Adıyamanda Çalışan Kadın, Mutlu Aile Projesi başlıyor.

Proje Koordinatörlüğünü Adıyaman Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç.Dr. Kenan Özcanın yaptığı projede, Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti tarafindan ortaklaşa finanse edilen ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Avrupa Birliği Koordinasyon Daire Başkanlığı’nın öncülüğünde gerçekleştirilecek olan “Dezavantajlı Kişilerin Sosyal Entegrasyonu ile İstihdam Edilebilirliklerinin Geliştirilmesi Hibe Programı”; dezavantajlı kadınların işgücü piyasasına erişimlerinin kolaylaştırılması ve iş gücü piyasasının önündeki engellerin ortadan kaldırılmasını amaçlıyor.

Proje Koordinatörü Özcan, yaptığı açıklamada, projenin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı,Avrupa Birliği ve Mali Yardımlar Dairesi Başkanlığı İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi Program Otoritesi (İKG PRO) ile Adıyaman Üniversitesi arasında 20.10.2016 tarihinde Ankara’da imzalandığını belirtti.

Projenin Adıyaman Üniversitesi öncülüğünde ve Kadın Merkezi Üretim Danışma ve Dayanışma Vakfı (KAMER) Adıyaman Temsilciliği ile ortaklaşa gerçekleştirileceğini ifade eden Özcan, Proje süresi bu kapsamda 2200 poje içerisinden ilk 145 proje arasına girmiştir.Projenin toplam süresi 12 ay ve bütçesi 130.783,96 Avro’dur.
Projenin hedef grupları; ortaokul ve lise mezunu, 18-40 yaş arasında, heyelan nedeniyle köylerinden zorunlu göç yaşamış ve şehrin kenar semptlerinde, afet  konutlarında yaşayan kadınlar ile gecekondu bölgelerinde işsiz ve/veya geçici düşük statülü işlerde ve mevsimlik tarım işçisi olarak çalışan, eski mahkum, engelli, Roman ya da Roman gibi yaşayan kişiler ile yoksulluk riski altında olmaları nedeniyle çoğu devlettin sağladığı yardımlarla geçinen 60 kadın projenin hedef grubunu oluşturmaktadır dedi.
Projeye katılımcılarına İş ve Sosyal Hayatta İletişim, Kadın Hakları, Temel Bilgisayar Becerileri, Ön Muhasebe, Temel Sekreterlik, İş Sağlığı ve Güvenliği olmak üzere toplam 520 saat FOET kodlu eğitimler ileKOSGEB tarafından Girişimcilik Eğitimi verileceğini vurgulayan Özcan, şöyle devam etti:

