Referandumun ne manaya geldiğini en iyi bilenlerden birisi olması gereken Lammert’in, bulunduğu makam itibariyle söz konusu kavramı tam olarak idrak edememiş olması hayret uyandırıcıdır, milletimizin yapacağı seçime peşinen saygı duymaması ise, demokrasi adına herkes için endişe kaynağı olmalıdır. Demokrasi için mücadele edilmesi gerektiğine inanan Meclis Başkanı Lammert’in, 15 Temmuz hain darbe girişimine karşı halkımızın demokrasi ve milli irade için gerektiğinde canı pahasına verdiği mücadelesini görmezden gelmesi de manidardır. Çok iyi anlaşılması gereken husus şudur ki; Türkiye Büyük Millet Meclisi, milletin oylarıyla seçilmiş milletvekillerinden oluşmaktadır. Meclisimizde geçen her kanunun, Anayasa ve içtüzüğe uygun olarak yapıldığı unutulmamalıdır. Kaldı ki, sözkonusu değişiklik teklifinin TBMM Genel Kurulu’nda birden fazla siyasi parti tarafından da desteklenerek çıktığı göz ardı edilmemelidir. Bu sebeple Meclis’in ve milletin iradesine halel getirecek her türlü açıklamadan da demokrasinin ve evrensel değerlerin gereği olarak uzak durulmalıdır. Bu beyanın, ülkemizin de katılacağı ve etkin bir aktör olarak çözümüne katkıda bulunmakta olduğu küresel sorunların ele alınacağı önemli bir konferansın arifesinde yapılması da ayrıca dikkat çekmiştir. Buradan, milli iradenin tecelligahı Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden bir kez daha üzerine basarak ifade etmek isterim ki; tüm uluslararası ortaklarımızdan beklentimiz, demokrasinin ve hukuk devletinin gereklerine uygun olarak ilerlemekte olan Anayasa değişikliği sürecine ve yakın dönemde tecelli edecek olan milletin iradesine gerekli saygının gösterilmesidir. Demokrasinin, çağdaş dünya değerlerinin gereği ve milletimizin de beklentisi budur. Kaynak : PHA