Türkiye genelinde olduğu gibi, Adıyaman’da da yaşanan kuraklık nedeniyle şehir içme suyu azalınca, hem dengesiz kullanımın önüne geçmek hem de kontrollü tüketimi sağlamak amacıyla belediye tarafından semtlere dönüşümlü olarak su verilmeye başlandı.

Belediyenin kısa vadede alacağın tedbirlerden biri olan dönüşümlü su verilmesi elbette palyatif bir çözümdür.
Esas çözüm vatandaşların çok hassas davranmalarında yatmaktadır. Adıyaman halkı bu sıkıntıları atlatana kadar israf etmeden, bencil davranmadan suyu kullanmalı. Hem kendisi böyle davranmalı hem de çevresinde böyle davranılması konusunda hassas olmalı. Buna uymayanlar varsa uyarmalı, olmazsa yetkili mercilere bilgi vermeli.
Çünkü birinin hoyratça ve gereksiz kullanımı doğrudan diğerini etkilemektedir.
Birimizin suyu israf ederek kullanması diğerinin suyu az kullanması hatta hiç kullanamaması demektir.
Özellikle de kaçak su kullanım konusunda çok ama çok duyarlı olmamız gerekiyor. Unutmayın, suyu kaçak kullananlar sizin hakkınızı kullanıyor demektir.
Bu nedenle hem kendimiz hassas olmalıyız hem de çevremizin de böyle olmasını sağlamalıyız.
Doğrusunu isterseniz bu konuda ben çok ümitliyim.
Yerli yerinde, usulüne ve üslubuna göre anlatıldığı takdirde bunu anlamayacak ve buna uymayacak hiçbir Adıyamanlı yoktur.
Çünkü benim hemşehrim fedakârdır. Çünkü benim hemşerim kendinden önce komşusunu ve diğer insanları düşünür.
Yeter ki benim hemşehrimin güvenini kazanın ve yeter ki benim hemşehrim inansın.
Gerisi kendiliğinden gelir.
Bunun en büyük örneğini geçtiğimiz gün Palanlı sınırlarında yaşanan orman yangınında gördük.
Yetkililerin yardım isteyen çağrısını alır almaz, ötesini düşünmeden kazmayı küreği kapıp yangın söndürmeye koşan hemşehrim, kendisinden fedakârlık istendiğinde gözünü kırpmadan bunu yapacağının örneğini çok güzel bir şekilde ortaya koymuştur.
“Nasıl yaparım, ne ile yaparım” gibi herhangi bir hesaba girmeden yangın söndürme çalışmalarına katılmak için araçların giremediği araziye koşan benim hemşehrim, kuraklığın şiddetli hissedildiği bugünlerde de suyu tasarruflu kullanacaktır, bundan kimsenin endişesi olmasın.
Suyu israf etmeden kullanmak için illa kuraklık olması veya suyun az olması gerekmiyor. Normal zamanlarda da suyu israf edilmeden kullanılması gerektiğini hemşehrilerimiz zaten bilmektedir.
Yeter ki birbirimizi zaman zaman uyaralım.
Yangın söndürmek için yardım çağrısını duymalarına rağmen rahatını bozmayan ve ilgisiz kalanlar olduğu gibi suyu bilinçli kullanma konusunda zafiyet gösterenler de olacaktır elbette. Bunu da kibarca uyararak, uymazlarsa yetkililere bildirerek aşabiliriz.
Yeri gelmişken şunu da ifade etmek isterim. Yangın kendiliğinden değil de birileri tarafından çıkarılmışsa yetkililerce derhal gerekli cezai işlemleri yapılmalıdır. Hiç kimsenin bir başkasını hakkını gasp etme ve onlara zarar verme hakkı yoktur.
Ayrıca yangın haberi alındığında zamanında ve yeterince müdahale edilip edilmediği, herhangi bir ihmal ve kastın olup olmadığı da iyi sorgulanmalıdır.
Bu afet karşısında duyarlı ve fedakârca davranan hemşerilerimize ve bütün kurumlarımıza hassaten teşekkür etmek istiyorum. Tabi farklı ve etkin bir profil ve tavır sergileyen Belediye Başkanı Hüsrev Kutlu’yu da özellikle anmak isterim.
Konuyu tekrar toplayacak olursak; Bu zor günlerde yetkililerin de çağrılarını dikkate alarak ve diğer insanları da düşünerek suyumuzu israf etmeden kullanmalıyız, kullanmayanları da uyarmalıyız.