Tarımda yaşanan gerilemeye dikkat çeken Tutdere, yaptığı değerlendirme de "İlkokul sıralarında bize, 'kendi kendine yetebilen yedi ülkeden birisi de Türkiye’dir' diye anlatılırdı, bizler de bundan büyük bir gurur duyardık, işte o günlerde bugünlere geldik." ifadelerini kullanarak iktidarın yanlış tarım politikaları yüzünden çiftçilerin yaşadığı sorunları dile getirdi. "Bir zamanlar Ortadoğu’nun et ihtiyacı karşılarken şu anda kendi ihtiyacımızı bile karşılayamayacak durumdayız" Tutdere, Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerindeki hayvan varlığında büyük bir düşüş meydana geldiğini ifade ederek, "Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu illerinin çoğu küçükbaş hayvancılıkta Türkiye’nin ekonomisine çok ciddi anlamda katkı sağlayan illerdi. 90’lı yıllarda Van’da 5 milyon baş olan küçük hayvan sayısı şu anda 2 milyon başa gerilemiş durumda. Bölgedeki nüfus artış hızına baktığımızda, küçükbaş hayvancıkta çok önemli bir düşüş yaşandığını görebiliriz. Bölgede yapılan küçükbaş hayvancılık çok önemli bir yere sahipti, hatta Ortadoğu pazarı için de önemli bir yere sahipti. Ortadoğu’nun et ihtiyacının büyük bir bölümü Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinden karşılanıyordu. Fakat şu anda, değil dışarıya göndermek kendi ihtiyacımızı bile karşılayamayacak durumdayız." dedi. "Koyunun yiyeceği ottan para alınıyor" Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yapılan saha çalışmalarında bölgede yaşanan mağduriyetleri bizzat yetiştiricilerden dilendiklerini ifade eden Tutdere, konuşmasına şöyle devam etti: "Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu’daki yetiştiricilerimiz özellikle güvenlik gerekçesiyle mera ve yayla yasaklarından dolayı mağduriyet yaşadıklarını bizzat ifade ettiler. Ayrıca il özel idareleri tarafından tahsil edilen yayla kiralama ücretleri konusunda da ciddi sıkıntılar var. Özellikle göçerlerden alınan bu yüksek ücretler göçerlerimizin büyük mağduriyetler yaşamasına neden olmaktadır. Başka ülkelerde hayvancılıkla uğraşan kişilere büyük teşvikler verilirken Türkiye’de koyunların otlayacağı alanlardan bile para alınmaktadır. Bu durum Türkiye’de hayvancılığa verilen önemin geldiği durumu bizlere göstermektedir. Tarım ve Orman Bakanı’na buradan çağrıda bulunuyorum, bu ayıptan Türkiye’yi kurtarın aksi takdirde göçerler hayvanlığı bırakacaklarını bizzat ifade ettiler. Kar da, kışta, tüm zorlu koşullarda hayvanlık yapmak için gayret gösteren göçerlerimizin ellerini öpeceğimize iktidar onların hayatlarını daha da zorlaştırıyor." "Elektrik kesintilerinden dolayı milli servetimiz herkesin gözleri önünde kuruyor" Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu’da faaliyet gösteren elektrik şirketlerinin bölgede bulunan çiftçilere büyük mağduriyetler yaşattığının altını çizen Tutdere, "Çiftçileriz tarımda kullanılan elektrik fiyatlarının yüksekliğinden dolayı çok ciddi sorunlar yaşıyor. Özellikle DEDAŞ tarafından uygulanan yüksek faturalandırmalardan dolayı elektrik kesintileri yaşanıyor. Kesintilerden dolayı da çiftçiler tarlalarını sulayamayacak duruma gelmiş durumda. Milli servetimiz herkesin gözleri önünde kuruyor. Bu sorunu meclis gündemine defalarca getirdik, raporlar hazırladık, Enerji Bakanlığı ile görüşmeler gerçekleştirdik fakat bu özel elektrik şirketi bölgedeki çiftçilere kan kusturmaya maalesef devam ediyor. Bu şirket çiftçilere verilen tarım desteklerini bile bankadan haczediyor. Bölgedeki çiftçilerimiz ne tarım desteklerine ulaşabiliyor ne de topraklarını sulayabiliyor. Dolayısıyla bölgedeki tarım Türkiye genelinde olduğu gibi ciddi anlamda sorunlar yaşıyor."ifadelerini kullandı. Kaynak : PHA