Tunus’ta başlayan ve birçok ülkeyi sarmalayan “Arap Baharı” ateşi, Suriye’de şiddetle devam ederken, son zamanlarda tüm bölgeyi de olumsuz yönde etkilemeye başladı.

            Geçtiğimiz hafta radar keşfi amaçlı uçuş yapan jetimizin, uluslar arası sularda Suriye tarafından düşürülmüş olmasıyla birlikte, tansiyonun daha da yükselmesi bir yana, Suriye tarafından dün yapılan bir açıklama hayli dikkat çekiciydi.

Konuyla alakalı Ankara’nın fevri davranmadan “gereken yapılacak” mesajı üzerine, Suriye yönetimi, emperyalist güçleri işaret ederek, “iki taraf üzerinden oyunlar oynanıyor” şeklinde beyanda bulundu.

Şam yönetiminin bu yöndeki beyan ve tespiti çok doğru, ancak burada oyuna gelen Türkiye değil, kendileridir.

Eğer oyuna gelen Türkiye olsaydı, jetimizin düşürülmesiyle değil, iç karışıklıkların başladığı andan itibaren Mehmetçik girerdi Suriye’ye.

Görüldüğü üzere, Türkiye hep itidalli davrandı. Serinkanlı ve ağırbaşlılık gösterdi. Suriyeli kardeşlerimizin zarar görmemesi ve onların geleceği adına mantıklı bir politika izledi, izlemeye de devam ediyor.

Emperyalistlerin amacı baştan beri şuydu; Bölgesel ve küresel güç olma yolunda önemli merhaleler kat eden Türkiye’yi, Suriye bataklığına saplatarak, tekerine takoz koymaktı.

Ancak ülkemizin mantıklı ve kararlı politika izliyor olması münasebetiyle, onların bu yöndeki hevesleri kursağında debelenip duruyor.  

Zira bin yıllık geçmişe sahip olan milletimizin böyle bir oyuna gelmediği ve gelmeyeceği aşikâr, lakin Şam yönetiminin oyuna geldiği ayan beyan ortada.

Bugüne kadar birçok kez Yunanistan jetlerinin sınırlarımızı ihlal ettiği, keza bizimkilerin Yunan sınırlarına girdiği bilinen bir gerçek…                        

Son aylarda Doğu Akdeniz çevresinde sayısız ihlaller yaşandığını hatta İsrail savaş uçaklarının Türk hava sahasını defalarca ihlal ettiğini biliyoruz.

2007 yılında İsrail savaş uçaklarının Türk hava sahasını da kullanarak Suriye’ye saldırdığını, yine İsrail uçaklarının Lazkiye’de alçak uçuş yaptığını, Esed’in ikametgâhının üzerinde uçtuğunu biliyoruz.

İsrail uçakları her hafta Lübnan hava sahasında uçuyor, bunu da biliyoruz. Ama buna rağmen kimse kimsenin uçağını düşürmedi.

Ancak geçtiğimiz hafta, Şam yönetimi, sözde sınırları ihlal edildiği gerekçesiyle jetimizi anında düşürdü.

Buradan anlaşılan şudur; Beşer Esed yönetimi baştan beri oyuna geliyor. Kendisini, iktidarını bitirmiş olmakla beraber ülkesini de kaos ortamına sürükledi. Bölgeyi de olumsuz yönde etkiledi.

Artık miadı doldu dolmasına da, şu sıralar Esed sonrası mevcut rejimin değiştirilip değiştirilmeyeceği yönünde Türkiye dâhil birçok ülke arasında örtülü bir savaş sürüyor.    

Selam, sevgi ve gönül dolusu muhabbetlerimle…