Geçen gün yaptıkları açıklamalardan bir kez daha anlaşılmıştır ki, iktidar bütçede kaynak yaratamadığı için hatta var olan kaynakları kuruttuğu için zorunlu ve tam izolasyondan kaçınmaktadır. Ülkemizin tam da içinde bulunduğumuz bu zor günlerinde kullanılmak üzere ayrılmış olması gereken ihtiyat akçesinin, işsizlik fonunda biriken işçilerin alınterinin, başka alanları finanse etmek için fütursuzca kullanıldığı, yandaş vakıf, dernek, işadamı zenginleşirken hazinenin fakirleştiği bir kez daha ortaya çıkmıştır. Ne yazık ki iktidarın açıkladığı ekonomik tedbir paketlerinden, dar gelirli, geliri olmayan ya da geliri kesilmiş olan vatandaşlarımızın en ihtiyacı olduğu dönemde, lehlerine dişe dokunur hiçbir destek çıkmamıştır. Yaşadığımız bu olağanüstü günlerde, berber, kahvehane, cafe, terzi, küçük atelyeler gibi işyerlerinde çalışan binlerce kardeşimiz işsiz ve gelirsiz kalmıştır. Sürecin devamı halinde bu olumsuzlukların artarak devam edeceği şüphesizdir. Geldiğimiz nokta, iktidarın süreci iyi yönetmediği konusundaki eleştirilerimizdeki haklılığımızı göstermiştir. Biz, eleştiri, öneri ve taleplerimizi iletmeye devam edeceğiz. Ancak, ortadaki gerçekliliği de görmemezlikten gelemeyiz. İçinde bulunduğumuz bu zor günlerde, temel ihtiyaçlarının karşılanması gereken binlerce, onbinlerce vatandaşımız, yaşlımız, gencimiz, çocuğumuz, bebeğimiz var. İşsiz kalan/kalacak insanımız var. İşte şimdi Dayanışma zamanı. Komşusu açken tok yatan bizden değildir. İktidara kızıp küserek ihtiyacı olan vatandaşlarımıza sırtımızı dönemeyiz, tam da onların yanında olmamız gereken zaman şimdi. İktidarın yapamadığını biz birlikte yapabiliriz. Adıyamanda yaşayan ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza yardım eli uzatmak bizim insanlık, dini ve ahlaki görevimizdir. Ekonomik gücü olan hemşerilerimizi, açılan yardım kampanyalarına destek olmaya davet ediyoruz.Eğer ilgili kampanyaya yardım etme arzusu içinizden gelmiyorsa bile en azından kendi çevrenizde bulunan ve geçim sıkıntısına düşen kişilere onları incitmeyecek şekilde yardım edebilirsiniz”dedi. Ayrıca bu dayanışma kampanyası bağlamında gerek bu dönemde gerekse önceki dönemlerde bu ülkenin imkanları ile zenginleşen iş insanlarının yurt dışında bankalarda yatan servetlerinin bir şekilde ülkeye dönderilmesinin ve bir bölümünün devlete borç olarak verilmesinin hukuki yolu bulunmalıdır.Bu gün bu zor günlerimizde bunu yapmayanlardanda hukuki yollarla hesabı mutlaka sorulmalıdır. 5393 Sayılı Belediye Kanununun “Belediyenin Yetkileri Ve İmtiyazları” başlıklı 15 inci maddesinin i) bendinde Belediyelerin “bağış almak” yetkisinin olduğu düzenlenmiş, “Belediyenin Gelirleri” başlıklı 59 uncu maddesinin g) bendinde belediye gelirleri arasında “bağışlar” da sayılmış, 5216 Sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun “Büyükşehir Belediye Başkanının Görev Ve Yetkileri Başlıklı” 18 inci maddesinin g) bendiyle de Büyükşehir Belediye Başkanına “karşılıksız bağışları kabul etmek ve gerekli tasarruflarda bulunmak” görev ve yetkisi verilmiştir. Lütfen siyaset yapmayın diyaneti buraya alet etmeyin yukarıda açıkça durum belli belediyeler Dernekler statüsünde değerlendirilemez aldığı bağışları yerinde kullanmazlarsa inceleyin ve gereğini yapın bırakın bu gün ayrışmadan derdimize çare arayalım bari bu işte siyasi ayrıştırmaya gitmeyin.Allah tüm insanlığı bu beladan tez zamanda kurtarsın.