Türkiye Yazarlar Birliği Adıyaman Şube Başkanı Mehmet Sait ULUÇAY, İstiklal Marşımızın kabülünün 94. yıl dönümü münasebetiyle bir açıklama yaptı.

Açıklaması aynen şu şekilde:

İSTİKLAL MARŞIMIZ 94 YAŞINDA

Yıl, 1920. Ülkemizin ekonomik gücü kırılmış, kaynakları tamamen tükenmiştir. Üretim yok denecek kadar durmuştur.  Esnaf ve sanatkârların ticaret durumu sönük, halkı çok fakir duruma düşmüştü. Ordumuz donanımsız, yorgun ve güçsüz kalmıştı. Halkın iradesi, azim ve kararlığı adeta sönüvermişti. Moraller çökmüş, yeis ve ümitsizlik, geleceğin karanlık olacağının işaretini veriyordu. Hep bağımsız ve hür yaşamış bu millet, aydınlığa, ışığa yol arıyordu.

                Bu karanlık tablo Türk Milletinin karakteriyle bağdaşmıyordu. Zifiri karanlıkların bir mücadele sonucu dağılacağı, bunun için de yeniden Milletin hissiyatının galebe gelmesi gerektiği kaçınılmazdı.

                Yeniden Milli Mücadele azim ve kararlılığın harekete geçmesi; moral yönünden çökmüş insanımızın heyecan ve hissiyatının diriltilmesine ihtiyaç vardı. Elzem olan bu ihtiyacın karşılanması için Türkiye Büyük Millet Meclisi, milletin bağımsızlık aşkını ve ruhunu harekete geçirecek bir istiklal marşının yazılması gerektiğine karar verir. 1920 Yılında aldığı bir kararla, istiklal marşı yazılması talebi halka duyurulur. Kazanan şaire de 500 lira ödül verilmesi kararlaştırılır.

                Türk Milletinin ve ordusunun yeni bir milli ruhla ayağa kalkması, istiklal savaşını kazanma imkânını sağlamak amacıyla Maarif Vekâletince 1921 yılında açılan güfte yarışmasına toplam 724 şiir katılmıştır. Ancak, bu şiirlerin hiç biri istenilen heyecanı terennüm etmeye yeterli görülmemiş, para ödülünün kaldırılması şartı ile Zamanın Maarif Vekili Hamdullah Suphi’nin ısrarı ile Burdur milletvekili Mehmet Akif Ersoy da bu yarışmaya katılmıştır. Ankara’daki Tacettin Dergâhına kapanarak yazdığı ve İstiklal savaşını verecek olan Türk Ordusu’na ithaf ettiği istiklal marşı, 12 Mart 1921 tarihli TBMM oturumunda büyük bir coşku ile kabul edilir.

                İstiklal Marşımızın Yazıldığı 1921 yılında, yurdumuz, yer yer Fransız, İngiliz, Yunan ve İtalyan orduların işgali altında bulunuyordu.  Birçok kaynakta belirtildiğine göre, İstiklal Marşımızın ilk mısralarının yazıldığı gece Şairin Sırtına alacak bir paltosu, sobasına atacak odunu bile yoktu. Bu yokluk içinde dahi ödülü reddeden şair, öyle ateşli mısralar vücuda getirdi ki, bitap ve yorgun düşmüş, ümitlerini tamamen yitirmiş bir milleti adeta yeniden ayağa kaldırdı.

                Kısaca, hissiyatımızın tercümanı olan Mehmet Akif ERSOY milli şairimiz, bu milli marşımızla kurtuluş mücadelemizin en önemli aktörü rolünü oynamıştır.  Milletimiz ve kahraman Türk Ordusu üzerinde bıraktığı etki tartışılmazdır.

                Bu gün itibarıyla dünün kasvetli havasını teneffüs etmeyen, bu günkü huzur ve mutluluğumuzun ödenen ağır bir bedel karşılığı olduğunu anlamayan, milli ve manevi hassasiyetlerimizden bihaber yaşayanlara çok hayıflandığımı, kızdığımı ve onları anlamakta zorlandığımı belirtmeliyim.

                94 yaşında olan İstiklal Marşımızı kaleme alan Milli şairimizi rahmet ve minnetle anıyor, Yeni bir istiklal Marşının bu millete yazdırtılmaması dileği ile milli değerlerimizin yaşatılması çalışmalarını yürüten her kese şükranlarımı ifade ediyorum.

Editör: Adıyaman Haber