Başkan Sarı, açıklamasında, "3 Mayıs büyük milletimizin ebediyete kadar yaşayacağına inanan Türk milliyetçilerinin yeniden doğuşudur. 3 Mayıs Türk milliyetçilerinin,Türk milletinin varlık davasında çektikleri, ıstırabın, gözyaşın ifadesidir. 3 Mayıs mücadelenin, öze dönüşün, Milli bir başkaldırının ve uyanışın adıdır."dedi. "3 Mayıs Milli şuurun ayaklanmasıdır" "3 Mayıs Türklük şuuru demek, milli şuurun ayaklanması demek, Türklüğün şahlanışı demek, tabutluk, işkence demek, çile demek, gülerek idam sehpalarına çıkmak demek, açıyı, çileyi, ölümü bayram olarak kutlamak demektir" diyen Sarı, şunları kaydetti: "3 Mayıs'ta yürüyenlere selam olsun. Milliyetçiliğin varlık mücadelesini korkmadan veren, ülkülerini çekinmeden savunanlara selam olsun. Türkçülük, "Türk halklarının kültürel ve politik birliğini amaçlar..." Bu düşünce 1905 yılında ilk defa, "Azeri ve Tatar aydınlar tarafından ortaya atılmıştır Bu fikirler, 1908’lerden sonra büyük yankı uyandırmıştır. Atatürk’ün fikir babam dediği Ziya Gökalp bu hareketin başını çekmiştir. Cumhuriyetin ilanından sonra, paramızda ve pullarımızda; "Bozkurt gibi Türklüğün sembolleri kullanılır…"İsmet İnönü’nün Başbakanlığı dönemi Rusya’nın etkisiyle; Türkçüler baskı altına alınacaktır. 1944 tarihinde Genel Kurmay Başkanı Fevzi Çakmak Ocak 1944’de emekliye sevk edilecek…3 Mayıs 1944'de, Şükrü Saraçoğlu Hükümeti aralarında, "Nihal Atsız, Zeki Velidi Togan, Reha Oğuz Türkkan, Necdet Sançar, Fethi Tevetoğlu ve Alparslan Türkeş’in bulunduğu; 30 civarında Türkçü vatansever insanlar tutuklanacaktır. O mahkumiyet yılları, kararları, uğranılan hakaretler unutulmaz! Ziya Gökalp'ın şiirlerinde 3 Mayısı bulacağız şöyle diyecek; "Vatan ne Türkiye’dir, Türklere, ne Türkistan; vatan büyük ve müebbet bir ülkedir Turan." Kırımlı İsmail Gaspıralı…Azerbaycanlı Hüseyinzade Ali (Turan), Kazan Türklerinden Yusuf Akçura, Başkırt’lardan Zeki Velidi Togan, Azerbaycanlı Ahmet Ağaoğlu, Kazanlı Sadri Maksudi (Arsal), Hiveli Mustafa Çokay…Bu isimler de 3 Mayıs ruhunu bulacağız." "1944 yılı bizim tarihimizde, "hüzün yılıdır" Türk tarihinde 1944 yılının acı hatıralarla dolu olduğunu vurgulayan Sarı, "1944 yılının 18 Mayısında, Josef Stalin Kırım Tatarlarını, Kırım Yarımadası’ndan sürgün etti. Sürgün edilen 193 bin 865 Kırım Tatarının yüzde 45’i sürgünde hayatını kaybetti. 1944 yılı bizim tarihimizde, "hüzün yılıdır!" Kırım Tatar Türk’üne uyguladığı ‘ağır işkenceler ve sürgün…Aynı yıl, "Türk Milliyetçilerinin tabutluk yılları…"Bir yıl boyunca, hem hukuk mücadelesi verdiler, Ve hem de, sabırla direndiler. Öyle bir dava ki, "7 Eylül 1944’lerde başlayacak; toplam 65 oturumla, 29 Mart 1945’lere kadar sürecektir" Türk Milliyetçilerinin, ‘yargılandığı mahkûm edilmeye çalışıldığı’ bir dava! 3 Mayıs'ın ilk yıldönümü 1945 yılında o sıralarda Tophane'deki Askerî Cezaevinde tutuklu bulunan bir grup Türkçü tarafından yapılan toplantı ile anılmış, daha sonraki yıllarda ise çeşitli törenlerle kutlanmış ve Türk milliyetçilerinin bir geleneği Türkçülük Günü oluşmuştur. Türkçülük Bayrağını her coğrafyada canı pahasına dalgalandıran koç yiğitlere selam olsun. Türk Birliğinin sıklıkla konuşulduğu şu günlerde, "3 Mayıs 1944 tarihini ve kahramanları hayırla yad ediyorum" ve şu anda hayatta olmayan büyüklerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyor, hepsini şükranla anıyorum. 3 Mayıs Türkçülük Günü kutlu olsun! "Sen Türk olduğunu unutsan da, düşmanın asla unutmaz."ifadelerini kullandı. Kaynak : PHA