Dersleri başarı ile tamamlayan kursiyerlere beş ayrı alanda Halk Eğitim Mekezince uluslararası geçerliliği olan sertifika verilecektir. Eğitimler Adıyaman Üniversitesi öğretim üyelerince hafta sonu üniversitenin Altınşehir yerleşkesinde gerçekleştirilecektir.Katılımcılara proje süresince Psikolojik Danışmalık ve Rehberlik ile Kariyer Danışmalığı desteği sağlanacaktır.Eğitimlerini tamamlayan kursiyerler Halk Eğitim tarafından uluslar arası geçerli olan sertifika verilecek, Adıyaman İŞKUR tarafından “İşbaşı Eğitim Programı” kapsamında ve Adıyaman Sanayi ve Ticaret Odasının desteği ile dokuz ay KOBİ’lerde istihdam edilecektir.  Kadınların işgücü piyasasına katılmaları yüzyıllar boyunca vermiş oldukları çetin mücadeleler sonucunda elde edebilmişlerdir. Sanayi Devrimi, kadının çalışma yaşamına katılmasında bir dönüm noktası olmuş ve kadınlara ev içindeki annelik rollerinin dışında “ücretli kadın işgücü” rolünü de vermiştir. Kadınların iş yaşamına katılım oranı, erkek işgücünün azalmasına neden olan birinci ve özellikle ikinci dünya savaşından sonra tüm dünyada artmaya başlamıştır. Ülkemizde kadının çalışma yaşamına katılması tarihsel olarak iki dönemde ayrılır.Osmanlı İmparatorluğunun son dönemi ile Cumhuriyetin kurulmasının ilk döneminde, kadınların işgücü piyasasına katılımının sağlanması için önemli reformlar gerçekleştirilmiştir.Kadının toplumsal statüsü, 1839 Tanzimat Fermanı ile resmi boyutta tartışılmaya başlanmış ve kadınlara bazı haklar verilmiştir.Özellikle 1915 Balkan Savaşı ile başlayan erkek işgücü oranındaki azalma, işgücü talebini kadınlara doğru yöneltmiştir.Cumhuriyetin kurulmasıyla birlikte yapılan köklü reformlar kadınların çalışma yaşamına daha çok katılmalarını sağlamıştır.Devletçi sanayileşme politikaları, kadınların iktisadi yaşama katılmaları konusunda da önemli katkılar sağlamıştır.Sümerbank’ın kurulmasını müteakip ilk on yıllık bir süreçte toplam işçi içerisinde kadınların oranı %16.6’dan %28.6’ye yükselmiştir.Kadınların çalışma yaşamına aktif olarak katılmaları 1950’li yıllarda kentsel dönüşümün yaşanması sonucunda, kadınların bir kısmının kırsal alandaki ücretsiz aile işçisi olarak çalışmayı terk ederek, kentlere göç etmeleriyle başlamıştır. 1980’li yılların sonundan itibaren kamu teşekkülleri olan Tekel Sigara ve Sümerbank Mensucat Fabrikaları vb. kadınların yoğun bir biçimde istihdam edildiği ancak fabrikaların özeleştirilmesi özellikle daha az eğitim olanağından faydalanmış kadın istihdamının daralmasına neden olmuştur. TÜİK’e göre Türkiye’de kadın istihdamı 1988de % 36.1, 1989’da % 34.1 olmasına karşın 2000de yüzde % 26.6, 2005te % 23.3’e kadar gerilemiş ve  2010da tekrar yükselişe geçerek % 27.6, 2012’de % 29.5 ve 2014‘te %30.3 olmuştur. Son yıllarda çalışan kadın oranı artmasına rağmen, dünya ortalamasının daha çok altında kalmıştır.Dünya Çalışma Örgütüne (ILO) göre,dünyanın farklı bölgelerinde,  2000-2011 yılları arasında kadınların işgücüne katılım ortalamaları karşılaştırıldığında gelişmiş AB ülkelerinde %53, Orta ve Güney Avrupa ülkelrinde %49, Güney Asya %35, Güneydoğu Asya ve Pasifik %58, Doğu Asya % 69, Latin Amerika %49, Sahraaltı Afrika %65, Kuzey Afrika %22, Ortadoğu % 18 ve dünya ortalaması ise %51’dir. Türkiye’de 2014-2018 dönemini kapsayan onuncu Kalkınma Planı’nda da kadınların iş gücüne katılım hedefi  % 40 olarak belirlenmiş, ancak bu hedef bugün bile %60 olan OECD ortalamasının altında kalmaktadır. 
Türk kadını Cumhuriyetin kazanımlarının bir sonucu olarak üst düzey mesleklerde çalışma olanaklarına da ulaşabilmiştir.Öğretim üyeliği, doktorluk, mimarlık, öğretmenlik, avukatlık gibi birçok prestijli meslek grubu incelendiğinde, kadınlarımızın birçok gelişmiş Batılı ülke kadınlarına kıyasla çok daha yüksek oranlarda temsil edilmektedirler
