Ulubey, mesajında şunları söyledi: “Muharrem ayı, Ehl-i Beyt sevgisiyle dolu her Müslüman için bir matemin ifadesidir. Bu günler Kerbela’da dökülen o kanın ve kanı dökülen o güzel insanların acılarının yüreğimizden taştığı günlerdir. Bu matem, zalime karşı çıkıp mazlumdan yana olan bütün canlar için kıyamete dek sürecek bir matemdir. Bu matem nerden gelirsek gelelim, kim olursak olalım hepimizi birleştiren, bizi bize bağlayan matemdir. Bu yüzden onurlu ve hakça bir yaşamı savunmanın, aynı zamanda yasını tuttuğumuz o güzel insanların mirasına sahip çıkmak anlamına gelmektedir. Muharrem Ayı matem olduğu kadar, barış ve sevginin de ayıdır. Bu kutsal ay Allah’ın rızasını ve sevgisini kazanmak, toplumsal birliği, kardeşlik ve barış duygularını pekiştirmek, zulme ve haksızlığa karşı çıkmak, mazlumdan yana olmak, gönülleri insan olma onuru ile yıkamak ayıdır. Ancak gönüllerin kırılmaması gereken bu zamanlarda bile “İncinsen de incitme” anlayışına sahip olan Alevi inancına sahip yurttaşlarımıza yönelik ayrımcılık sürmektedir. Yok sayılan, talepleri görmezden gelinen Alevi yurttaşlarımızın tek bir isteği vardır. Ötekileştirilmemek, ibadetlerini rahatça yapabilmek ve bu ülkenin yapı taşı olarak anayasal eşit yurttaş olarak kabul edilmektir. Çağrımız bu ayıbın sona erdirilmesidir. Çağrımız insanlık adınadır. Çağrımız ayrımcılığın olmadığı bir Dünya adınadır. Çağrımız barış adınadır. Kanın, gözyaşının durmadığı, acıların katlandığı, ayrımcılığın arttığı bölgemizde Muharrem ayının özünü anlamak, özlenen, hasret duyulan barış iklimine kavuşmak; aradığımız, hasret kaldığımız barış, kardeşlik gibi evrensel değerleri bulmamız için bir fırsattır. Özellikle İslam coğrafyasında yaşanan acı olaylar Kerbelâ’yı, Hz. Hüseyin ve arkadaşlarının verdiği kardeşlik mesajının görülemediğini ortaya koymaktadır. Onun içindir ki bugün etrafımızda nice Kerbelâlar yaşanmakta, coğrafyamız kan ağlamakta, insanlar yeni acılarla yoğrulmaktadır. Muharrem Ayının; sevgi ve hoşgörünün hâkim olduğu, kan ve gözyaşının akmadığı, ölümlerin ve acıların yaşanmadığı, ayrımcılığın olmadığı bir dünyaya; birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularımızın daha da pekişmesine, barış, huzur ve mutluluk getirmesine vesile olmasını temenni ediyorum"