Sarmalık tütün ticareti yapan kişiler halkında 3 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası öngören yasanın 1 Temmuz’da yürürlüğe girmesiyle Adıyamanlı tütün üreticisi, Adıyaman-Malatya yolunu trafiğe kapatarak “Tütünüme dokunma” eylemi gerçekleştirdi. Başkan Dağtekin, İl Başkanlığında yaptığı basın açıklamasında eyleme ilişkin "Çiftçimizi ve üreticimizi düşünerek değil çok farklı algılar oluşturularak bir yerlere mesaj gönderilerek yapılıyor." dedi. Kooperatifleşme ile birlikte sarmalık kıyılmış tütünün yasal zemine kavuştuğunu dile getiren Dağtekin, öncelikle tütün cezalarının 6 ay süreyle ertelenmesine yönelik bir çalışmanın olduğunu ifade etti. “Algı oluşturmaya yönelik bir gayret söz konusu” Adıyaman kamuoyunu bilgilendirerek bazı yanlış anlaşılmaları düzeltmek gerektiğine inandığını belirten Dağtekin, “Öncelikle, keşke kamuoyunda oluşturulmaya çalışılan algılar yapılan provokasyonlar, gerçekten çiftçimizin, üreticimizin, yanında olan vatandaşlarımız tarafından yapılmış olsaydı biz hepimiz sevinir ve makul ölçülerde sorunun çözümüne katkıda bulunurduk. Ama maalesef gördüğümüz kadarıyla yapılan eylemler çiftçimizi ve üreticimizi düşünerek değil çok farklı algılar oluşturularak bir yerlere mesaj gönderilerek yapılıyor. Hele hele dün yapılan eylemleri izlediğimde dışarıdan getirilen bazı provokatörlerin araya karıştırılmasıyla asıl çiftçimizin, üreticimizin sorunlarını gündeme getirmekten uzak bir algıyı, nasıl ki muhalefet birçok konuda algıyı olgunun önüne geçirdiyse tütün konusunda da aynı senaryolar üzerinden algılar oluşturmaya yönelik bir gayret söz konusu oldu. Ancak bu noktada bizim akli selim Adıyamanlı hemşerilerimiz buna prim vermedi, bundan sonrada prim vermeyecektir.” dedi. “Adıyaman’ın dört bir yanında sahadaydık” Bazı yanlış anlaşılmaları düzeltmek istediğini ifade eden Dağtekin, açıklamasına şöyle devam etti: “Dün eylem yapan kardeşlerimiz AK Parti İl Binası önünden geçerken, biz AK Parti yönetimi olarak buradaydık. Elbette bu kardeşlerimiz yasal eylem hakkını kullanarak yürüyüş yaptılar. Başımız gözümüz üstüne. Eyvallah. Daha sonraki bölümde ise Milletvekilimiz Sayın İbrahim Halil Fırat, Sayın Valimiz Mahmut Çuhadar birlikte eylemcileri dinlediler ve beraber giderek eylemci kardeşlerimiz ile görüştüler. AK Parti İl Teşkilatı ve milletvekillerimiz ile birlikte Adıyaman’ın dört bir yanında sahadaydık. Adıyamanlı hemşerilerimiz biliyor ki, biz günlük programlarımızı yaparak tüm vekillerimizle Adıyaman’ımızın dört bir yanında sahada çalışmalarımıza devam ediyor, bizzat halkın içerisindeyiz. Bu öyle çalışmalarımız düne veya önceki güne mahsus çalışma değildi. Biz aylardır yarın seçim yapılacakmış gibi her zaman sahadayız ve her zaman çalışıyoruz. Bu çalışmalarımızı sosyal medyadan takip eden tüm hemşerilerimiz görüyor ve biliyor. Bizler tütün sorununu en başından bu yana kendimize dert edinen ve bunu çözmeye gayretinde olan bir partiyiz.” “Yasa netleşmeden kamuoyuna bilgi vermek istemedik” Dağtekin, “Dün Merkez Disiplin Kurulu Başkanımız Ahmet Aydın’da kamuoyunu bilgilendirmişti, tüm medya kuruluşlarımızda bu haber yayınlandı. Biz aslında 6 aylık sürenin uzatılması ve bu süre içerisinde kooperatifleşme eksiklerini tamamen bitirmeyle ilgili yasanın torba yasası içerisinde yer alacak şekilde TBMM’nin takdirine sunulmasına yönelik iki hafta önce milletvekillerimiz konuyla ilgili çalışmayı başlatmışlardı. Ama bu yasa netleşmeden kamuoyuna bilgi vermek istemedik. Sürecin en başından bu yana Merkez Disiplin Kurulu Başkanımız Ahmet aydın bu süreci çiftçilerimizin ve üreticilerimizin lehine olması için yoğun gayretlerine hepimiz şahidiz. “ şeklinde konuştu. “Tütünümüzü kıyar, şehre gelir, yarım kilo, 1 kilo olarak gizli olarak satardık” Çocukluk döneminde tütüne dair yaşadıkları sorunlara değinen Dağtekin, şunları dile getirdi: “Şunu da özellikle belirtmek istiyorum; geçmiş dönemlerde çocukluk dönemimizde (ki ben Harunluyum) tütün bizim köyümüzün geçim kaynaklarından biriydi. Babamla tütünümüzü kıyar, şehre gelir yarım kilo, 1 kilo,” olarak gizli olarak satardık. Öyle bu günkü gibi 50 kilo, 100 kilo satamazdık, böyle bir imkan yoktu. Babam bana anlatıyordu; biz şehre geldiğimizde tütün tabakasını Pirin’in oralarda bir yere saklardık ve öyle şehre girebilirdik. Ola ki bir gün unutur da cebimizde kaldıysa o dönemin kolcu dedikleri güvenlikçiler bizi yakalar o tabakayı alır başımıza döker tütün tabakamızı da ayakaltına alır kırardı. Biz bu dönemi bizzat kendimiz yaşadık. 