Demokrat Partili milletvekilleri, başbakan ve bakanlar Yassıada’da akıl almaz işkence ve hakaretlere maruz kaldılar. Nihayet burada kurulan mahkeme Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Başbakan Adnan Menderes, Maliye Bakanı Adnan Polatkan ve İçişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu’yu idama mahkûm etti. Yaşlı olduğu gerekçe gösterilerek Celal Bayar’ın cezası müebbet hapse çevrilirken diğerleri idam edildi.
Başbakan Adnan Menderes ve arkadaşlarının idamları ile ilgili olarak Milli Birlik Komitesi aşağıdaki şekilde karar almıştı:
1) Yüksek Adalet Divanı'nca ölüm cezasına mahkûm edilen sanıklardan sakıt Başbakan Adnan Menderes, sakıt Dışişleri Bakanı Fatin Rüşdü Zorlu ve sakıt Maliye Bakanı Haşan Polatkan’ın ölüm cezaları Millî Birlik Komitesi'nin 15 Eylül 1961 gün ve 75 numaralı kararı ile tasdik edilmiştir. Ancak, sakıt Reisicumhur Celâl Bayar'ın altmış beş yaşını bitirmiş olması dolayısıyla verilen ölüm cezası, müebbet ağır hapse tahvil edilmiştir.
2) Ölüm cezasına mahkûm edilen Refik Koraltan, Agâh Erozan, İbrahim Kirazoğlu, Ahmed Hamdi Sancar, Nusret Kirişçioğlu, Bahadır Dülger, Emin Kalafat, Baha Akşit, Osman Kavrakoğlu, Zeki Erataman ve Rüşdü Erdelhun'un cezaları 15 Eylül 1961 gün ve 75 numaralı kararla müebbet ağır hapse çevrilmiştir. Tebliğ olunur.
Millî Birlik Komitesi’nde İdam mahkûmları hakkında ölüm kararları verilirken mahkumlar İmralı Adası’nda bulunuyorlardı. Elleri arkadan kelepçeli olduğu halde hücreye kapatılan bu mahkumların durumu, Yassıada ile alâkalı bir incelemede şöyle anlatılmıştır:
“Bir aralık Koraltan’ın hücresinden bir ses duyuldu: 
Kollarım çok sıkıştı. Bu görülmemiş bir işkence! dedi. 
İkinci hücreden cevap geldi. Bu Fatin Rüşdü Zorlu’nun sesiydi. Bu seste hafif gülümseme vardı:
Zaten işkence olsun diye değil mi? Heyecanlanmayın beyefendi... 
Koraltan bu intihaba cevap vermedi.
Biraz daha zaman geçince Emin Kalafat’ın sesi duyuldu... Kalafat’ın esasen kolları Londra uçak kazası dolayısıyla sakat olduğu için kelepçeyi zorla takmışlardı.
    — Artık assınlar da bu iş bitsin... Tahammül edemiyorum, diye inliyordu.
Kalafat’ın iniltileri her beş veya on dakikada bir tekrarlanıyordu. Nihayet orada bekleyenlerden bir muhafız:
    —Merak etme, biraz sonra kurtulursun, dedi. Buna mukabil kalafat:
    —Bir an evvel, bir an evvel asın da kurtulayım, diye cevap verdi.
    Şafak vakti gelmişti. Tahta koridorlardan ayak sesleri duyuldu. Herkes dikkat kesilmişti. Bunlar Hasan Polatkan’ın hücresi önünde durdular. Tahta kapı açıldı. Bir ses:
    — Buyurun Hasan Bey, hücrenizi değiştireceğiz, dedi. Başka bir ses duyulmadı. Tahta koridordan ayak sesleri yavaş yavaş uzaklaştılar.
Biraz sonra hücredekiler bir otomobilin motor sesini duydular... Bağırmalar, gürültüler işitiliyordu. Bu seslerde hiddet ve hakaret olduğu anlaşılıyor, fakat neler söylendiği belli olmuyordu. Nihayet bu sesler de kesildi.
Sonra tekrar bir otomobilin sesi duyuldu. Arkasından da yine koridorlarda ayak sesleri belirdi. Ayak sesleri yaklaştı ve bu defa Fatin Rüşdü Zorlu’nun hücresi önünde durdu. Yine bir ses:
— Fatin Bey, sizin hücrenizi değiştireceğiz, dedi. Yine başka bir ses işitilmedi. Hücrenin tahta kapısı kapandı. Yine gürültülü ayak sesleri koridorlarda kayboldu...
Aşağıda yine jeep arabasının motor gürültüsü… Yine kalabalık, hareketli, hiddetli sesler… Neler söylendiği anlaşılmıyor. Yalnız bir aralık net bir ses duyuldu. Bu ses, Fatin Rüşdü’nün sesiydi. Bu ses de boğuldu ve sonra yine ortalığı derin bir sessizlik kapladı.
— Allah’a yolculuk başladı. Hazır mısınız arkadaşlar... Bir Kur'an okuyacağım.
Bu sese cevap veren olmadı. Fakat Agâh Erozan yüksek sesle Bakara suresinin iki yüz seksen beşinci ayetini okumağa başladı.
Fatin Rüşdü Zorlu ile Hasan Polatkan’ın bu şekilde idamları o gün Millî Birlik Komitesi’nce yayınlanan bir bildiri ile millete duyurulmuş ve bu bildirinin ikinci maddesinde Menderes’ den bahisle şöyle denilmiştir:
Hakkında idam hükmü tasdik edilen diğer suçlu sakıt Başbakan Adnan Menderes'in mezkûr vakitte (diğer idamlar esnasında) hastalığı devam ettiğinden hüküm infaz edilememiştir. Tebliğ olunur.
Fazla uyku hapı almak suretiyle intihara teşebbüs ettiği iddia olunan Adnan Menderes, Zorlu ve Polatkan'ın idam edildikleri gün kendisine gelebilmiş o gün yayınlanan 60 numaralı tebliğde de Yassıada Garnizon Hastanesi Baştabipliğinin raporunda Menderes’in sağlık durumunun iyiye gittiği ve 19.9.1961 Cumartesi günü öğleden sonra sigara içmek ve gazete okumak istediği belirtilmiştir.

(Devamı gelecek)