Geriye dönüp baktığımızda; “Nerede o eski Nevruz şenlikleri” diye hayıflanmamak elde değil.   

Adıyaman kent merkezinde ikamet eden vatandaşlar; eskiden her yıl 21 Mart günü “Nakib’in Havuzu”na akın ederdi.

Kayalık Mahallesi sınırlarında bulunan havuzun çevresi “Nevruz” olarak bilinen 21 Mart’ta, adeta mesire alanına dönüşüverirdi.

Halk arasında ilkbaharın müjdeleyicisi anlamını taşıyan “Nevruz” gününde, tabiri caiz ise havuzun bulunduğu bölgeye iğne atsan yere düşmezdi.

Çoluk çocuk demeden bütün ahali o gün havuz başında keyfince eğlenirdi.

Yeşil çimlere sergiler serilir, çiğköfteler yoğrulur, koyu muhabbetler yapılırdı, hem de gün doğumundan gün batına kadar.

Aileler kendilerince değişik yemekler yapar, birbirlerine ikramda bulunurlardı. 

Çocuklar ise, kendi aralarında ip atlar, top koşturur, “Körebe”, “Kırcik”, “Çelik-Çoban” vb. oyunlar oynardı.  

Kısacası o gün; insan selinin oluştuğu havuzun bölgesi adeta cıvıl cıvıl olurdu.  

Herkes türlü eğlencenin akıntısına kapılır, doyasıya eğlenirdi.

Elhasıl “Nevruz” günü insanların gönlünde neşe, sevinç ve mutluluk seli oluşur, hem de dalga dalga yayılır, nazlı nazlı doruğa ulaşırdı…

Hele o gün bölgede oluşan manzaranın ahenkle yeşil örtüyle birleşmesi var ya; inanın uzun zaman hafızaların belleğinde yer edinirdi.  

Hâsılı o renkli şenlikler özel bir anlama bürünür, mukaddes gönüllerin gizemli köşelerinde hayli zaman iz bırakırdı.

Zira yağışlı ve çetin geçen “Karakış”ın geride kaldığı, çiçeklerin açtığı, kuşların cıvıl cıvıl ötüştüğü, yeşil örtünün belirdiği, tabiatın canlandığı, katılaşan kanların yeniden sıvılaştığı, hâsılı sıcak havaların başlangıcının müjdeleyicisi olarak bilindiği 21 Mart günü bayram havasında kutlanırdı.  

Pekâlâ, geçmişte kalan “Nevruz”ların havasını toplum olarak şimdi yakalayabiliyor muyuz?

Elbette kocaman bir “Hayır!”

Anlaşılan o ki; cevabımızın “Hayır” olmasından ötürü, dimağımızda kalan o eski “Nevruz”ları arıyoruz.

Selam, sevgi ve gönül dolusu muhabbetlerimle…