Mezopotamya coğrafyasında yer alması hasebiyle, çok önemli ve zengin bir turizm potansiyeline sahiptir Adıyaman’ımız.  

Birçok alanda turizm zenginliğimiz var, lakin inanç ve kültür turizmi konusunda çok daha fazla şanslıyız…
Buram buram tarih kokan otantik mekânlar her adım başı karşımızda duruyor, keza inanç turizmi açısından önemli bir noktadayız.    
Öyleyse neden söz konusu potansiyelimizi geliştiremiyor, kamuoyu nezdinde daha çok tanıtımını yapamıyor, birer cazibe merkezi haline getirerek kitlelerin ilgi odağı haline getiremiyoruz?
Hani derler ya; “Tuzumuz var, unumuz var, şekerimiz var, yağımız var ama helva yapanımız yok.” 
Bizimkide o mesele; topraklarımızın her karışı turizm cenneti, fakat turist çekebilecek maharetimiz ya da ufkumuz yok.
Türkiye’de kabri tescillenmiş olan iki sahabeden birisi (Sfvan bin Muattal) memleketimizde bulunuyor, yeterince değerlendiremiyoruz.
Birkaç yıl önce bazı yetkililerimiz “Burada çok amaçlı bir külliye yapacağız” demişti, henüz gözle görülür bir şey yok. 
Bir cami temeli atıldı, oda karınca yürüyüşü misali ağır aksak yürüyor, yani önemli derecede bir ilerleme kaydedilmiyor. 
Türkiye’nin her tarafı duble yollarla örülürken, Sahabe’nin yolu hala eski Türkiye’den kalma… 
Keza Gerger yolu üzerinde Hz. Üzeyir Peygamber’in makamı var, bırakın yabancıların bilmesini, henüz Adıyamanlı hemşehrilerimizin bile birçoğu bu mekânın nerede olduğunu bilemiyor.
Bilinmediği gibi, kitlelerin ağırlanabileceği öyle ahım şahım bir sosyal amaçlı yerleşkesi de yok. 
Menzil’e gelince; Allah aşkına buraya gelenlerin hangisi Adıyaman’da konaklıyor, hangisi şehir merkezinde duraklıyor, hangisi kentimizin görülmesi gereken değerlerini görebiliyor? 
Dışarıdan gelenler Atatürk Bulvarı üzerinden transit geçiyor, hiçbir yerde duraksamadan dosdoğru Menzil’e gidiyor. 
Yine bu topraklarda metfun bulunan sayısızca evliya var, lakin doğru dürüst bilen yok. Bilinen türbelerin de cazibeliğini ifşa eden yok.
Bunca değerlerimiz varken, inanç turizminin geliştirilmesi konusunda neden kimse en ufak bir çaba harcamıyor? 
Doğrusu bunu anlamak mümkün değil!!!
Selam, sevgi ve gönül dolusu muhabbetlerimle…
                                   
                                                                           Bilal KARADAĞ
                                                               [email protected]