KAMER Vakfı’nın  Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgesindeki 23 ve Karadeniz bölgesindeki üç ilde, 24 bin 723 kadınla yapılan yüz yüze görüşmeleri içeren “Kadın Hakları İnsan Haklarıdır Projesi’nin” nihai raporuna göre, kadınların % 90.0’ı şiddet yaşadığı, evlilik yaşı 18 ve daha yukarı olanların oranı %59.6 olmasına karşın 16-17 yaşlarında evlenenler %25.0, 13-15 yaş arasında evlenenler % 14.6 ve 12 ve daha küçük yaşta evlenenler ise %0.7 olduğu belirlenmiştir. Kadınların %60.7’si “görücü usulü” % 34.2’si “anlaşarak ve severek” % 5.1’i ise “zorla” evlendirildiği ve görücü usulü evlilik yapanların % 1.0’ı, “kan bedeli”, % 16.6 “berdel”, % 14.7’si “kuma”, % 1.7’I “kayın evliliği”, % 2.0’ı “beşik kertmesi” ve % 64.0’ı “akraba evliliği” olduğunu belirlemiştir diye bilgileri aktaran Özcan, Adıyaman Üniversitesi’ inde yapılan bir yüksel lisans projesinde şu sonuçlara ulaşılmıştır: Adıyaman Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından sadece il merkezinde 2002-2013 yılları içerisinde 211.300 kişiye 34.365.892 TL tutarındaki 118.265 ton kömür yardımı, 98.919 kişiye 6.271.047 TL eğitim yardımı, 52.747 kişiye 5.492.236 TL sağlık yardımı, 6.279 kişiye 57.826 TL tüp gebelik yardımı,  2002-2011 yılları arasında 16.700 kişi için  bir öğün sıcak yemek yardımı yapılarak 2.851.461 TL harcanmıştır. 2013 yılı içerisinde 29.389 kişiye 54.646.634 TLaile yardımı, Tek Seferlik Yardım başlığı altında 1.100 kişiye 589.605 TL nakdi yardım yapılmıştır. Sosyal devlet anlayışı içinde fakir halka bu fonlar sağlanmalı ancak, insanlar sürekli yardım yapmak yerine bu kişilerin üretici olmaları için bilgi ve beceriler kazandırılarak ve istihdam alanları yaratarak çalışmaları sağlanabilmelidir. KAMER Adıyaman Temsilciliğince, 2011-2013 yılları arasında, yaş ortalaması 38 ve her evden bir kadın olmak üzere toplam 7.523 kişi ile yüz yüze yapılan görüşme sonucunda hazırlanan rapora göre,  kadınların % 56.9 köyden şehre göç etmiş, bunun nedenleri arasında % 36.7’si  iş bulma umudu ve % 50.3’ü ise evlilikle ilgilidir. Kadınların % 29.4’ü okur-yazar değil, % 8,8’i okur-yazar, %  32.6’sı ilkokul, % 11.8’i ortaokul, % 12.3 lise, % 0.5’i meslek lisesi ve % 4.6’sı da üniversite mezunudur.  Kadınların % 90.0’ının gelir getiren bir işi bulunmamakta, % 0,8’i evde gelir getiren işlerde ve % 4.9’u ev dışında geçici işlerde çalışmaktadır. Aynı çalışmada, gecekondu bölgelerinde yapılan araştırmada kadınların % 13.8’i herhangi bir gelirlerinin olmadığı, % 42.7’si 100-500 TL arası, %30.6’sı  501-1000 TL arası, % 9.8’i 1001-2000 TL arası ve % 3.1’inin ise 2000 TL ve üzeri gelire sahip olduklarını belirtmişlerdir. Kadınlar % 65.5’i yaşadıkları mahallede işsizlik ve yoksulluk, % 12.1’i alt yapı, % 8.6’sı çevre temizliği, % 5.3’ temiz su ve % 8.5’i diğer sorunlarının olduğunu belirtmiştir.Kadınların % 49.3’ü bir işte çalışmaya, % 16.0’ı sosyal ve sağlık hizmetlerine, % 9.3’ü şiddetle mücadele için desteğe, % 6.4’ü okur yazarlık kurslarına ve % 20.0’ı da diğer durumlara gereksinimlerinin olduğunu belirtmişlerdir.Kadınların  % 36.3’ünün evlenme yaşı 12-17 yaş arasındadır. Bu mahallelerde kadınların % 79.4’ü görücü usulü ve % 86.8’i ise akrabaları ile evlendirilmişlerdir.
Adıyaman Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyelerince hazırlanan rapora göre, Adıyaman’daki hastanelerin acil servislerine, fiziksel şiddet nedeniyle başvuran kadın sayısı 2009’da % 5 olmasına karşın 2013’te % 35’e yükseldiği,  2013 yılında 790 kadın mağdurun emniyete başvurduğu belirlenmiştir ifadelerini kullandı.

