Gölbaşı Türk Eğitim Sen Başkanı Mahmut Yetişgen mesajında;İlk emri Oku olan bir dinin, İlim Çin’de de olsan gidiniz alınız diyen bir peygamberin, Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum diyen bir halifenin, Âlimlerin atının ayağından sıçrayan çamur benim için şereftir diyen bir milletin, temsilcileriyiz. Bu ülke ve medeniyet gerçek kalkınma ve gelişme hamlesini günümüzün münevver ve mütefekkir en geniş kitlesi Öğretmen sayesinde gerçekleştirebilir. Ancak son yıllarda yapılan yanlışlıklar hem öğretmenin itibarını zedeledi hem de Türkiye’nin eğitim sisteminde ciddi hasarlar meydana getirdi. Öğretmenleri sadece öğrencilerine matematik, tarih, fen ya da okuma yazma öğreten bir meslek grubu olarak tanımlamıyoruz. Öğretmenlik öncelikle, hayat içerisinde doğru bir duruş gerektiren meslektir. Yani öğrencilerimize hayat içerisinde doğru bir duruşun nasıl sergileneceğini yanlışlara nasıl dur deneceğini ve haklı mücadelenin nasıl verileceğini öğretiyoruz. Böylesine ulvi bir mesleği yerine getiren hiçbir öğretmenin boş tehditlere, gelecek vaatlerine, yalan vaatlere karnının tok olması lazım. Bütün öğretmenlerin doğruyu yapmak adına kendisini programlaması lazım ki, öğretmenlik mesleğinin itibarlı hale getirilmesinin ilk adımını atmış olalım. Bu mesleği yapan öğretmenler olarak kendi haklarımıza, şahsiyetimize sahip çıkmazsak, bunu ne bu ülkeyi yönetenlerden, ne siyasetçilerden, ne de vatandaşlarımızdan beklemeye hakkımız olmadığını da bilmemiz gerekir. Değerli Öğretmenim... Yıllardır toplumda itibarsızlaştırılmaya maruz bırakıldın. Öğrenci ve veli şiddetine maruz kaldın. Suçsuz yere şikâyet edildin. Bakanlığın yanlış politikaları nedeniyle sürekli İtibar kaybettin. Yöneticilik hakkın elinden alındı, alın terin, emeğin çalındı. Atanmak için seni birilerine mahkûm ettiler. Ekonomik olarak çöktün. Enflasyon karşısında ezildin. Kimi zaman mobbinge maruz kaldın. Sürekli eğitim sistemi değişti, Başarısızlığın faturası sana kesildi. Siyasal kadrolaşma yüzünden hak ettiğin değeri bulamadın. Bunca itibarsızlaştırma sonucunda hala eğitim aşkımız ve şevkimiz canlı ise bunun asıl kaynağı, bu güzel ülkenin geleceği olan güzel çocuklarımıza duyduğumuz sevgimizdir. Yurdumuzun, ilimizin en ücra köşesinde körpe dimağlar İstiklâl Marşımızı söylüyorsa; biliniz ki orada kendisini ülkesine adamış vefakâr cefakâr öğretmenler vardır. Bu 24 Kasım da Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere görevleri başında şehit edilen ve ebediyete uğurladığımız tüm öğretmenlerin manevi huzurunda saygı ile eğiliyor, yetişmemizde emeği geçen, eğitim meşalesinin sürekli yanmasını sağlayan fedakâr eğitimcileri rahmetle anıyorum. Görevi başında bulunan arkadaşlarıma sağlıklı ve mutlu bir iş hayatı ve ömür dileyerek 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutluyorum." dedi.