Sn Cumhurbaşkanım;

İnsâni duygularının ve merhametinizin ne kadar yüce olduğunu dünya biliyor.

Sn Deniz BAYKAL’a göstermiş olduğunuz yakın ilginizle, gönlümüzde  daha da perçinleşti yeriniz.

Takdîre şâyan bir hâl bu sizde olan.

Bulunduğunuz yüce makama varışınızda hiç yanınızda değildi sn BAYKAL.

Fakat; aşağıda sözünü ettiğim sade bir vatandaş, her seçimde sizin için oy kullandı.

Köyün en başından sahile kadar  yürüyor.

Kimsenin gözüne ilişmeyen  yaşlı bir adam.

İlişmek te istemiyor açıkçası!

Saçı sakalı  dağınık ve kir pas içinde.

Sırtında oldukça yıpranmış kalınca bir parka, (birilerinin eskisi).

Kışın soğuktan, yazın güneşten buruşmuş yüzü ve derinleşmiş göz çukurları.

Bir yerlerden bulduğu yarım ekmek parasıyla doyuruyor karınını.

Selam vermeye gerek duymadan geçiyorsunuz yanından.

Bir an bile düşünmediniz “kim bilir ne hikayesi vardır” diye.

Hayatın içinde binlerce adsız insanlardan birisidir o.

İnsanlar tarafından hep dışlanmış, hor ve hâkir görülmüş.

Ve her biriniz sorumlusunuz onun her durumundan ama, farkında değilsiniz.

Toplumsal sosyaliteden hızla uzaklaştığımız bu günlerde var mıdır karşısındaki adamı sorgulamadan dinleyecek olan biri?

Aslında hiç bir şey dışarıdan göründüğü gibi değil.

Aslında (öteki insanların derdi) içimizde yaşattığımız dertlerimiz kadar önemsiz değil.

 Aslında hiç bir dert, en önemli dert değil, perdesiz gözle etrafa bakmasını bilince.

Bir de küskünler vardır ki, hayatın vumuş olduğu darbelerden, yada hayal kırıklıklarından bıkmış ve kendisini kapatmışdır dış dünyaya.

 Çekip gitmiştir ruhu aslında, yaşıyordur bedeni ile bir başına.

Uzattığınız hiç bir ele uzanmaz, hiç bir lafınızı ciddiye almaz, hiç kimseye güvenmez ve kimseyi de sevmez.

 Ta ki; tüm samimiyetiyle yaklaşıp ona kulak verip onu anlayana kadar.

 Bu aşamadan sonra dolu yüreği açılır ve hikayesini dinlemenizi arzu eder.

Sanır ki tek hikayesi olan kendisidir.

Çünkü; bir tek insan onu adam yerine koyup bir içsel sıkıntısını anlatmamıştır kendisine.

 İşte bundan kurtulamadığı için herkese küser.

Hikayeleri paylaşmak bir erdemdir.

Toplum olmak istiyorsak, kendimizden ziyade başkalarını da düşünmeliyiz.

Hüzün sadece kaybedenlere ait bir duygu değildir.

Yaşanan hiç bir şey bizi diğerlerinden üstün olmak için yaşanmıyor sırrına mashar olamadığımız.

Hayat kimilerini zorlarken, kimilerini sırtından indirmez derken, son nefes gelir dayanır ve o gün kalmaz  kimsenin kimseden farkı…

Ayser ÖZBAKIR