Ekranın en yeni ve sevilen genç yüzlerinden Mustafa TURAN, oyunculuğun hayatına tesadüfi bir şekilde girdiğini söyledi ve ekledi: “Ben bir gazeteciyim aynı zamanda Adıyaman Belediyesinde istemediğim bir birimde çalışıyordum. Annemi kaybetmenin acısı ve işlerin yoğunluğu beni strese sürüklüyordu. Depresyondan çıkmaya çalışırken Değerli bir bit yönetmen ağabeyim Yeşil ALTACA ile tanımıştım. İyi ki tanıdım kendisini. Şükürler olsun ki oyuncu oldum...” Değerli Yönetmenim Yeşil ALTACA bende ışık gördü ve dizi setinde tanıştığım oyuncu koçu Sevrin Uysal KANDEMİR hanımefendi ise içimdeki oyuncuyu keşfetti. Kendilerine çok teşekkür ederim.

‘TAMAMEN TESADÜF ESERİ’

Oyunculuk maceranız nasıl başladı? Oyuncu olmaya nasıl karar verdiniz?

Tamamen tesadüf eseri oldu. Lise yıllarında yerel bir televizyon kanalında muhabir ve kameraman olarak çalıştığım için ekrana karşı merak uyandı bende. Muhabirliğin yanında yerel bir radyo istasyonunda program hazırlayıp sundum ve çok geniş kitleye ulaştım çok beğenilen tercih edilen bir programcı olmayı başardım. “Her işte bir hayır vardır” derler ya; benimde kariyer hayatımda her attığım adım başarıya ulaşmamı sağladı ve bir üst basamağa çıkmamı sağladı. Kameramanlıkla başladım muhabirlikle süsledim, radyoda program yaparak işimden zevk duydum ve gazete sütunlarında insanlara bilgi ve tecrübelerimi aktarırken de mutluluk ve gurur duydum. Adıyaman Belediyesinde ’ki işimden ayrıldıktan sonra diksiyon, tiyatro ve oyunculuk eğitimleri almaya başladım. Bu sayede kendi içimi keşfettim.

Ders almaya başlayan herkes oyuncu olabiliyor mu? Hayır, tabii ki İçiniz de olması lazım.  Bende bunu yardımcı oyuncu olarak gittiğim dizide oyuncu koçu Sevrin Uysal hanımefendi ortaya çıkardı.

“Herkes çok şaşırdı”

 

Aileniz nasıl karşıladı bu seçiminizi? Desteklediler mi sizi?

Ailem hiçbir zaman yanımda olmadı. Kardeşlerimde şaşırdı elbet çünkü oyunculuk hiç beklemedikleri bir şeydi, büyük sürpriz oldu. Bana bile sürpriz olmuştu. Çünkü ben oraya oyuncu olmak için gitmemiştim, ailem bilmiyordu. Tam 1 yıl oyunculuk eğitimi aldım. Ve halen eğitim almaya devam ediyorum. Ailem ve arkadaşlarım oyuncu olduğumu televizyonda seyrederken öğrendi. Artık bu işi yapacağım dedim. Mutlu olduğumu görünce desteklerini ve dualarını hiç eksik etmeyen dostlarımın varlığı benim başarmama en büyük sebepti.. İyi ki içimde var olan o oyunculuk ruhunu keşfetmişim. Şükürler olsun.

 

‘Seyircinin gözünde farklı olmak çok önemli’

 Sizi dizilerde daha çok polis rolünde görüyoruz. Bu bilinçli bir tercih mi yoksa öyle mi denk geliyor?

Her zaman tercihim doğal oyunculuk. Yani rol yapmamak, o kişi olabilmek. Komik veya duygusal Olabiliyorsam orada ayrı bir haz noktası var. Ayrıca bir oyuncu her rolü oynayabilmeli bence.

Bir yandan dizilerde oynuyor, bir yandan da bir tiyatro oyununa hazırlanıyorsunuz. Sizin için televizyon mu yoksa tiyatro mu daha ağır basıyor? Tiyatroyu ve sinemayı asla birbirinden ayırmam. Her ikisi benim için önemli ve ayrı tutkular. Ben tutkularımla yaşamayı severim. Sinema ve tiyatro tutkusu vazgeçilmezimdir. Canlandıracağım karakter hayalimde oynamak istediğim bir tipleme olacak.  Hem gülüyorum hem ağlıyorum, hem seviyorum hem kızıyorum; inanılmaz keyifli bir insanım. Başta dayım ve ilkokul arkadaşlarım beni küçük Emrah karakterine benzetirlerdi. Ve gerçekten yaşadığım üzücü olaylar beni küçük Emrah karakterine bürüdü.  Ben bu rollerde mesaj verebilmeyi de çok isterim. Farkındalık yaratabilmek önemli.

 

Kara Para Aşk, Medcezir, Kocamın Ailesi, Deccal2 dizilerinden başka projeler var mı? 19 Haziranda başlayacak bir sinema filminde yer alacağım. Ve Eylül ayında heyecanla beklediğimiz yepyeni bir dizide rol alacağım

 

Son olarak neler söylemek istersiniz?

Unutmayalım ki hayatta herkesin bir rolü vardır.
Televizyon ve sinema dünyasına karşı ilgi duydum, istekli ve hırslı bir şekilde adım attım korkmadan vazgeçmeden. Başardım ve daha farklı başarılara imza atmak için çalışmaya devam ediyorum. Erişilmez olarak düşündüğünüz sahne ve ekranda yeteneklerinizi fark edin. 

Editör: Adıyaman Haber