 
İpekyol Kalkınma Ajansı’nın raporuna göre, Adıyaman’da sanayi ve hizmet sektöründe istihdam edilen kadınların genelde ilköğretim ve lise ve dengi okul mezunu olduğunu bildiren Özcan, konuşmasını şöyle tamamladı:

Kadınların % 91.0’ı işçi statüsünde çalışmasına karşın ildeki KOBİ yetkilileri, çalışan kadınlar için en çok gerekli gördükleri eğitimlerin başında ”bilgisayar destekli eğitimlerin” geldiğini belirtmişlerdir. Çalışan kadınların büyük bir çoğunluğunu ilköğretim ve lise ve dengi okul mezunudur. İŞKUR Adıyaman şubesince hazırlanan, işgücü piyasası araştırma raporuna göre 2015 yılının ilk 10 ayında kuruma başvuran 8.858 kadından sadece 808 kişi işe yerleştirilebilmiştir. Yani İŞKUR’a başvuran her 10 kadından sadece birisi işe başlayabilmiştir.Buna karşın işverenlerin %25.7’si işgücü piyasasında yeterli iş tecrübesi ve mesleğin gerektirdiği bilgi ve donanıma sahip olmadıkları için aradıkları elemanı bulamadıklarını belirtmişlerdir.Adıyaman’da 2014 yılında açık işlerde çalışacak olanların % 8’i lise ve dengi okul ve %11’inde ise lise üstü eğitimli olma talep edilmiştir. Talep edilen ek beceriler incelendiğin  % 13’ü bilgisayar kullanma, %15’i sorun çözme ve bağımsız karar verme, % 29’u iletişim ve ifade gücü, %20’si takımla çalışabilme ve % 93’ü iş ahlakına sahip olma gibi özelliklerin arandığı belirlenmiştir. Sonuç olarak, Adıyaman’da hedeflenen kadın grubuna sosyal ve teknik beceriler seti kazandırılarak işgücüne katılmalarının sağlanması hem hedef kitleye hem de sanayi ve hizmet sektörüne katkı sağlayacağından böyle bir proje uygulamasına gereksinim olduğu söylenebilir. Projenin yazım aşamasından bu güne kadar her türlü desteklerini esirgemeyen rektörümüz sayın Prof. Dr. Mustafa Talha Gönüllüye ve rektör yadımcısı Prof. Dr. Ali Aydın’a teşekkür ediyorum. Projeye destek veren vali yardımcısı sayın Murat Süzen’e, projeye rehberlik yapan Adıyaman AB Proje Ofisi uzmanı Sevde Salman’a, kursiyerlerin İşbaşı Eğitim Programından faydalanmasına katkı sağlayancak olan  İŞKUR Müdürü Sayın Ramazan Tatar’a ve müdür yardımcısı İrfan Turan’a, kursiyerleri sertifikalandıracak olan Adıyaman Halk Eğitim Müdürlüğü yöneticilerine ve kursiyerlerin istihdam edilmesine katkı sağlayacak olan Adıyaman Sanayi ve Ticaret Odası yöneticileri ile TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Güneydoğu Anadolu Bölge Başkanı Selda Tandoğan Demirel’e, ayrıca proje ortağımız KAMER Adıyaman Temsilciliği yöneticisi Serpil Ateş Korkmaz’a teşekkür ediyorum

Kaynak : PHA
Editör: Adıyaman Haber