nkarabatak22.jpg
Son yıllarda hepimiz demokrat olduk, demokrasiyi sahiplenmeye başladık, fikir ve ifade özgürlüğünün (sadece hakaret ve inançlara saldırı hariç) sınırsız olması gerektiğini savunduk…

 

Kâğıt üzerinde bu böyle tabii, pratikte ise ikiyüzlüyüz…

 

Ne yazık ki, bir süredir AK Parti Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner’in internete düşen eski bir ses kaydı tartışılıyor…

 

Başından beri içeriği hiç umursamadım, doğal bir eleştiri olarak aldım…

 

Üstelik de “geçmişte” olmuş bir konuşma ve o tarihte “hiç kimse rüştünü ispat etmiş” değildi ve iki muhalif partide görev yapıyorlardı.

 

Ama biz geçmişte söylenen ve bugün tevil edilen, hatta özür dilenen bir konuşmayı tartışıyoruz…

 

Tartışırken, ikiyüzlülüğün daniskasını gösterenlere şaşıyorum…

 

Değer yargılarımız değişmiş, hatayı kabullenmek, özür dilemek suç görülür olmuş…

 

Gittikçe insanlığımızdan mı çıkıyoruz ne?

 

Dobra olmak, gerçekleri söylemek, hatta itiraf etmek, düzeltmek, özür dilemek.. bütün bunlar “iyi insanın” özelliklerinden değil miydi?

 

Bütün güzel hasletlerimizi kaybetmeye mi başladık?

 

İyi insanlar iyi atlara binip giderken, insani yönlerimizi de beraberinde mi götürdü?

 

***

 

Ama biz tartışıyoruz…

 

Bazıları konuşanla ilgileniyor, bazıları içeriğiyle…

 

İktidara yakın olanlar da, muhalefette bulunanlar da, her iki terör örgütüne yakın duranlar da el birliğiyle Metiner’i linç etmeye çalışıyorlar…

 

Gerekçe “başbakanı eleştirmiş”, ay ne kadar ayıp etmiş…

 

Başbakanın hiç ama hiç eleştirilmeyeceğini düşünüyorlar demek ki…

 

İktidar yanlıları da bunu söylüyor, muhalefettekiler de, terör örgütüne yakın duranlar da, Ergenekon’un avukatlığını yapanlar da…

 

Elbirliğiyle, ağızbirliğiyle “Başbakanı nasıl eleştirir”, diye tamtam çalıyorlar…

 

Eleştirilir, bal gibi de eleştirilir…

 

Belki “insaflı ol kardeşim” denebilir, bunu da iktidara yakın olanlar söyler…

 

İlginç olansa daha çok muhalefettekiler söylüyor…

 

CHP’li bir milletvekili çıkıyor, “içeriğe” bakarak, başbakanı eleştirdiği için Metiner’e tepki gösteriyor…

 

Hayret, CHP, ne zamandan beri başbakanı savunmaya geçti?

 

Başınıza saksı mı düştü, yoksa siz de gerçeği görüp, AK Parti’ye geçmeye mi niyetlendiniz?

 

İki kişiden birisi olmaya mı karar verdiniz?

 

Terör örgütüne yakın duranlar da “başbakanı eleştirdi” diye Metiner’e tepkili…

 

BDP’de aynı tepkiyi gösteriyor…

 

Ergenekon’a yakın duran “kafatasçı” bazı gazeteler de kaset üzerinden kin kusuyorlar…

 

***

 

Allah aşkına burada bir gariplik yok mu?

 

Bu saydıklarım Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı sevmez, hazmedemez, hep eleştiriler…

 

Bu saydıklarım, Metiner’i de sevmez, hazmetmez ve hep eleştirirler…

 

Şimdi, Metiner’in eski bir ses kaydından (orası burası kırpılıp, birleştirilmiş olsa da) dolayı bugün hedef tahtasına oturtulmasını istiyorlar…

 

Size mi düştü?

 

Başbakan orada, gerek duyarsa konuyla ilgili ilk elden bilgi alsın…

 

Demokratlığı o zaman sorgulayalım…

 

Eleştiriye tahammül gösterilip gösterilmediğine o zaman karar verelim…

 

O zaman demokratik açılımın, farklı fikirlere tahammülün, hoşgörünün ve daha birçok iyi şeylerin kâğıt üstüne olup olmadığına bakalım…

 

Fırsat verin, bakalım…

 

***

 

Metiner’in ses kaydı ortaya çıktıktan sonra “yalnızlaştığını” görenler, “yahu yüzde elli oy alan bir partinin milletvekilleri neden destek olmuyor?” diye soruyorlar mı?

 

Hatta kendi ilinden, eski ve yeni vekiller…

 

Adıyamanlı olan siyasetçiler…

 

Hepsi “aman bizi bu işe bulaştırmayın” diye bir köşeye mi siniyor?

 

Başbakanın “eski de olsa” eleştirilemeyeceğini mi düşünüyorlar?

 

Eskiden beri “başbakancı” olduklarını mı söylüyorlar. Hepsi doğduğunda AK Partili ve başbakancı olarak mı dünyaya teşrif ettiler?

 

Tıpkı İskilipli Atıf Hoca’nın, henüz şapka kanunu çıkmadan önce yazdığı risale için idam edilmesinin haklılığını mı savunuyorlar?

 

Yoksa demokratlık anlayışınız “başbakanı tabulaştırma”dan başka bir şey değil mi, korkunuz mu var?

 

Yok mu, o zaman bu suskunluğun gerekçesi ne?

 

Muhalefetin, iki terör örgütüne yakın olanları da yanına alarak, Metiner’e saldırmalarına neden sessiz kalıyorsunuz?

 

Ödünüzü koparan bir şey mi var?

 

Yoksa da ne diye susuyor, demokratik ve özgür bir ülke için verdiğiniz mücadelenin aksine tırsak davranıyorsunuz?

 

Ben bilmiyorum, bilenler beri gelsin…08.09.2011