AK Parti Adıyaman Milletvekili ve Grup Başkanvekili Ahmet Aydın “Demokratikleşme Paketi”ni Değerlendirdi
 
AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Aydın; paketin, açıklanan son paket olmayacağını, büyük reformları içeren, bugüne kadarki en kapsamlı paket olduğunu belirten Aydın, bu paketin içerisinde toplumun bütün kesimlerini ilgilendiren, onların sıkıntılarını gideren ve toplumun tamamına hitap ettiğini kaydetti. Aydın, paketin; farklı etnik, inanç ve mezhep gruplarını, gayrimüslimlerini, geçmişte ezilen kesimleri ilgilendirdiğini ifade etti. Aydın, paketin hak ve özgürlükler anlamında son derece önemli reformlar içerdiğini de bildirdi.
Aydın, "Başbakan Erdoğan`ın açıkladığı seçim sistemi ile ilgili 3 önerinin hangisinin uygulanabilir olduğuna" ilişkin soru üzerine, "Bunu tartışmaya açıyoruz. Ülkemiz ve milletimiz açısından hangisi iyi olacaksa... Bunu herkes tartışacak. Bu sadece bizim değil, milletimizin de kararı olacak. `Ben yaptım oldu` yerine, bu konuyu milletle tartışmaya açarak, uygun olanı tartışmaların sonunda bulabilmeliyiz" diye konuştu.
Siyasi partilere devlet yardımı için yüzde 7 olan oranın yüzde 3`e düşürülmesiyle ilgili soru üzerine Aydın, "Yüzde 3`ü hangi siyasi parti aşıyorsa devlet hazinesinden yardım alsın istiyoruz. Bu partiler için önemli bir aşama" dedi. Siyasi partilerin teşkilatlanmasını kolaylaştırdıklarını dile getiren Aydın, "eş genel başkanlık uygulamasının getirilmesiyle" ilgili olarak da "Bu Almanya gibi bir çok ülkede uygulanıyor. Türkiye`de de fiilen var ama yasal güvenceye kavuşturuluyor" diye konuştu.
Aydın, paketin, bugüne kadar tartışılan, sorun olarak görülen ve milletin gündeminde olan birçok konuyu çözüme kavuşturduğunu söyledi.
"Ayrımcılıkla Mücadele ve Eşitlik Kurumu`nun ne yapacağının" sorulması üzerine Aydın, "İnsanların fikirlerinden, düşüncelerinden, etnik yapılarından, inanışlarından, felsefi düşüncelerinden dolayı, insanların birtakım ayrımlara maruz kalmaması için gerekli tedbirleri alacak. Bu konuda çeşitli çalıştaylar yapabilir. Bağımsız bir komisyon olacak. Ayrımcılıkla mücadele adına, bu suçu işlemenin cezası ağırlaşıyor, üst sınır 3 yıla çıkıyor. Nefret saiki ile yapılan bütün suçlarda ceza bir hayli ağırlaşıyor" dedi.
-"Yaşam tarzına müdahale"
AK Parti Grup Başkanvekili Aydın, yaşam tarzına müdahalenin çokça tartışıldığını ifade ederek, "Burada yeni bir suç tipi ihdas ediyoruz. Eğer gerçekten yaşam tarzına müdahale varsa, bu noktada bir suç olursa, kişi bir yıldan 3 yıla kadar yargılanabilecek. Bu çok önemli bir gelişmedir. Hani sürekli olarak `yaşam tarzına müdahale ediliyor` deniliyor ya... Yaşam tarzına müdahaleyi engelleyen bir düzenleme. Biz hiç bir zaman yaşam tarzına müdahale etmedik, ettirmeyiz de" diye konuştu.
