Buluş açıklamasında, “Pandemi artık tüm dünyada derinleşirken, ülkemizde de en üst düzeylerde alarm vermeye başladı. Bir yıldan fazla süredir Dünyayı etkisi altına alan pandemi sürecini doğru, akılcı, bilimsel bakış açısıyla yöneten ülkeler daha az zararla çıkabiliyorlar. Doğru zaman ve uygun ölçüde uygulanan kısıtlamalar azda olsa felaketin artmasını önlemiştir. Ne yazıkki Ülkemiz için aynı şeyleri söylemem bir hayli zor. Ekonomiyi hunharca, orantısız bir şekilde yönetirsen elbetteki salgının önünü kesmek için elzem olan en az 21 gün kapanmayı tabi ki cesaret edemezsin. Çünkü ülkenin bütün kaynaklarını, gelirlerini kendine ve bir avuç tuzu kuru yandaşlara aktardığınız için değil 21 gün bir hafta bile ülkeyi kapatamazsınız. Yıllardır üniversitelerin, bilimsel kuruluşların içini boşaltarak, liyakatsiz ve alakasız kişilerle doldurarak buraları işlevsiz hale getirdiniz. Eşdeğerimizin altında olan ülkelerden bile Aşı dileniyoruz. Günlük 500 bin aşı yapmamız gerekirken bu sayı maalesef 30 binlerde kalıyor. Şu ana kadar Hükümetin açıklamalarından hareketle toplumun yüzde 40 'nin aşılanması gerekiyordu. Gelinen noktada kocaman bir hayal kırıklığıdır. Bilim Kurulları neden kurulur? İlgili konuda gerekli olan tavsiyeleri alıp ivedilikle uygulamak için bu oluşumlar vardır. Ancak bizdeki kurul tamamıyla sembolik niteliktedir maalesef. Bir an önce Hükümetten beklentimiz Bilim kurulunun bütün önerilerini hayata geçirmek, bilimsel çalışmalara yeterli kaynağın aktarılması, aşının yeteri kadar temin edilip toplumun yüzde altmışının aşılanması, en az 21 gün kısıtlama, kapanmanın ivedilikle uygulanması. Ekonomik buhran zaten halkımızda büyük yaralar açmışken, hala vaka hasta grafiklerinin umutsuz değerlerde artış göstermesi, hükümetin ilk günden bugüne kadar sorumsuz ve ihmalkâr tutumunun eseri olup bu amaçsız sağlık politikalarındaki ısrarı anlamakta güçlük çekmekteyiz. Akp hükümeti, 18 yıllık liyakatsız ve adaletsiz tavrını, pandemi sürecinde de göstermiş olup; covid aşısı için öncelik, yandaşları, fukara halkımıza tercih etmiş olması yine bizleri şaşırtmamıştır. Pandemi süreci bir yılını doldurmuş ve hükümet gerek Türk Tabipleri Birliği’nin gerekse de bu konunun yetkin sağlık profesyonellerinin hiçbir önerisini, tedbir tavsiyelerini dikkate almamıştır. Pandemi ile yokluk fukaralık artık halkımızı canından bezdirirken, saray ve akpnin bol maaşlı bürokratları zevki sefadan, israflardan vazgeçmezken, halkımızı patates çuvallarına layık görmüşlerdir. Pandemi nedeniyle son 24 saatte 346 kişi yaşamını yitirdi. 61 bin 28 yeni vaka tespit edilmiş olup, son 24 saatte kaydedilen 346 can kaybı, salgının başlangıcından bu yana en yüksek günlük ölüm sayısı olarak kayıtlara geçmiştir. Virüs nedeniyle hayatlarını kaybedenlerin toplam sayısı 36 bin 613’ e, toplam vaka sayısı ise 4 milyon 384 binlere yükselmiştir. Salgın ülkemizde pik yapmışken hala durumun vahametini bir türlü anlamayan akp hükümetini, ciddi tedbirler almak ve bilim insanlarının önerdiği eylem planlarını derhal gündeme almaları gerektiğini bir kez daha söylüyoruz.” Dedi. Adıyamanlılar net