Çalışma hayatı çalışan bireyler olarak bizler için de, ülkemiz içinde çok önemli bir alandır. Aslında hayatımız ona bağlı. Çalışmadan kuşkusuz yaşamda olmaz. Çalışmak, üretmek ve ürettiğimizi değerlendirerek yaşam mücadelesi vermek. Çalışmak önemli lakin alanda önemli sorunlar da çıktığından dolayı kamunun düzenleyici ve denetleyici rolünü yerine getirmesi gerekmektedir. Zaman zaman yetersizlikler olsa da yasal tedbirler alınmaya çalışılmaktadır. Kamunun yanında STK’ların da kamuya destek olmaları ve çözümler geliştirmesi gerekmektedir. Bu nedenle uzmanlık alanımız ile ilgili işveren, yönetici, çalışan ve çalışma hayatına katkı için biz de bir dernek kurduk.
Mobbing Eğitim Yardım Araştırma Derneği (MEYAD) olarak bizler çok nitelikli arkadaşlarımızla 2015 yılında derneğimizi kurduk ve çalışmalarımızı arttırarak devem ettiriyoruz. Çalışma hayatının her kesiminden; Kamu ve özel sektör, sendikalar, iş dünyasının her kademesinde üyelerimiz var. Yönetimimiz, Denetim Kurullarımız, komisyonlarımız ve üyelerimiz fedakârca çalışmaktalar. Şunu özellikle belirtmeliyim ki, temel amacımız: “Ülkemize ve Milletimize hizmetkâr” olmaktır. Bu nedenle vatan, millet ve al bayrağımızla derdi olanların, bizim yanımızda yer bulma imkânları asla yoktur ve olmayacaktır da.
Faaliyet alanımız kamu ya da özel sektör ayrımı yapmaksızın çalışma hayatıdır. Şu sloganı kullanmaktayız: “Çalışma Hayatına Katkı İçin Çalışıyoruz.” Zira ülkemizin daha çok gelişmesi ve büyümesi gerekmektedir. Bizde çorbada tuz misali üzerimize düşeni yapmanın gayreti içerisindeyiz. Bu amaçla işveren ve her kademedeki çalışanlara eğitimler ve danışmanlık desteği veriyoruz. Yayınlarımızdan; Çalışma Hayatının Vebası Mobbing (İ.Akgün, Yol İş Yayınları 2015, Öz Ağaç İş Yayınları,2016), 1. Çalışma Hayatında Psikolojik Taciz (Mobbing) Panel ve Çalıştay Bidiriler Kitabı (Derleme/Çasgem Yayınları,2013), İşyerinde Psikolojik Taciz Bilgilendirme Rehberi (Komisyon/ Çasgem Yayınları,2013) kitaplarımız, birçok makale, broşür ve web sayfamızla da ([email protected]/ www.mobbingdernegi.org.tr) bilgilendirme konusunda katkılar yapıyoruz.
Özellikle belirtmeliyim ki; derneğimiz siyasi bir dernek değildir. “Bilimsel ve Teknik” bir dernektir. Bu nedenle herkesi derneğimizi ziyaret etmelerini ve desteklemelerini istirham ediyorum. Ayrıca talep eden tüm işletmelere memnuniyetle destek vereceğimizi de belirtmek istiyorum. Ülkemizin birçok seçkin ve hassas kurumlarına çok sayıdaki yöneticilere ve çalışanlara yönelik başarılı eğitimler verdik.
Derneğimizin bünyesinde “MEYAD DOST MECLİSİ BULUŞMALARI” ile dostlarımızı derneğimize davet ederek dernek faaliyetlerimiz hakkında bilgilerin yanında dostlukların da artarak ve genişleyerek büyümesine katkı yapmaya çalışıyoruz. Ülkemiz insanının beğenerek yediği “Adıyaman çiğköftesi” ikramını da ihmal etmiyoruz. Bir başka önemle üzerinde durduğumuz “MEYAD AKADEMİ” faaliyetlerimizdir. MEYAD Akademi ile çalışma hayatını ilgilendiren yirmiden fazla konu başlıklarında dernek eğitim salonumuzda halka açık ücretsiz eğitimler vermekteyiz. Bu faaliyetlerimiz ile hem eğitici yetiştirmeye hem de çalışma hayatına daha çok katkı yapmaya, bilgilendirme ve bilinçlendirmeye gayret ediyoruz.
