AGAD Üçüncü Yılını Muhteşem Bir Panelle Kutladı

‘Basın ve Demokrasi’ Paneline Yoğun İlgi

Türkiye Faal Gazetecileri Cemiyeti’nin (AGAD) her sene yaptığı ve artık geleneksel hale gelen kuruluş yıl dönümü kutlamaları çerçevesinde düzenlenen panellerin bu sene üçüncüsü Adıyaman Belediyesi konferans salonunda yapıldı.

Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) Genel Başkanı Atilla Sertel ve Cumhuriyet Gazetesi köşe yazarı usta gazeteci Ümit Zileli’nin panelist olarak katıldığı “Basın ve Demokrasi” konulu panele ilgi yoğundu.

Düzenlenen Panele Adıyaman Belediye Başkanı Necip Büyükaslan, Kahta Kaymakamı Metin Esen, Kahta Belediye Başkanı Yusuf Turanlı, Belde Belediye Başkanları, STK Başkanları, AK Parti İl Başkanı İbrahim Halil Fırat, AK Parti Merkez İlçe Başkanı Abdurrahman Dimez, AK Parti MKYK Y. Üyesi Av. Mustafa Alkayış, CHP İl Başkanı Bilal Doğan, MHP İl Başkanı Osman Aslan, Kurum Müdürleri, Basın Mensupları, Osmaniye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Gökhan Erkmen, Tarsus Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Okan Çalışkan, Mersin Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mehmet Işık, Ceyhan Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Şahin Özer ve Niğde Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Necmi Pişkin ve öğrenciler katıldı.

Sunuculuğunu Serkan Bayam’ın yaptığı panelde açılış konuşmasını yapan Adıyaman Faal Gazetecileri Cemiyeti (AGAD) Başkanı İbrahim Aslan “28 Mart 2010 yılında, basına aktif olarak emek veren, yazdıklarıyla ilgililere ve yetkililere yön veren çok değerli arkadaşlarımızla birlikte Adıyaman Faal Gazetecileri Cemiyetimizi kurduk.

Kurulduğumuz günden bu yana, yine bu arkadaşlarımızla birlikte birçok faydalı işe imza attığımıza inanıyorum. Bu yıl 3.’sünü kutladığımız kuruluş yıldönümü etkinliklerimiz başta olmak üzere, ilde basın mensuplarının yaşadığı sıkıntıların çözümü için de birçok çalışmamız oldu. Hizmet sınırlarımızı daha da geniş kitlelere ulaştırmak için, Genel Başkanımızın da desteğiyle geçtiğimiz aylarda gerçekleştirilen Basın İlan Kurumu Yönetim Kurulu Üyeliğine, Adıyaman Faal Gazeteciler Cemiyetimi yönetim kurulu üyelerimiz ile üyelerimizin de yanımızda olmasıyla aday oldum. Kendi hak ve hukukumuzu savunamadığımız bir seçimde seçimi farklı nedenlerden dolayı kaybettik. Seçimi kaybetmemize rağmen hiçbir şekilde yılmadık ve bundan sonra da yılmayacağımızı ifade etmek istiyorum.

Bu önemli kuruma aday olmamın asıl sebebi; Anadolu’da büyük sıkıntılar çeken yerel basın organlarının temsilcilerinin sıkıntılarını gidermekti. Ama maalesef nasip olmadı. Ancak bu bizim direncimizi kırmadı! Yerel basının sorunlarını çok iyi bilen biz Anadolu basını temsilcileri, bu sorunların çözümü için mücadelemizi sürdürmeyi sürdüreceğiz. Evet, Adıyaman Faal Gazeteciler Cemiyeti olarak, Adıyaman’ın en aktif cemiyeti olarak bugün kuruluşumuzun 3. yıldönümünü kutluyoruz. Cemiyet olarak kurulduğumuz günden bugüne imkanlarımız ölçüsünde çeşitli etkinlikler yaptık. Bu yılda cemiyetimizin 3. kuruluş yıldönümü dolayısıyla ‘Basın ve Demokrasi’ konulu bir panel düzenliyoruz. Bu önemli günümüzde bizleri yalnız bırakmayan panelimize konuşmacı olarak katılan çok kıymetli Genel Başkanımız Atilla Sertel ile yine ülkemizin son saygın gazetecilerinden olan Cumhuriyet Gazetesi köşe yazarı Ümit Zileli’ye huzurlarınızda teşekkür etmek istiyorum. Cemiyet olarak bütün kuruluş yıldönümlerimizde çeşitli etkinliklere imza attık. İlk kuruluş yıldönümümüzde yine Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanımız Atilla Sertel ve Basın İlan Kurulu Müdürü Mehmet Atalay aramızda olmuşlardı. İkinci kuruluş yıldönümümüz olan geçen yıl ki panelimize yine Genel Başkanımız Atilla Sertel ile birlikte Anadolu Spor Yazarları Derneği Başkanı İbrahim Erdoğan, Gazeteci İbrahim Irmak ve Dünya Gazetesi Köşe Yazarı Ali Ekber Yıldırım teşrif etmişlerdi. Yerel basının sorunlarının gündeme geleceği, gazetecilerin daha iyi bir şekilde hakların savunulacağı panellerin, toplantıların devamının sözünü buradan bütün meslektaşlarıma vermek istiyorum.

