AZERBAYCANDAN SİZE SELAM GETİRMİŞEM

Geçen hafta sonu bir grup avukat arkadaşla birlikte Azerbaycan’a gittik. Üç güne sığdırılan yoğun program, ziyaret ve temaslar oldukça yorucuydu. Değdi mi derseniz değdi. Her yerde merhum Cumhurbaşkanı haydar Aliyev’in posterleri. Halkın gönlünde taht kurmuş. Halkın ve gelişmenin önünü açmış.
Özellikle Azerbaycan’ın bağımsızlığı1992 den sonra oralara adeta hicret duygusuyla gidip iş kuran, okul açan, yerleşen Anadolu esnafı ve öğretmeni bugün orada el üstünde tutuluyor ve minnetle anılıyor. 1994 te kurulan Azerbaycan Türk Sanayici ve İşadamları Beynelhalk Cemiyeti (TÜSİAB) ziyaretimizde verilen brifing cemiyetin iki ülke arasındaki itibarını açık şekilde gösteriyordu.
Haydar Aliyev’in Türkiye ve Azerbaycan için söylediği “Bir millet iki devlet” deyişi boşuna değil. Osmanlının 17 cephede savaştığı 1918 de Rus çarlığının dağılmasıyla bağımsızlık hareketi başlayan Azerbaycan’ı Ermeniler işgal eder. Büyük katliamlara girişir. İşte tam bu kader denk noktasında Nuri paşa komutasındaki Türk ordusu Azerbaycan’ı Ermenilerden temizler. Ancak bağımsız Azerbaycan hülyası sadece 45 gün sürer. Devlet geleneği olmayan Azerbaycan, Sovyet rusyanın egemenliğine girmiştir. İşte Azerbaycan halkı bağımsızlığını bu 1918 yılına dayandırmakta ve Osmanlı-türk ordusunu minnetle anmaktadır. Bakü şehrine ve limanına nazır tepede Türk şehitliğini ziyaret ettiğimizde, Çanakkale’deki destanın aynısını gördük ve hüzünlendik. Bakü’den, yemen’den ve Anadolunun dört bir yanından binlerce şehit isimleri ay yıldız altında yan yana dizilmişlerdi.
1991 yıllarına gelindiğinde bağımsızlık heyecanı yeniden sarmış Azerileri. Bağımsızlık için Bakü Azadlık Meydanında toplanan binlerce halk, dağılan Sovyet Rusyası, ve ermeni tankları altında can verir. Çünkü zengin petrol yatakları bulunan Azerbaycan’ı elinden çıkarmak istemezler. İşte yine tam bu günlerde ata yurdu deyip sinesi hasretle yanan bir grup öğretmen ve işadamı Azerilerin imdadına koşmuş, acılarını paylaşmış, bağımsız Azerbaycan’ın kalkınmasında eğitim kurumları ve ticari yatırımları ile önayak olmuşlar. Bu nedenle orada tek yabancı gazete olarak izin verilen Zaman gazetesinin “yaşıd Azerbaycan zaman gazetesi” yani Azerbaycan’la yaşıt diye ayrı bir yeri ve itibarı var. Devlet de halk da özel önem veriyor. Yine Samanyolu Tv ve Burç Fm radyosu halkla bütünleşmiş.
1993 yılında Haydar Aliyev cumhurbaşkanı seçilmesinden itibaren geçen on yılda birçok uluslararası ticaret anlaşmaları yapılmış. Petrol dünyaya açılmış. Demokratik kurumlar oluşturulmuş. Anayasa kabul edilmiş. 2000 yılından bu yana yapılan köklü reformlarla Yasalar Avrupa birliğine uyumlu hale getirilmiş. Suç oranı çok düşük, Okuryazar oranı %98, milli geliri 1700 dolar, dış borcu yok., Yani genç bir devlet için hızlı bir gelişme.
Halk eğitim- öğretime çok önem veriyor. Dünyanın birçok yerinde olduğu gibi Azerbaycan’da Çağ öğretim kurumları adı altında faaliyet gösteren Türk liseleri ve Kafkas Türk Üniversitesi devletin ve milletin gözdesi haline geldiği açık şekilde anlaşılıyor. Bilim olimpiyatlarındaki başarıları, madalyaları, dünyaca ünlü üniversiteleri kazanan mezunları gösteren vitrinler göz kamaştırıyor.
Azerbaycan’a ardniyetli insanlar da gitmiş. Daha bakü havaalanında pasaport kontrolü sırasında bir avukat arkadaşın pasaportunda sorun çıkınca, Gümrük polisinin nereleri gezeceksiniz sorusuna arkadaş “tarihi, turistik yerler ve türk okulları” deyince “türk okulları sevirsen, eyi Türksün, geçiniz” iltifat ve saygıyla yolu açması ilginçti. Oradaki yetkililere sebebini sorduğumuzda Türkiyeyi karıştırmak isteyen bir avuç ulusalcı geçinen gurupların Azerbaycan’ı da karıştırma teşebbüsleri olduğunu, ama basiretli Azeri devlet adamları bunlara yüz vermediğini öğrendik.
Azerbaycan orada herkesin dilinde olan “hoşgörü, barış, medeniyet geleceğin parlayan yıldızı; Azerbaycan” Türk dünyasına ve dünya barışına büyük katkıları olacağı, bu coğrafyada denge unsuru olacağının sinyallerini veriyor.


Editör: Adıyaman Haber