“Ölmek İstemiyorum.” Bugün bu cümleyi birçok yerde duyduk, birçok yerde okuduk... Söylenecek ve yazılacak çok şey var ve bir o kadar da sözün bittiği yer...

Bir kadın, çocuğunun gözleri önünde öldürülmeyi hak edecek kadar ve bir çocuk annesinin gözlerinin önünde öldürülmesini hak edecek kadar ne yapmış olabilir? Her ne yapmış olursa olsun, sonuç bu mu olmalıydı?

Çok üzgünüm, çok kızgınım ve anlam veremiyorum. Bir yanda canice işlenmiş bir cinayet. Bir yanda bunu videoya alan tabiri caizse kendini bilmez bir cahil, bir yanda “Ölmek İstemiyorum” diye bağıran ve ne yapacağını bilemeyen bir kadın, bir yanda “Anne” diye feryat eden bir evlat. O videoyu izleyin. Çoğu yerde izlemeyin yazıyor, paylaşmayın deniyor. İzleme olanağınız varsa izleyin ve neler yaşandığını görün. Nasıl tehdit altında olduğumuzu, o annenin ve o çocuğun neler yaşadığını görün. İzlemeye bile tahammül edemezken, o küçücük kızın yaşadıklarını hissedin, hissedin ve o kızın artık orada gördüğünüz kız olmayacağını bilin.

O küçük kızda hep aklım. O küçücük evlat, bunu asla atlatamayacak, ne kadar psikolojik tedavi görürse görsün, yanında kimler olursa olsun, onun için ne yapılırsa yapılsın, bu olay asla hafızasından silinmeyecek, hiç aklından çıkmayacak. Yıllar sonra bile daha dün yaşanmış gibi hatırlayacak. Bu bir hastalık değil, bir trafik kazası değil, bir kaza cinayeti değil, hafifletilecek hiçbir tutar yanı yok. O kız ileride bunu hep hatırlayacak. Annesini en son öyle gördü o, en son annesi ölmek istemediğini haykırıyordu ve kanlar içindeydi ve onlara kimse yardım etmiyordu.

Ne kadar acı değil mi? Kanlar içinde feryat eden bir anne, ne yapacağını bilemeden, annesinin başını okşayan bir çocuk, etrafta o caniyi dışarıya çıkartan insanlardan başka görünen kimse yok. Bir de videoya çeken o şahıs. Bu nasıl bir insanlık, nasıl bir psikoloji. Bir insan evladı yardım etmez mi? İnsanların aklına birinin canı tehlikedeyken videoya çekmek nasıl gelir? Nasıl yardım etmek yerine insanlar telefonlarına sarılıp, anı ölümsüzleştirme peşinde koşar?

İlk yardımı bilmeyebilirsin, kanayan yaraya tampon uygulamayı bilmeyebilirsin. Ne yapacağın konusunda hiçbir fikrin olmayabilir. Ama videoyu çekmeyi akıl edebiliyorsan, aklın yerinde demektir. Bir şok geçirmiyorsun demektir ve yardım edebilecekken, sen prim peşine düşmüşsün demektir. Hiçbir tıbbi müdahalede bulunamıyorsan bile, anne ve çocuğun yanına gidip sakinleştirebilirdin, her şeyin yolunda olduğunu, sağlık ekiplerinin yolda olduğunu, birazdan yardım geleceğini söyleyebilirdin. O küçük kıza sarılabilirdin, annenin elini tutabilirdin. Söylenecek çok şey var da, ben ne yazarsam yazayım, olmuyor işte...

Ölmek istemiyoruz, kimse yüzünden, kimse için, kimsenin egosu için, manyak düşünceleri, sapkın ruhları, beş para etmez incinmiş gururları, olmayan onurları, yerlerde gezen şerefleri için...

Öldürülmek istemiyoruz...

Kendi kızının önünde, kendi kızının annesini öldüren o cani umarım ölmez, umarım en ağır cezayı alır ama ölmez. Umarım dört duvar arasında yaşarken ölmekten beter olur ve her gün ölmek için dua eder, onlara yaşattıklarının çok daha beterini (ki daha beteri olduğunu sanmıyorum) yaşar...

Twitter’da, orada, burada bu cani herife destek veren, onun da geçerli sebepleri olduğunu öne süren kendini bilmezler derneği üyeleri umarım en sevdikleriniz gözleri önünde öldürülürken “Ölmek İstemiyorum” diye bağırırsınız ve umarım en sevdikleriniz gözlerinizin önünde ölürken “Ölmek İstemiyorum” diye bağırır ve etrafınızda videoya çeken bir dangalaktan başka kimse olmaz ve elinizden hiçbir şey gelmez.

Videoya çekmeyi akıl edip, yardım eli uzatma zahmetine katlanmayan şahıs, umarım aynını yaşarsın. Umarım can çekişirken, sadece ellerinde telefonla bu anı ölümsüzleştiren insanlar olur etrafında...

                                                                     Emine Özel Summak