Ayrıca, Adıyaman Faal Gazetecileri Cemiyeti olarak 3 yıl gibi kısa bir sürede elde etmiş olduğumuz başarının ve herkese eşit mesafedeki tutumumuzun aynı şekilde devam edeceğinin de taahhüdünü vermek istiyorum. Cemiyetimizin gayesi üyelerimizin hak ve hukukunu savunmaktır. Cemiyet olarak sadece bir kuruluştan ibaret olmayıp sadece bir tabela cemiyeti konumunda durmayıp farklı projelere imza atma yolunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Son olarak Cemiyetimize üye yerel basının yayınlarının satılacağı bir büfe çalışmamız oldu.

Güneydoğu Anadolu bölgesinde belki de bir ilk olarak böyle bir satış bürosunun hizmete girmesinde bizlere büyük destek olan Sayın Belediye Başkanımız Necip Büyükaslan’a, yer tahsisinde yardımcı olan işadamı Mustafa Sucu’ya, yerel basına her tülü desteği veren Sayın Valimiz Mahmut Demirtaş’a, siyasilerimize ve STK’lara teşekkür ederken bizler hiç kimsenin tekelinde olmadığını, bundan sonraki süreçte de olmayacağımızı, herkese eşit mesafedeki yayın akışlarımızın aynen devam edeceğini, bizler Adıyaman ilinin sorun ve sıkıntılarını giderilmesi için çalıştığımızı, bundan sonraki süreçte de aynı şekilde hareket edeceğimizi, yanlışımız hatamız olduğu takdirde bunları bizimle paylaşıldığında her zaman eleştiriye açık olduğumuzu ifade ediyorum.” Dedi.

Ev sahibi olarak Adıyaman Belediye Başkanı Necip Büyükaslan ise yaptığı konuşmada ülkenin kritik bir süreçten geçtiğini, demokrasinin en çok ihtiyaç duyulan bir zamanda böyle bir panel düzenledikleri için Adıyaman Faal Gazetecileri Cemiyetine ve üyelerine teşekkür etti. Büyükaslan yaptığı konuşmada: “ 30 yıl süren ve ülkemizin kanayan yarası olan terörün silah bırakma sürecinin başlamış olduğu bu günlerde her zamandan dala çok bugün yine demokrasiye, barışa, huzura daha fazla ihtiyacığmızın olduğu bugünlerde, Adıyaman Faal Gazetecileri Cemiyetini kuruluşunun 3. yıl dönümü dolayısıyla düzenlemiş olan ‘Basın ve Demokrasi’ panelini tertip eden Cemiyet başkanı olan İbrahim Aslan ve yönetimine teşekkür ediyorum. Böyle anlamlı bir panele katılmak üzere, kentimize gelen bizleri onurlandıran, Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanımız Atilla Sertel bey ve Cumhuriyet Gazetesi yazarı Ümit Zileli beyfendiye de katılımlarından dolayı kentim adına şükranlarımı sunuyorum.

