UNESCO tarafından ‘Dünya Kültür Mirası’ listesine alınan ve ‘dünyanın 8. Harikası’ olarak bilinen ‘kraliyetler tahtı’nın yer aldığı ‘Nemrut Dağı,’ Adıyaman il sınırları içinde olabilir!
Buna kimsenin itirazı yok!
Zaten bu manada uzun yıllar Malatya ile polemik yaşanmış, konu mahkemeye taşınmış ve en nihayetinde Danıştay kararını vermiş; ‘Nemrut dağı Adıyaman’ın’ demiştir!
Lakin sizin olan bu eşsiz kültür mirasını turizmin uğrak mekânı haline getirmez, cazibeliğini arttırma manasında çaba göstermez, tanıtımı noktasında uluslararası arenada profesyonel çalışmaların odağında bulunmaz, ulaşım ağını çağın gereklerine uygun hale getirmezseniz kusura bakmayın ama siz size söylenir durur, bundan öteye gidemezsiniz!
Öbür taraftan bir başkası, sizin olmasına rağmen devreye girer, binlerce sene öncesine ait o kültürel değerlere turist çekiyor olmanın çabasını gösteriverir!
Malatya’nın yaptığı da budur! Niye güceniyorsunuz?
Doğrudur, kanunda sit alanlarına bir tek çivi dahi çakamazsınız! Ancak kitle iletişim araçlarından öğrendiğimiz kadarıyla Malatya dağın zirvesine dek uzanacak bir yol çalışması yapıyormuş!
Dağın Malatya tarafı sit alanı kapsamında mı, değil mi onu bilemeyiz! Belki bürokratları girişkendir! Ya da seçilmişleri bir yolunu bulmuştur! Öyle veya böyle adamlar ulaşım ağını sağlamaya cehdediyor ya! Siz ona bakın!
Madem sizin oraya turist çekmeye yönelik bir çalışmanız yok, o zaman bırakın Malatya gereğini yapsın! Siz de ‘Nemrut Dağı bizimdir’ demeye devam edin!
Ne demiş atalarımız; ‘Yemeyenin malını yerler, üstüne bir bardak su içerler.” Adıyamanlılar olarak bizimki de o hesap:
Dünya kültür mirasında yer alan bu zengin kültürel değerimiz, bir şekilde turizmin gözbebeği olabilmeli elbet!
Birileri kilometrelerce öteden gelince oraya gidip görebilmeli, eşsiz manzarasını seyredebilmeli!..
Nede olsa bonkör bir kentiz! Neyimiz var neyimiz yok çevre illerimize cömertçe veren bir toplumuz!
Mesela susuzluktan kavrulan yanı başımızdaki Şanlıurfa suya kavuşsun diye 84 yerleşim birimimizi Atatürk Barajı’na feda etmedik mi?
Malatya’nın su ihtiyacı karşılansın diye sınırlarımız içinde ‘Çat Barajı’ yapımına olanak sağlamadık mı?
Gaziantep’e Göksu’dan su vermedik mi?
Komşu illerimiz sulu tarıma kavuşsun diye sınırlarımız içinde ‘Çetintepe Barajı’nı yapmıyor muyuz?
Komşu illerimiz tarımsal alanda verimli ürün elde edebilsin diye ırgatlığa gidip canhıraş çalışmıyor muyuz?
Komşularımızın aydınlık yarınlarını düşünerek onların geleceği için madem bu kadar cömert davranıyoruz, Nemrut dağının turist pastasını da Malatya’ya vermeyi biliriz elbet! Analarının ak sütü gibi helal olsun hem de!
Selam, sevgi ve gönül dolusu muhabbetlerimle…
Bilal KARADAĞ