Daha önce farklı dil ve lehçelerde özel kursların açıldığını, üniversitelerde enstitüler kurulduğunu, okullarda seçmeli ders olduğunu ifade eden Aydın, "Bunlar hep aşamadır. Özel okullarda farklı dil ve lehçelerde eğitim yapılması...Avrupa`da bir çok ülkede bunun uygulaması var" dedi. Aydın, "Farklı dil ve lehçelerde eğitim, devlet okullarında ileri bir aşamada mı olacak?" sorusuna, "Şu anda böyle bir düşüncemiz yok ama özel okullarla ilgili bu kanaatimiz kesinleşti. Bu süreç devam edecek" dedi
Ahmet Aydın, "3. köprüye Yavuz Sultan Selim adı verilmesinden sonra, Nevşehir Üniversitesi`nin adının Hacı Bektaş Veli Üniversitesi olarak değiştirilmesiyle acaba bir denge mi gözetilmek istendi?" sorusuna, "Dengeden ziyade bu bizim samimi bir düşüncemiz. Bu, bunun karşılığı değildir. Bizim bu konuda bir önyargımız yok. Bunlar bizim kültürümüze, tarihimize, inançlarımızda yer almış çok önemli şahsiyetler. Bunları yaşatmak arzusundayız. Bu Alevi vatandaşlarımızı ilgilendiriyor ama sadece Alevi vatandaşlarımızın değil; bizim kültürümüzün, inancımızın bir parçası" karşılığını verdi. Aydın, talep olması durumunda ileride Tunceli`nin isminin Dersim, Tunceli Üniversitesi`nin adının da Dersim Üniversitesi olabileceğini kaydetti.
-"Başörtüsü sorunu"
"Kamu kurumlarında başörtüsü yasağının kalkmasını" değerlendiren Aydın, "Ne Anayasa`da ne de yasalarda başörtüsünü yasaklayan bir hüküm yok. Sadece geçmişten beri devam eden bir yönetmelik var. Bu da günün iktidarlarına göre farklılık arz eden bir husus. Artık bunun uygulama kabiliyeti kalmamıştır, hangi çağda yaşıyoruz? İnsanları başörtüleri ile değil, başının içindekileri ile yargılanması lazım. Bu da bu anlamda önemli bir dönüm noktasıdır. Artık bu başörtüsü zulmü de ortadan kalkmış olacaktır bu düzenleme ile. İnsanlar inandığı şekilde başını kapatabilecek, açabilecek, kamu kurumlarında çalışabilecek" ifadelerini kullandı.
Aydın, "Bu dönem başörtülü milletvekilini görebilecek miyiz?" sorusuna, "Şu anda onu yasaklayan hiç bir hüküm yok, İçtüzükte de yok. Anayasa`da da bir engel yok. Olabilir mi, olamaz mı? Tabi olana biz `kapatma` diyemeyiz, olmayana da `zorla kapat` diyemeyiz, bunu önümüzdeki dönemlerde göreceğiz. Ama şu anda Meclis`te başörtüsünü yasaklayan hiç bir hüküm yok. Yönetmelikler de onu bağlamıyor" yanıtını verdi.
Öğrenci andının daha önce ortaokullarda kaldırıldığını anımsatan Aydın, "Artık bunu ilkokullardan da kaldırmak gerekiyordu. Hangi çağda yaşıyoruz? Her sabah... İnsanlar farklı bir etnik yapıda olabilir insanlar. Bu da o farklılıkları ortaya çıkaran bir şeydir. O açıdan bunu kaldırmak gerekiyordu" dedi.
Ahmet Aydın, bugüne kadar demokratikleşme paketlerini ve tüm reformları muhalefete rağmen yaptıklarını ifade ederek, şöyle konuştu:
"AK Parti`nin 11 yıllık süreçte attığı tüm adımlar, `ülke elden gidiyor, Türkiye`yi bölüyorsunuz, vatana ihanet ediyorsunuz` gibi çok anlamsız, çok mesnetsiz, tamamen popülizm eseri olan siyasetle eleştirildi. Muhalefet proje üretemiyor, öneri getiremiyor. Maalesef bu muhalefet, 1960`larda kalan muhalefetin izlerini taşıyor. Statükocu muhalefet, demokrasiyi kapalı bir muhalefet, 27 Mayıs`ın gölgesinde muhalefet etmeye çalışıyor. CHP`nin tek parti zihniyetini devam ettirdiğini hala görmek mümkün. Açılımlara, gelişmelere, yeniliklere, reformlara ve demokratikleşmeye tamamen kapalı bir tavır sergiliyorlar. Biz bugüne kadar bu reform paketlerini muhalefete rağmen yaptık. İsteriz ve arzu ederiz ki muhalefet de milletin geldiği çizgiye gelsin. Çünkü muhalefet milletin çok gerisinde, 1960`larda kalmış. İsteriz ki bu muhalefet milletin önüne geçsin, milletle beraber hareket etsin."
Editör: Adıyaman Haber