Bu arada çok kıymetli Federasyon başkanımız Atilla Sertel beyin geçen yıl haziran ayında Adıyaman’ın Gölbaşı ilçesinde ikamet eden yeğeni Özgen Fırat Korkmaz Hakk’ın rahmetine kavuşmuştu. Ben tekrar kendilerine başsağlığı diliyorum. Rahmetliğin mekanı cennet olsun diyorum. Bugün panelin yanı sıra bir güzel anlamlı bir açılış da yapılacak. Bu açılışta Atilla Sertel beyin trafik kazası sonrasında hayatını kaybeden Özgen Fırat Korkmaz adına Hürriyet İlköğretim Okulunda bir kütüphaneyi tahsis edip destek veren ve açılışını gerçekleştiren Atilla bey o kütüphanenin açılışını da yapacaklardır. Geleceğimizin teminatı olan evlatlarımızın yarınlar adına ufkunun daha açık olabilmesi için en az kendi çapında katkıda bulunmak üzere ve yeğinin de ismini ölümsüzleştirmek üzere yapmış oldukları bu kütüphane için ben yine kentim adına kendilerine teşekkür ediyorum. Yapılan panelin ilimize ülkemize hayırlar getirmesini diliyorum.” dedi.

Yapılan konuşmaların ardından TGF Başkanı Atilla Sertel Adıyaman’a panel için üçüncü kez geldiğini her gelişinde Adıyaman’a bir kez daha hayran kaldığını belirtti. Sertel yaptığı konuşmada şunları söyledi “Adıyaman’da böyle bir panele katılmak bizim için çok önemli. Çünkü bizim gibi gazeteciler bazı kesimler tarafından pek sevilmez. Doğruları söylerler, 9 köyden kovulurlar, onuncu köyü de bulurlar. Ben Adıyaman’ında onuncu köy olduğunu biliyorum. Çünkü Adıyaman’da bir hoşgörü, karşılıklı bir diyaloğu, dostluğu ve ne kadar acı söylersen söyle dinleme sabrı vardır ama verecekleri bir yanıtı da vardır.

Türkiye hem medya açısından, hem demokrasi açısından, hem de süreç açısından çok önemli hiç de şakası olmayan günleri yaşıyor. Aslında Türkiye’de bin yıldır bir arada yaşayan insanları doğduğu yer, inancına, yaşam kültüre, felsefesine göre tasnif etmeyen bir arada kardeşçe yaşayan insanlar, nasıl oldu da Türkiye’de kan dökmeye başladılar. Terörün hiç bulaşmadığı Adıyaman’da insanların teröre yönelik hiçbir müsamaha göstermediği bir ortamda yaşamak da şanstır. Ancak işin gerçeği, güneydoğu’da, doğuda, önce masumane istek ve taleplerle getirilen ve dayatılan, sonunda silahla, terör faaliyeti ile insanları öldürmeye yönelik faaliyetleri ile Türkiye’nin gerçeği olan bir terörü örgütü var. Bunu kimse kafasının ucundan silmesin. Sadece doğu ve güneydoğu da değil, diğer illerde İzmir, İstanbul, Ankara dahil yaşayan kürt kökenli yurttaşlar bu süreçten en az bizim kadar rahatsızlar.

Herkes kendini özgürce ifade edebilse, herkes yasalarda eşit faydalanabilse, yatırımlardan eşit bir şekilde yararlanabilse, işsizlik olmasa, çöken tarım kemsi ayağa kaldırılabilse, çöken hayvancılık diriltilebilse, o kapatılan fabrikalar yeniden açılıp üretim yapılabilse, bu ülke bu ülkede yaşayan herkese yeter. Bizi birbirimizde ayırmaya yönelik bir anlayışı kabul etmek mümkün değildir. Bizim dokunulmazlıklarımızın arasında en önemlisi, M. Kemal Atatürk’ten var olan bu toprakların bölünmeden, gelecek nesillere aktarılmasıdır. Bir bütün içeresinde gelecek nesillere sunamazsak bu da bizim ayıbımızdır. Biz bu ülkeye beraber kurtardık ve beraber koruduk. Bizim dokunulmazlıklarımız arasında bölünmez bir vatan, şanla dalgalanan bir bayrak, bu ülkeyi kurtaran Kur’an ve M. Kemal Atakürk ile silah arkadaşları vardır.

