<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span><strong><span style="color:black">YILDIRIM</span></strong><span style="color:black"> açıklamasını şöyle sürdürdü:</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span><span style="color:black">“Türkiye’de, <strong>Türkiye Özürlüler Araştırması</strong>’na göre toplam nüfusun içerisindeki engellilerin oranı <strong>yüzde 12.29</strong>’dur. Bu oran <strong>10 milyon</strong>a yakın kişinin veya toplam nüfusun <strong>her 8 kişiden birinin engelli</strong> olduğunu gösteriyor.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span><span style="color:black">Ama çevremize, çalıştığımız ve yaşadığımız ortama, cadde ve sokaklara, parklara, sinemalara, lokantalara ve benzeri kamusal alanlara baktığımızda engelli vatandaşlarımızı göremiyoruz.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span><span style="color:black">Engelli çocuklarımızdan utanıp onları evlere hapsetmek kadar ortak yaşama alanlarımızı engellilere göre düzenlemediğimiz için, dahası farklı engel guruplarına göre ne yapılması gerektiğini bilmediğimiz, erişilebilirlikten bahsedip gereğini yapmadığımız ve engel yaratmaya devam ettiğimiz için <strong>hayatı engellilere zindan ettiğimizin farkında değiliz</strong>.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span><strong><span style="color:black">MERHAMET DEĞİL TOPLUMSAL HAYATI PAYLAŞMA</span></strong></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span><span style="color:black">Son dönemlerde belediyelerin ve kimi kamu kurum ve kuruluşlarının, hatta bazı STK’ların engellilere yönelik çalışmaları ise <strong>kaş yaparken göz çıkarma</strong> anlamına gelen <strong>merhameti önceleyen medyatik düzenleme ve etkinliğe dönüşmüştür</strong>. </span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span><span style="color:black">Engelliler için yapılmaya çalışılanlar; doğrudan birinin yardımına ihtiyacı olanlar hariç, engellilerin evlerine hizmet götürülmesi, bakımlarına yardımcı olunması, ev temizliklerinin yapılması, faturalarının ödenmesi için eleman görevlendirilmesine gibi aslında, “<strong>siz evinizde oturun, topluma karışmayın</strong>” anlamına gelen iyi niyetli ama eksik ve yanlış uygulamalardır.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span><span style="color:black">Engellileri asıl beklentisi ve isteği <strong>topluma karışmak</strong>, <strong>aynı mekânı paylaşmak</strong> yanında <strong>aynı toplumsal hayatı paylaşmak</strong>tır.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span><strong><span style="color:black">ENGELLİLER KARŞI KALDIRIMA GEÇMESİN!</span></strong></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span><span style="color:black">Cadde ve sokaklar engellilerin kullanımına kapatılmış durumdadır. Belediye başkanlarının sayıları ile çok övündükleri ve asansörleri olmayan üst geçitler bile sadece engellilerin değil, yaşlıların, hamilelerin, romatizmal hastalıklıların, yükseklik korkusu olanların, bebek arabası ile sokağa çıkan annelerin korkulu rüyasıdır.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span><span style="color:black">Bunun anlamı engellilere “<strong>Bu caddenin sağında veya solunda yaşayacaksınız, asla karşı kaldırıma geçmeyeceksiniz!</strong>” demektir.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span><span style="color:black">Şehir merkezlerinin <strong>araçlara göre değil, yayalara göre düzenlenmes</strong>i gerektiğinden habersiz yerel yöneticilerin yanlış belediyecilik anlayışı, <strong>kaldırımları otopark</strong>, <strong>caddeleri yarış pistleri</strong> haline getirmiştir.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span><span style="color:black">Resmi binalar başta olmak üzere binalarda girişten merdivenlere, iç düzenlemelerden tuvaletlere kadar her yer <strong>engelliler için ıstırap kaynağı</strong>dır.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span><span style="color:black">Park edilmiş araçlar, çökmüş, bozulmuş veya kilitli taş döşenmiş, ayaklı reklam panoları yerleştirilmiş, kesilmiş ama sökülmemiş ağaç kütükleri, çukurlar, gelişigüzel dikilmiş bayrak direkleri, yükseğe asılmış çöp tenekeleri ile kaldırımlar, kaygan malzeme döşenmiş mağaza ve AVM önleri ile koridorları yalnız engellilerin değil, tüm yayalar için hayatı cehenneme çevirmektedir.