Yolda kalmışa kol-kanat germek, mağdur ve mazlumun yanında olmak, yerinden yurdundan olana kucak açmak, garip gurabanın, yoksulun yardımına koşmak asırlardan buyana millet olarak şiarımızdır.

Osmanlının hükümran olduğu döneme baktığımızda, Asr-ı Saadet dönemini incelediğimizde öteden beri hem millet olarak, hem de inancımız gereği bu şiarı benimsemiş ve yaşatmışız.    
Osmanlı döneminde ecdadımız millet olarak bu güzel davranışı sergilediği gibi, aynı şekilde devlet olarak da sergilenmiş. Zaten vakıf müesseselerinin işlevi bunun en güzel örneğidir. 
Keza Hz. Peygamber efendimiz (S.A.V.) ve yanındaki sahabelerle birlikte Medine’ye muhacir olarak gittiklerinde, ensarların nasıl bir insanlık örneği sergiledikleri herkesin malumu…
Yaklaşık on beş asırdır muhacirlerle ensarların dayanışması hep konuşuldu. O günkü olumlu davranış her zaman örnek gösterildi, kıyamet sabahına kadar da gösterilecektir…
Çünkü o dönemde vaki olan söylem ve eylemlerin tamamı insanlık âlemi tarafından örnek alınması gereken en önemli hasletlerdir.
Geçmişte ecdadımız tarafından yaşanmış olan bu tür takdire şayan örneklere, ne acıdır ki günümüzde çok az rastlamaktayız:
Son üç yıldan buyana yanı başımızda bulunun Suriye’de oldukça vahim bir durum yaşanıyor. Söz konusu durumdan ötürü ülkemize sığınan Suriyeli kardeşlerimize kucak açmak, ensar olmak gerekirken maalesef tam tersini yapıyoruz.
Evet, devlet olarak Suriyeli muhacirlere kucak açmış, bir nebze de olsa yaralarını sarmaya ve de yabancılık çekmemeleri konusunda yardımcı oluyoruz, ancak millet olarak aynı hassasiyeti gösteremediğimize şahit oluyoruz:
Çadırkentlerin haricinde şehirlere ve farklı yerleşim merkezlerine gelip ikamet eden muhacirlerin tarım alanlarında parasız-pulsuz karın tokluğuna çalıştırıldıklarını duyuyoruz.
Çeşitli iş ve mesleklerde gün doğumundan gün batına dek oldukça düşük ücretlerle istihdam edildikleri yönünde duyumlar alıyoruz.
Bunun yanı sıra bu kardeşlerimizle ilgili ileri-geri konuşan, yakışıksız söylem ve eylemlerde bulunanlara rastlıyoruz.
Malum olumsuzlukların yaşanıyor olması geçmişimizle kıyaslandığında, millet olarak dejenerasyona uğradığımızı gösteriyor ki, bu da bize yakışmıyor.  
Çünkü hem inancımız gereği, hem de millet olarak bizim kitabımızda muhacirlere karşı menfi davranışlar sergilemek yazmıyor!
Selam, sevgi ve gönül dolusu muhabbetlerimle…
 
          Bilal KARADAĞ