Türkiye’de demokrasi gerçek anlamında var mıdır? Türkiye’de egemenlik kayıtsız şartsız milletindir, sözü gerçeği yansıtmamaktadır. Özünde doğrudur. Türkiye’de liderindir. Lider atar, halk bakar, gider sandığa oyunu atar, milletvekili olunur, belediye başkanı olunur. En büyük hastalık burada başlıyor. O nedenle Genel merkeze bağlı milletvekili halktan gelmediği için, halktan korkmadığı için kolaylıkla yer değiştirir. Bu insanların içini acıdan bir durumdur. Lider etrafında değil, halkın etrafında dönen gerçek anlamında milletvekilliği yapıldığı zaman demokrasi gerçek anlamda oturur. Vekiller korkuyor gerçek düşüncesini söyleyemiyor.

Dünyada tutuklu gazeteciler sayısında dünya şampiyonluğumuz var. Bu şampiyonluk dövünülecek bir şampiyonluktur. Benim içimi sızlatan bir durum. Bir yanda dünya ölçeğinde dev bir ülke olarak duracaksınız, öte yandan da özgürlükler yönünde cüce bir ülke olarak duracaksınız. Son 4 yılda Türkiye’de 200 gazeteci cezaevine atılmıştır. Şu anda 70 gazeteci halen cezaevinde yatıyor.

Bizim gazetecilik yönünde sıkıntımız genelde. Geneldeki gazetecilik de İstanbul medyası için Adıyaman felaketlerle doludur. Adıyaman’da bir deprem olsa, bir kadın cinayeti olsa, büyük bir trafik kazası olursa, İstanbul medyasında yer alır. Adıyaman’ın hiçbir güzelliği İstanbul basınında yer almaz. Onun için dünya İstanbul’dan ibarettir. O nedenle yerelde siyaset yapan belediye başkanları, milletvekilleri, il genel meclis üyeleri, parti il ve ilçe başkanları, yerel basın bizim sesimiz, soluğumuz. Kendinizi yerel medyadan sıyrıldığınızı düşünün, bir an sustuğunu düşünün, asıl felaket o zaman olur.”denildi.

Atilla Sertel’in konuşmasının ardından söz alan Cumhuriyet Gazetesi köşe yazarı usta gazeteci yazar Ümit Zileli ise Adıyaman halkının sıcaklığı ve duyarlılığının kendisini etkilediği belirterek Adıyaman’dan güzel duygularla ayrılacağını belirtti.

Zileli yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Türkiye’de maalesef hiçbir zaman basın özgürlüğü tesis edilememiştir. Basın dördüncü güçtür. Ama şu anda birilerinin elinden birinci güç haline geldi. Çünkü basın patronları sadece basınla ilgilenenler bugün holdinglerin de ortakları. Eğer siz gazetecilik dışında başka bir iş yapıyorsanız, sizi o işi verenle uzlaşmak zorundasınız. Yani size o işi veren kişinin talimatları doğrultusunda çalışmak zorundasınız. Geçmişte de böyleydi. Türkiye’de 1946’dan beri hiçbir zaman tam anlamıyla demokrasi olmamıştır. Demokrasi aslın bir kültürdür. Demokrasi kültürü olmadan demokrasi olmaz. Türkiye çok aşama kaydetti ama hiçbirisi yeterli değil. Bu siyasi partiler yasası ve bu seçim sistemiyle hiçbir yere gidemezsiniz. Hiçbir ülkede seçim barajı %10 değildir. %10 sıkıntıların temeli oluşturuyor. Ben bugün medyanın bugününü gördükçe gazeteci olmaktan utanç duyuyorum.

Barış sürecinde de içinde ne olduğunu bilmediğim için başkasına da anlatamıyoruz. Önce bana içinde ne olduğunu söylemeliler, beni inandırmalılar ki bende bana inananları inandırayım. İçeriğini sorduğumda bir de suçlandık. Siz akan kanın durmasını istemiyorsunuz. Akan kanın durmasını istemeyen insan olmaması lazım ya da ahlaksızın önde gideni olması lazım. Bundan ancak savaş baronları, o savaş rantından rant edinenler barışın olmasından sıkıntı duyar. Normal hiçbir yurttaş Türkiye’nin barışa kavuşmasında rahatsızlık duymaz. 250 ile 400 milyar dolar arası para gitmiş, 40000 insan ölmüş. Bu sorunu adam gibi bitiren kim olursa olsun kutlamazsam namerdim ama bizler gazeteci olarak kaygılarımızı söylemek zorundayız. Asıl söylemezsek ahlaksızlık etmiş oluruz. Analar ağlamasın diyor çok güzel de nasıl gittiğini sorduğumuzda bize güvenin diyor sayın başbakan.

