Kendini daha iyi hissetmek için gözlerini kapatınca fark ettiğin tek şeyin içine çöken hüzün olduğunu hissettiğin anda fark ettiğin tek şeyin geleceğinin daha iyi olması isteğidir. 
Onun için unutmak, uyumak ve avunmak istersin. 
Hiç birini sevdin mi diye sordum. A-damın birine, evet abi sevdim hem çok sevdim. Sevdiğin kişiden bahsedermisin dediğimde ise öyle bir ah çekti ki yutkunarak abi boş ver geçmiş gitmiş zaten. 
Bende, iyi sen bilirsin anlatmak istersen seni dinlemeye vaktim var dedim ve elimdeki sigarayı uzattım. Öyle bir nefes çekti ki 40 yılın hatrı var diye de üstüne birde kahve söyleyince nihayet dilinden kelimeler dökülmeye başladı.
“Onu ilk minibüste gördüm içimde fırtınalar koptu. öyle güzel bakıyordu ki, kendi kendime bu kız benim eşim olmalı diye düşündüm. Hemen arkasındaki koltukta oturuyordum. Minibüsün açık penceresinden rüzgarın savuşturduğu saçları ahenkle öyle güzel dans ediyordu ki, hele o ruhumu okşayan parfüm kokusu yokmuydu inan abi verdiği mutluluğu anlatmak biraz güç ama nedense yolculuk hiç bitmesin istiyordum.”
“Ancak her yolun sonu gibi bu yolculuğun sonuda geldi çattı. Minibüsten inip gittiği vakit peşinden gitmek istedim. Sonrasında ise kendi kendime ya öyle şey olur mu bir kızı takip etmek bana yakışmaz diyerek vazgeçtim. Bir yandan da  kendi kendime oğlum niye peşinden gitmedin, bir daha da zor görürsün böyle güzel bir kızı diyerek kendime kızarak mırıldandım.”
“İş yerime vardığımda ise aklım hep o kızdaydı, bir daha görebilirmiydim onu bilmiyordum. Ertesi gün aynı minibüste yine karşılaştım. Meğer aynı yöne gidip geliyorduk öyle mutlu olmuştum ki içim kıpır kıpırdı.”
BEN de merak içinde öylece dinliyordum, anlatırken bile gözlerinin içi gülüyordu. Öyle güzel bir şekilde anlatıyordu ki. Bu arada kahvemiz bitmiş ve çayları yudumluyorduk. 
Cesaretini toplayıp da bak senden hoşlanıyorum diyemedinmi kıza, ne güzel işte hayatını birleştirebileceğin bir  kızı bulmuşsun diye sorunca;
Bana şimdilik bu kadar yeter dedi. Sonrasında ise yaşadıklarım varsın bende kalsın isterim pişmanlıklarım var, kırgınlıklarım var belki ama günahıyla sevabıyla yaşadıklarım benimle mezara kadar gidecek;
Gerçek olan tek şey onu “gerçekten sevdiğimdi” şu an ayrı dünyalarda olsak da gönlüm hep onunla ve sürekli mutlu olsun isterim! 
Hikayenin sonunu benim gibi sizde merak ediyorsunuz belki ama gerçek hayatta kısacık bir kesit sunmaya çalıştım siz okurlarıma!
Hayallerim var üzülme diyordum kendi kendime, inancım var mutlu sonlara bizse dedi. Hiç de hayallerimizdeki gibi değiliz. Hayattayız ve gerçeğiz bir gün bitsek bile aynı sona ait değiliz! Geçmiş geçmiştir. Dersin ama o günü dün gibi içinde yaşamaya devam edersin;
Aşk belki de imkansızlığın dudaklarına mıhlanmış haldeki tek kelimesidir. Yada cümlelerin namlusundan yüreğine saplanan kanlı bir gözyaşı, belki de sen-siz bir hayattır. Yada birkaç cümlelik de olsa “seni seviyorum diyebilmektir.” Esenlikler Dilerim.