Turuş- Derneği Başkanı Salih Yıldırım yönetim kurulu adına yaptığı açıklamada, pandeminin yaratmış olduğu ekonomik kriz ile birlikte bu yıl yağmurun yağmaması tüm Türkiye’yi kuraklıkla baş başa bıraktığına değindi.

Geçim kaynağı tarım ve hayvancılık olan Turuş bölgesini de bu kuraklıktan ciddi derece etkilendiğine dikkat çeken Yıldırım, “Tarımda verim düşmüş hayvancılığın besin kaynağı olan arpa, saman stoku azalmış; buna bağlı olarak arpa, saman fiyatları yükselmiştir. Verimli topraklara sahip olan Turuş Ovası yağmurun yağma kaderi ile baş başa bırakılmıştır.” İfadesini kullandı.

“Atatürk Barajı suyu Turuş bölgesine de verilsin”

“Turuş bölgesi için yıllardır söylenen ve bir türlü hayata geçirilmeyen BEBEK-2 projesi bugün hayata geçmiş olsaydı çiftçilerimiz ve hayvan yetiştiricilerimiz bu durumda olmayacaklardı” diyen Yıldırım, açıklamasına şöyle devam etti:

“Şuan aldığımız bilgilere göre BEBEK-2 projesi tamamen kaldırılmıştır. Sonuç ne olacak Turuş bölgesinde yaşayan insanlar gene dışarıya mevsimlik işçi olarak çalışmaya gidecek, hayvancılık bitecek. Bir Harran, bir Çukurova kadar verimli topraklarda yaşayan insanlarımız sefalet ile baş başa bırakılmıştır. Turuş bölgesinin önemini her yerde dile getiriyoruz ancak siyasiler bürokratlar bir türlü bölgemizin önemini görmüyor veya görmemezlikten geliyorlar.

Biz buradan Turuş bölgesinin önemini tekrar dile getiriyoruz. Turuş bölgesi 20’ye yakın köyden oluşmakta, 10 bine yakın insan yaşamaktadır. Verimli toprakları bulunan bir ovaya sahiptir. Ulaşım ana yol üzerinde olup iki büyükşehir Urfa ve Antep’e yakın mesafededir. 3 tarafı sularla çevrili olup Atatürk Barajı 4 km yakınındadır. Coğrafi, strateji ve Adıyaman’ın 4 ilçesinden daha büyük öneme sahip ve nüfus olarak Adıyaman’ın 4 ilçesinden daha büyüktür. Roma dönemine ait kaya mezarları ve Komagene Krallığı’na ait sahip birçok tarihi değerin bulunduğu bir bölge. Bu kadar büyük bir öneme sahip olan Turuş bölgemiz görmemezlikten geliniyor. Bu görmemezlikle birlikte Turuş Bölgesine verilen birçok proje siyasilerin devreye girmesi ile birlikte siyasiler kendi bölgelerine aldılar, başka bölgelere kaydırıldı.

Turuş- Der yönetimi olarak biz bölgemizde yaşanan bu mağduriyetlerin görülmesini istiyoruz. 370 km mesafede bulanan Mardin bölgesine götürülen Atatürk Barajı suyunun 4 km mesafedeki Turuş bölgesine de verilmesini istiyoruz. Turuş bölgesi yağmurun kaderine terk edilmemesi gerekir. Siyasilerin sadece seçim dönemlerinde hatırladığı bir bölge olmasını artık istemiyoruz. Turuş bölgesinin kalkındırılması, birlik ve dayanışması için kurulan derneğimiz Turuş bölgesinde yaşanan mağduriyetlerin sesi olacak."

Kaynak : PHA
Kaynak: pha