Prof. Dr. Şahin Yazar, hastalığın oluşumunda rol oynayan faktörün arka planda faaliyete geçen hormonlar olduğunu açıkladı. Çocuk yaşlardan gençlik çağına geçilirken, mensup olduğu cinsiyeti şekillendiren hormonların dengeli ve düzenli salgılanmasının hayati önemde olduğunu ifade eden Prof. Dr. Şahin Yazar, şöyle konuştu: “Özetle belirtelim ki cinsiyet oluşumunun yapı taşları kız çocuklarında östrojenler, erkek çocuklarında ise androjen-testesteronlar adı verilen salgılardır. Konunun ilginç yanı her iki cinste de kendi baskın hormonlarının karşı cinsin hormonlarının da bir miktar bulunmasıdır. Yani kadın cinsiyetinde bir miktar androjen yer alırken, erkek cinsiyetinde de bir miktar östrojen bulunur. Bu temel hormonların dağılımı eğer genç bireyde dengeli ve düzenliyse sivilce belirtileri ya hiç olmamakta ya da çok büyük bulgularla hastalık oluşturulmayacak düzeyde görülebilmektedir." Sivilcelerin sayılarında ve şiddetinde bu iki hormonun, her ikisinde makul ve dengeli düzeylerde salgılanmaları gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Yazar, “Her ikisinde de bu hormonların düzensizliği çoğunlukla ciltte kızarıklık, kepeklenme ve kaşıntı belirtileriyle kendini gösterir. Özellikle testesteronların baskın hakimiyeti sivilce ile beraber yüzde ve vücutta aşırı kıllanma, ses kalınlığı ve dış genital organlarda gelişme geriliğine sebep olur." diye konuştu. Çoğunlukla bu yapısal özelliğin anne ya da baba genleriyle genç kişiye aktarılmış olduğunu ifade eden Prof. Dr. Yazar, şöyle devam etti: "Bu tiplerde görülen yukarıda saydığım deri belirtilerine seboreik dermatit diyoruz. Yani sivilce ile seboreik dermatit aynı yapısal özelliğin basamaklarıdır. Tarihimizde bunun trajik bir örneği vardır. Osmanlı döneminde harem dairesinde görevlendirilecek personel harem ağaları kastre-hadım edilirdi, bu kişilerde sivilce problemleri gözükmezdi. Benzer bir örnek kilise korolarında uygulanırdı. İnce ve tiz sesli tenor yetiştirmek için yatkın olanlara kastrasyon-hadım uygulanıyordu. Yukarıda tarif ettiğimiz sivilce belirtilerinin şiddeti bireylere göre farklılık göstermektedir. Sivilcelerin tedavisi konusunda hafif belirtilerde sadece dıştan sürülen kremlerle sonuç alınabilmektedir. Nodulokistik akne dediğimiz yaygın ve deri yerleşimi olanlarda sadece kremler yeterli olmamakta, ilaveten tablet tarzında ilaçları vermekteyiz. Akne tedavisinde devrim yaratmış olan ilaç izotretinoin grubu etkili maddesi içeren oral retinoidler kullanılmakta ve fevkalade tatmin edici kozmetik sonuçlar elde edilmektedir. Ancak bu tedavide yaş sınırlaması tarif edilmiş olup 18 yaş altında kullanılmaması önerilmektedir. Tedaviyi desteklemek amacıyla, banyolarında autiseboreik özellikte içerikli olan sabun ve şampuanlar yararlı olmaktadır. Sivilce oluşumu ile diyet ilişkisi çoğunlukla merak edilir. Bu konuda kuru yemişler dediğimiz yağlı tohumlu yiyeceklerin fazlaca tüketildiğinde akneyi artırdığı bilinmektedir. Nihayet, bölgemizle ilgili bir tavsiye, yaz aylarında etkili olarak denize girmenin, bu şikayetlerin azalmasında kesin faydası vardır. Sivilcesiz sağlıklı yaşam dileklerimle." Kaynak : PHA