Bayram sonrası, hemen hemen hep aynı şeyler söylenir. Kimi zaman iyi, kimi zaman kötü, kimi zaman acı, gözyaşı! Ne yazık ki bir türlü bu söylenenler değişmiyor.Sevinç, mutluluk, huzur duymak, yaşamak, yaşamaya çalışmak en önemlisi de, ya bunu sevdikleriyle paylaşmak!.. Sanırım bu derece derli toplu hissedilen, yaşanılan duygu ve davranış örnekleri, başka hiç bir zaman diliminde olacağını sanmıyorum.

Bu zaman dilimi içerisinde meydana gelen bazı olumsuz değişimler, sosyalleşmenin anlaşılması ve algılanması noksanlığıyla, gerek terör, gerek trafik kazaları sonucu dramatik durumların yaşanması kadar acı bir şey olamaz.

*

Bayram süresince en önemli ziyaretlerden bir tanesi kabristan (mezarlık) ziyaretleridir. Benim de en çok hoşuma giden kabristan (mezarlık) ziyaretlerinde, ölümü hatırlamak ve gidenlerden bir ders almak amacıyla,  tefekkür için bulunmaz anlardır. Bu ziyaret anlarında,  en çok vatan müdafaası için canlarını seve seve vermekten çekinmeyen şehit olan genç fidanlarımızın kabirlerini ziyaretlerden etkilenmişimdir. Mahşer günü şehitlerinin şefaatine lâyık olan ailelerin, belki bu dünyadaki halleri buruk görünse de, ötelerdeki kazanımları düşündükçe, gıpta ile bakmak gerekiyor.

*

Bu bayramlar,  en çok çocuklar için vazgeçilmezdir. Büyüklere düşen, çocuklarının mutluluğunda mutlu olmak, sevinçlerinde sevinçlerine ortak olmaktır. Çünkü çocukların saf, duru ve yalın masumiyetleri hesapsız, kitapsız ve sonsuzdur. Bir ayakkabı, bir tişört, bir pantol, hatta bir şeker, ya da 1 TL. ile mutlu olabiliyor ve bu sevinçleri görülmeye değer bir görüntü sunabiliyorlar bizlere.

Bayramın en çok keyfini çıkaranlar çocuklar yanı!.. Çocukluk ne güzeldir!. Biz, bayramda çocukları seyrederken,  eminim kendi çocukluğumuzu da yâd ederek  geçiriyoruz.

*

Yüzyılların içinden süzülüp gelen klasik bayram anlayışını, herhangi bir tatil veya turistik seyahat fırsatı gibi karşılama zihniyeti ortaya çıktı ne yazık ki!.. Bir kaç gün de olsa, imkânlar nispetinde insanlar yollara düşmektedir.

*

Her bayramda olduğu gibi, yine bu bayramda; dikkatsizlikler ve tedbirsizlikler neticesinde yine kan, yine gözyaşı eksik olmadı. Bazen gurbetlik-sıla hasretini gidermek adına, bazen kısacık bir tatil yapma uğruna yollarda aşırı sürat, hatalı sollama, sorumsuzca davranışlar sonucu ana-baba, eşler, çocuk, büyük ve küçük, hayatını kaybedenlere şahitlik ettik maalesef. Yine trafik canavarına verilen onlarca kurban!..Yine kan, yine ölümler, yine göz yaşı!...Yine feryat, feveran eden aileler!

*

Bu bayram sokağımızda, caddemizde, çevremizde ilgimi çeken güzel bir şeye daha şahit oldum. Belki emniyetimizin kararlı ve aydınlatıcı ve bilgilendirici çalışmaları sonucu, belki halkımız biraz daha duyarlı, ilgili olmaları neticesinde, yanıcı -patlayıcı madde kullanımında gözle görülür bir azalmanın olmasıydı. Her ne şekilde olursa olsun, azaldı  ya!..O da çok güzeldi.

*

Ramazan ayı boyunca, bizi üzen, doğal afet, terör, milli takımın kötü sürprizle elenmesi, bizi üzüntüye sevk ederek, hayal kırıklığı yaşanmasına sebep oldu.

*

Bu bayramda sanırım teknoloji kullanım noksanlığımdan olsa gerek, sayılamayacak kadar çok bayram cep mesajını gönderenlere cevap verme hantallığımdan dolayı, mesaj sahiplerini telefon ederek bayramlarını kutlamak oldu. Belki fatura kabarık gelecek; ama olsun!..İnsanın sevdikleriyle üç beş kelime hasbıhal etmesi her şeye değer bence!..Helâl-ı hoş olsun.

*

Bayram atmosferinde ilahi havanın solunması, bayramı bayram yapan güzelliklerin yaşanması, bombaların patlaması, kan, gözyaşı, fakir fukaranın sevinmesi, trafik kazaları, terör, Rusya, İsrail barış derken, Filistin’e yardım yapılması, derken, bir Ramazan Orucu ’nu ve bir bayramı daha geride bıraktık.

*

İyisiyle, kötüsüyle, doğrusuyla, yanlışıyla bir bayramı daha geride bıraktık.

Bir sonraki bayrama kadar kim öle, kim kala!..

Her şeyin hayırlısı!..

 

Kerim BAYDAK

[email protected]