğun ve bereketin içinde rızktan yana nasibini alamamış, adil gelir dağılımı ve eşit paylaşımların uzağında hep kaderine bırakılmış, baldıran acısı feryatlarına kulak asılmamış bu halk, gün gelecek bir yürek işçisi olarak iliklerine kadar işlemiş rezilliği, nasırlı ayağının çarpanası cahilliği, yakasının yağırı yoksulluğu, yetkin ellerin eseri itilmişliği- kakılmışlığı, hor görülmüşlüğü, bitmemiş hoyumların üstüne ağzı üstü asacak..Yaşam bahçesinin siyecinde boy vermiş kara çalıları tırpanlayacak taban taban, çıra gözleriyle yakacak…Nurlu yüzü karanlığı boğacak..

 

İnanıyorum...