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span><span style="color:black">Sesli sinyal veren bina asansörleri veya sesli trafik ışıkları ile yeterince tanışabilmiş değiliz. Onarım çalışmaları yapılan kaldırımlar veya cadde/sokaklarda uydurma önlemler sadece engellileri değil, herkesi tehdit etmektedir.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span><span style="color:black">Engellerle otobüs tahsis etmek ile <strong>engelliler için özel asansör düzeneği bulunun toplu taşıma aracı</strong> temin etmek arasındaki farkı bilmiyoruz.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span><span style="color:black">Bu örnekler yüzlercesi ile çoğaltılabilir.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span><strong><span style="color:black">ENGELLERİ KİM YARATIYOR?</span></strong></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span><span style="color:black">Oysa engelliler sadece <strong>aynı mekanı</strong> değil <strong>aynı toplumsal hayatı da paylaşmak</strong> istemektedir. Toplumsal hayata katılmak istemektedir. Sokaklarda parklarda dolaşmak/gezmek, rahat alışveriş yapmak, sinemaya/tiyatroya gitmek, lokantada birlikte yemek yemek, velhasıl <strong>herkes gibi ve herkesle birlikte yaşamak</strong> ve elbette buna uygun fiziki düzenlemelerin yapılmasını istemektedir.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span><strong><span style="color:black">Sonuç olarak engelleri yaratanlar, toplum ve toplumu yönetenlerdir.</span></strong></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span><span style="color:black">Sadece kanun ve yönetmelik çıkarmakla yetinmek; sorun çözmek yerine <strong>sorunun mecra değiştirmesine ve çözümün ötelenmesi</strong>nden başka bir işe yaramamaktadır.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span><span style="color:black">Mevzuatın uygulanmasını denetlemek kadar, <strong>toplumsal farkındalık yaratma</strong>nın da önemli olduğunu anlamadığımız sürece, engelleri artırarak ve yeni engeller yaratarak engellilere hayatı zehir etmeye devam ederiz.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span><span style="color:black">İş konusundaki –yeterince takip edilmeyen- pozitif ayrımcılık, engelliler arasındaki yüksek işsizliğe çözüm getirmemektedir. </span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span><span style="color:black">Yasaların açık hükümlerine rağmen, özel sektör bir yana <strong>Mart 2018 tarihi itibariyle kamu kurum ve kuruluşlarında boş memur engelli kontenjanı</strong> (<strong>11 bin 317 kişi</strong>) toplam kontenjanın (<strong>61 bin 728</strong>) beşte birine varıyorsa, hala <strong>engelli çalışanların ücretinden vergi alınıyor</strong>sa <strong>çıkarılmış yasalardan</strong> da, <strong>toplumsal duyarlılıktan</strong> da, f<strong>arkındalıktan</strong> da bahsetmek mümkün değildir.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span><span style="color:black">Çok uzağa gitmeye gerek yok.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span><span style="color:black">“<strong>Özürlüler İdaresi Başkanlığı</strong>”ndan “<strong>Yaşlı ve Engelli Hizmetleri Genel Müdürlüğü</strong>”ne dönüşüm serüveninin amacı, engellilere nasıl bakıldığının, nasıl yaklaşıldığının ve psikolojik olarak üretim dışına nasıl itildiklerinin en güzel özetidir. Bu yaklaşım, açıkça <strong>engellileri dezavantaja mahkum etmektedir.</strong></span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span><strong><span style="color:black">BASK olarak süreğen hastalıklardaki artışa da dikkat çekmek istiyoruz</span></strong><span style="color:black">: </span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span><strong><span style="color:black">Tedavi maliyetleri çok yüksek</span></strong><span style="color:black"> olan <strong>süreğen hastalıklardaki artış tehlikeli boyutlardadır. Devletin süratle tedbir alması gerekmektedir</strong>.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span><span style="color:black">Her şeye rağmen, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü nedeniyle <strong>birlikte yaşama ilkesinin hayata geçirilmesi</strong> için herkesi <strong>duyarlılığa</strong>, <strong>adım atmaya</strong>, <strong>engel çıkarmaktan vaz geçmeye</strong> çağırıyoruz.</span></span></p>