Ben tesadüflere inanmam. Burada Abdullah Öcalan Diyarbakır’dan mesajlarını mektup ile milletvekili ile verirken, aynı zamanda Silivride insanlar ağır müebbet hapse mahkum edilirken, bir gün sonrasında İsrail Türkiye’den özür dileyecek. Böyle tesadüf olmaz. Ben tesadüfe bir gazeteci olarak inanamam. Sorgularım. Bana şu anki dönem ne yazık ki yeni servi anımsatıyor. Bu iş bizi bölünmeye götürür diye korkuyorum. Yanılırsam özür dileyeceğim. Ama yanıldığımı da zannetmiyorum. Çünkü biz PKK denilen terör örgütünü uluslar arası alanda taraf haline getiriyor muhatap kabul ediyoruz. Türkiye bugün gelmiş olduğu noktada bıçağın ucunda sırtındadır. Bu ülke ya bölünecek ya da dirilecektir. Bunun üçüncü bir alternatif ne yazık ki kalmamıştır. Bu sorunlar kemikleşmiş ama çözülemeyecek sorunlar değildir. Bunları çözebildiği ölçüde, bu ülkenin geleceği çok açıktır ama bunu çözebilecek olanlar hala başka yollara başvuruyorlarsa bunu da yazmak mecburiyetindeyiz. O yüzden ne eksik görürsek bunları yazacağız. Gazeteler ve gazeteciler eleştirmek için çıkmışlardır. Bu ülkede en önemli basın yerel basındır. Ulusal basın zaten kirlenmiş güvenini yitirmiştir. Bundan dolayı yerel basına destek verilmeli. Yerel basın olmazsa üç maymuna döneriz. ”

Panelin sonunda Panelistler Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Atilla Sertel ve Cumhuriyet Gazetesi Köşe Yazarı Ümit Zileli’ye Adıyaman Belediye Başkanı Necip Büyükaslan tarafından Adıyaman yöresini simgeleyen Cendere köprüsü ve Adıyaman Türküleri ve Hikâyelerinin derlendiği kitap hediye edildi. Adıyamanspor Kulüp Başkanı Hüseyin Koç ise üzerlerinde isimleri yazılı olan Adıyamanspor forması etti. Misafirler hediye edilen formayı giyerek basına poz verdi.

Panelin ardından Adıyaman Faal Gazetecileri Cemiyeti Yerel gazete satış bürosunun açılışı yapıldı.

AGAD Üçüncü Yılını Muhteşem Bir Panelle Kutladı

Türkiye Faal Gazetecileri Cemiyeti’nin (AGAD) her sene yaptığı ve artık geleneksel hale gelen kuruluş yıl dönümü kutlamaları çerçevesinde...

Başkan İşeri'den AA muhabirlerine yapılan saldırıya tepki

Bakan Memişoğlu: 'Her hastaneye kreş ve anaokulu kurmayı hedefliyoruz'

Öğretmenler Günü'nde, öğretmenlere çiğköfte ikram edildi

CHP'nin ardından Yeni Yol Grubu da İmralı Heyeti'ne katılmayacak

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Bahçeli'nin İmralı çıkışına ilk yorum: 'Bahçeli'nin açıklamaları cesurca, sürece ivme kazandırdı'

Devlet Bahçeli'den 'Terörsüz Türkiye' çıkışı : 'Gerekirse üç arkadaşımı alır İmralı'ya giderim'

Cumhurbaşkanı Erdoğan bugün Adıyaman'a geliyor: 350 bininci deprem konutu bugün teslim edilecek

Ticaret Bakanlığı 30 Kadrolu ve 65 Sözleşmeli Personel Alımı Yapacak

Gürcistan-Azerbaycan sınırında düşen kargo uçağındaki 20 askerin isimleri açıklandı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan Netanyahu hakkında yakalama kararı