Sırrı Süreya, Ve Mehmet Metiner’in meclisteki mini kapışmalarını saymazsak. Aslında kavga ve şiddettin dışında kalmayı başarmış sakin bir şehirdir Adıyaman.

Vasatın altında kalmak, varlık içinde yokluk çekmek, sendeleyerek büyümeye çalışan şehirlerin kaçınılmaz kaderidir...

Doğanın şehirlere sunduğu limon’dan limonatalar yapma becerisinden uzak,ve sahip olduğu zenginlikleri pazarlayamayan şehirler listesinin diğer adıdır Adıyaman...

Belki bu yüzden, güneşin en erken, ve en güzel doğduğu şehirde, O şehirde yaşayanların payına, güneşten çok sisler gölgeler, zenginlikten çok yoksuluklar düşüyor...

Çok şeyi olup, hiçbir şeyiyle öne çıkamayan vizyonu bozuk, vitrini dağınık böyle başka bir şehir var mıdır memlekette bilmem?

Yaşadığınız ülkede orta zekaya sahip bir çocuğa sorun;

İsparta size neyi hatırlatır?

Çocuk size İspartanın, bir gül şehri olduğunu, Orada gülden losyonlar lokumlar yapıldığını, Gülden öyküler gülden şiirler yazıldığını söyler.

Başka bir çocuğa; Çorum’u sorun? Altı üstü nohut, bildiğiniz nohut yani, güzel memleketimin her yerinde alası olur Çocuk size bin bir çeşit çorum leblebisini, hele o soslu-biberlisini anlatırken, o an, çıkıp çoruma gitmek geçer içinizden..

Akçaabat, İnegöl rakip gibi görünse de, köftenin tartışılmaz markasının karşısındaki şehrin adı Tekirdağdır. Trakya karpuzu bir alt markadır,Türkiye de karpuz Adana-Diyarbakır ortak yapımı bir film gibidir Böyle yazılmış, böyle bilinir. Mütevazı bir taşra kasabasıdır Safranbolu otantik dokusunu koruyarak, zamana karşı direnen dirençli çabasıyla yanı başındaki devasa sanayi şehri Karabük ten daha çok etkiler insanı…

Şehirler çocuk gibidir, şehirler çiçek gibidir...

Emek vermez, sevgi katmazsanız, küser giderler geri çeviremezsiniz Gaziantep baklava tadında büyüyor,Malatya kayısı sarılığında, Kahramanmaraş dondurma serinliğinde, Şanlıurfa türkü güzelliğinde...

Yaşadığımız çağın bilinen en iyi türkü yorumcularından İbrahim tatlıses’in Urfa dan yetişmesinin bir tesadüf olduğunu sanıyorsanız, yanılıyorsunuz...

Tatlıses ten önce urfanın halk müziği değerlerini oluşturan sıra gecelerinin isimsiz kahramanları,yada o efsane isimler, Seyfettin Sucular, kazancı Bedihler, Mehmet Özbekler,Nuri Sesigüzeller olmasaydı, Tatlıses ın yıllarca zirvede “star” kalması mümkün müydü? Dün urfanın büyüttüğü İbrahim tatlısesi, bu gün “İbrahim Tatlıses” urfa ismini büyütüyor. Alın size şehir ve insan paslaşması. alın size geri dönüşüm...

Yukarıda saydığımız şehirlerin orta yerinde duran Adıyamanın yanına neyi kimi koyabilirsiniz? Denizli, “Pamukkale” ile. Nevşehir, “Kapadokya” ile dünya ya sığmıyor. Dünyadaki, sekizinci harikanın neresinde Adıyaman? Yaşadığınız ülkede çıtayı biraz daha yükseltip Bu sefer normal bir üniversite öğrencisine; Atatürk barajı, petrol, tütün, üzüm, nar, biber, hata Nemrut size hangi şehri hatırlar diye sorun? Sorunun muhatabı yüzünüze,cevap yerine, boş gözlerle bakarsa şaşırmayın. Sahip olduğu tarih ve doğal zenginlikleriyle, komşu şehirlerden eksiği değil fazlası vardır Adıyamanın Sonuçta şehirleri ayağa kaldıracak mekanizma o şehirde yaşayan insanların çaba ve gayretleridir. Yeri geldiğinde seçtikleri siyasetçilerin şehre ne verdiğini, şehirden ne götürdüğünü sorgulamalı İster şehirde otursun, ister şehir dışında,yüzü yüreği bir nebze ait olduğu kente dönük olmalı insanın.

Malatya Urfa gibi komşu şehirler, İstanbul’a Adıyaman’la aynı uzaklıkta. Yıllardır bu komşu şehirlere göre ortalama % 30 daha pahalıya uçmamız bile Adıyamanın geri kalmış ve sahipsizliğini özetliyor aslında…

Şehirler içinde, hak ettiği yeri alan gelişmiş modern bir Adıyaman dileği ile…