Dernek genel merkezimiz Ankara’da olup ilk temsilciliğimizi İstanbul’da açtık. Dengeli ve emin adımlarla diğer illerimizde de alana ilgi duyan ve ilkelerimize uygun arkadaşlarla birlikte temsilcilikler açmaya devam edeceğiz.
MEYAD olarak birçok proje ile kamu ve özel sektör ile etkin işbirlikleri kurmaktayız. Bunların en önemlisi İstanbul Üniversitesi ile paydaşlık konusunda mutabık kaldığımız “1. ULUSLARARASI ÇALIŞMA İLİŞKİLERİ VE MOBBİNG KONGRESİ” dir. Bu kongrenin ilk kez ülkemiz tarafından yapılıyor olması çok önemlidir. Benzer çalışmayı 2012 yılında da ÇSGB adına “1.Çalışma Hayatında Psikolojik Taciz (Mobbing) Panel ve Çalıştayı” projesini ve uygulamasını tarafımca yapmıştık. Bu nedenle yapacağımız kongre; ülkemizin bilimsel, çalışma ilişkileri, verimlilik ve sosyal diyalogu için çok önemli katkılar yapacağına inanıyoruz. Kamu, özel sektör ve sendikalardan önemli destek beklediğimizi önemle vurgulamak isterim. Her çalışmamızda amacımız paydaşlarımıza, çalışma hayatına ve ülkemize fayda sağlayarak güçlendirmektir.
Ülkemizin ekonomisi ne kadar güçlü ise insanlarımızın istihdamı, refah içinde yaşaması ve dünya ile yarışıp mücadele etmesi de o denli olacaktır. Ülkemizin her insanı bizim, her işletmesi bizim mantığıyla bakıyoruz. Bu nedenle işyerlerinde öncelikli olarak insana yaraşır bir iş ortamı olmasını arzu ediyoruz. Mutlu ve huzurlu çalışanlar kuşkusuz daha çok verimli olacaklar ve ürettiklerini de daha kaliteli yapacaklardır.
Verimlilik ve kalite iş dünyasının en önemli unsurlarındandır. Bu durum marka değerini arttıracağından karlılık da artmış olacaktır. İşletmelerimizi daha çok büyütmemiz ve daha çok para kazandırmamız gerekiyor. Ülke olarak böyle güçlenebileceğimizi çok iyi biliyoruz. Güçlenen, büyüyen işletmelerimiz istihdama katkı yapacak, çalışanlarına daha iyi imkân sunacak, daha çok vergi vererek ülkemize daha çok hizmet etmiş olacaktır.
Bunu yapmadığımız zaman, yani çalışana psikolojik baskı (Mobbing) uyguladığımızda çalışan mutsuz ve verimsiz olmakta hatta ne yazık ki intiharlara kadar giden bir süreç olabilmektedir. Mutsuz ve baskıya maruz kalan çalışanın ailesi de zarar görmekte/olumsuz etkilenmektedir. Hatta kimi zaman boşanmalara kadar gidebilmektedir. Bu durum çalışma hayatının öyle bir sorunudur ki, “veba” gibi diğer çalışanları da olumsuz etkilemekte ve işletme de güvensizliklere yol açmaktadır. İşletmeler zarar görmektedir. Tüm bunlar ülke olarak kayıplarımızı oluşturmaktadır. Türkiye olarak kaybetmeye tahammülümüz yoktur, olmamalıdır. İşte tüm bu ve benzeri sorunları azaltmak ve ortadan kaldırmak sloganı ile Mobbing Eğitim Yardım Araştırma Derneği (MEYAD) kurduk ve çok çalışıyoruz.
Ülkemizin 2023 ve 2071 hedefleri her vatandaşı heyecanlandırmalıdır. Bunun için ve yukarıda saydığım sorunların çözümü için basit bir çözümümüz var aslında. Bu çözümün kaynağı; Kadim Medeniyetimizdir. Nedir diye baktığımızda; “vatan, millet, bayrak sevgisi, değerlere bağlılık, liyakat ve ehliyet” olarak formüle edebiliriz. Kamu ve özel sektör farkı gözetmeksizin bu ölçülere göre yönetici ve çalışan istihdam ettiğimizde gelişmemiz daha hızlı olacaktır. İşletmelerimiz güçlenecek ve daha güçlü bir ülke olacağız. Daha güçlü bir ülke oldukça birçok sorunumuz ortadan kalkacak veya azalacaktır. Arzuladığımız da bu değil mi?
Daha güçlü bir Türkiye dualarımla…
