Bağdat Havalimanı’nda geçtiğimiz günlerde öldürülen Kasım Süleymani münasebetiyle, sosyal medyada bir kaç gündür dolaşan paylaşımları hayretle takip ediyoruz:

“Ne halleri varsa görsünler,” “zaten bunu hak etmişlerdi,” “Yaşasın ABD,” “Sünni toplumunu ilgilendirmez” gibi cümleler havada uçuşuyor.

Ne demek “bizi ilgilendirmez?”Vaktiyle Suriye için de “bizi ilgilendirmez” demiştik. Lakin bugün geldiğimiz noktada; dört milyon Suriyeli kardeşimizi ülkemizde barındırmaya mecbur kalmadık mı?

Dokuz yıldır devam eden Suriyeiç savaşının ceremesini en çok biz çektik, çekmeye de devam ediyoruz.

Gerek Müslüman olmamız ve gerekse insan olmamız hasebiyle düşmüşlere kucak açmak, dertleriyle hemhal olmak, yaralarını sarmak durumundayız elbet. O ayrı bir konu.

Ama sonuç itibariyle Suriye’de vuku bulan olumsuzlukların bize nasıl yansıdığını idrak etmek, ona göre İran ile ilgili pozisyon almak ve çeşitli söylemlerde bulunmak en doğrusu olur bence.

Hatta bir örnek daha verelim; 16 Mart 1988 yılında Baas rejimi tarafından Irak’ın Halepçe şehri kimyasal silahlarla bombalanırken, bölge halkı nereye gitti? Yine ülkemize geldi, yine kanatlarımız altına girdi, yine her türlü cefasını biz çektik.

Zira “bize ne, bizi ilgilendirmez” demekle olmuyor bu işler. İran Düşerse, ceremesini biz çekeriz.

İran yanarsa, alevleri bizi de sarar. O halde hissiyatımızla değil, aklımızla hareket etmeliyiz.

İranyönetimi, coğrafyamızda yayılmacı politika yöntemi uyguluyor mu? Evet.

Bölgemizde mezhepsel düşüncesini ihraç etmeye çalışıyor mu? Evet.

Suriye’de, Irak’ta, Yemen’de Şiiliği önceleyerek, Sünni topluma yönelik hunharca katliamlarda bulunuyor mu? Evet.

Kasım Süleymani talimatlarıyla Suriye’nin Hama, Humus, İdlib, Halep vs. şehirlerinde Sünnikesime yönelik acımasızca bombalar yağdırıldı mı? Evet. Hala yağdırılıyor mu? Evet.

Bütün bunları idrak etmeli, Süleymani’nin eli kanlı bir zalim ve Şii aktörlerin onun azmettiricisi olduğunu bilmeliyiz elbet.

Keza Amerikan’ın bölgemiz üzerinde emelleri bulunduğunu, bunun için sinsi oyunlar yürüttüğünü, bu uğurda coğrafyamızı hallaç pamuğuna dönüştürdüğünü, dönüştürmeye devam ettiğini de bilmeliyiz.

Lakin şunu da çok iyi anlamalıyız ki, İran’a düşen her bir kıvılcım, bizi de olumsuz manada etkiler. Bu böyle biline.

Selam, sevgi ve gönül dolusu muhabbetlerimle…

Bilal KARADAĞ

[email protected]