1995 ve daha sonraki 2001- 2002 Ecevit hükümeti döneminde ‘Derviş Yasaları’ dediğimiz dönemde yaşananları tüm Adıyaman kamuoyu çok iyi biliyor. İMF’nin emirleri doğrultusunda tütünü tamamen ortadan kaldırma projesini ortaya koyan Ecevit iktidarıdır. O dönem derviş yasaları ile bir üretici 200 kilogramın üzerinde tütün üretemezdi. Yine o dönemde de koca bir TEKEL işletmemiz vardı. TEKEL çalışanlarına bir sorun, nasıl bir mağduriyet oluştuğunu ekmek kapılarının nasıl ellerinden alındıklarını, nasıl eziyet çektikleriniz hepimiz biliyoruz. Bugün ise tütün üzerinden nemalanan siyasiler o dönem TEKEL’i kapatan ve tütünü yasaklayan zihniyettir.” “Provokatörlüğe zemin hazırlayacak bazı kesimlere yönelik çok dikkatli olmamız gerekiyor” AK Parti iktidarı olarak bu konuda geldiğimiz günden beri tütün ile ilgili Ahmet Aydın bey ile milletvekillerimizin mücadelesine tüm kamuoyu şahittir” diye ifade eden Dağtekin, “Elbette tütün sorunu sadece Adıyaman’ın sorunu değil Bitlis’te, Samsun’da, Hatay’da, İzmir'de olmak üzere tütün üreten tüm çiftçilerimizin hak ettiği değeri alması için mücadele ettik. Özellikle 2008 yılında 50 kilograma kadar taşıma imkânı sağlanarak yasal bir zemine kavuşturuldu. Yani 50 kilograma kadar kıyılması ve satılmasının önü açıldı. Tabi bu süreçle bazı tüccarlar ortaya çıktı. Elbette dürüst tüccar başımızın tacıdır. Lakin provokatörlüğe zemin hazırlayacak bazı kesimlere yönelikte çok dikkatli olmamız gerekiyor.” dedi. “Milletvekillerimizin yoğun girişimiyle kooperatif kurulmasının önü açıldı” Bugün tütünden gerçekten geçimini sağlayan üreticilerin 2008’de çıkan yasa ile bu imkanlara kavuştuklarının altını çizen Dağtekin, şöyle konuştu: “Bunu yapan yine AK Parti iktidarıdır. Sarmalık kıyılmış tütünün kargolarla taşınmasına müsaade eden yine bizim iktidarımızdır. Zaman zaman yasal sınırların üzerinde taşınmasından dolayı yakalananlar oldu. İşte bu gün en çok konuşanların hep birlikte karar verdikleri ‘evet bu memlekete kooperatifler lazım tütünü kooperatifleştirilelim ve kooperatif üzerinden götürelim’ diye Adıyaman’ın bütün aklı selimlerinin bu işle ilgili olanların tamamen kararlaştırdığı bir meseleydi. Aslında tütün karşıtlığı ile bilinen sayın cumhurbaşkanımızın Adıyaman mitinginde hatırlanacağı gibi Adıyaman’ın tütün ticaretinde çok önemli bir paya sahip olduğuna dikkati çekerek, üreticilerimizin hiçbir mağduriyet yaşamadan bu meseleyi kökten çözüme kavuşturacaklarını ifade etmişti. Sayın Cumhurbaşkanımız üreticileri ve emektarları seviyor. Milletvekillerimizin yoğun girişimiyle kooperatif kurulmasının önü açıldı. Şu an hali hazırda 12 tane kooperatiflerimiz var. Alım yapacak kooperatiflerimizde vardır. Bu süreci tam rayına oturması için 6 aylık bir süre uzatımını kendilerine sağlayacağız inşallah. Geçtiğimiz günlerde Çelikhan’ da kurulan kooperatif üyelerimiz ile yaptığımız istişare toplantımızda kooperatif başkanımız, bu sistemi en güzel şekilde kuracaklarını ve uygulayacaklarını ve Türkiye’nin en iyi kooperatiflerinden biri yapacağız şeklinde irade ortaya koydu. Bu konuda başkanımızı kutluyorum. Bunun gibi tüm süreçleri tamamlamış kooperatiflerimiz de vardır ve bu kooperatiflerimizde inşallah çalışmalarını 6 ay sonra tümüyle tamamlar ama benim özellikle üreticilerden istirhamım bu ertelemelerle bu sistemi tam anlamıyla oturtamıyoruz.” “Türkiye’nin her tarafına yayılan bu markamızı artık resmileştirmeliyiz” Zaman zaman tütünün, bazı istismarcılara da kapı araladığına işaret eden Dağtekin, “Makaronlara tütün dışında farklı maddelerin kullanıldığına dair bazı duyumlarda alıyoruz. Bu yolla çocuklarımız zehirleniyor, dolayısıyla hem bunun önüne geçmek hem de Adıyaman'ın markasını korumak için yasal düzenlemeleri yapmak zorundayız. Vatandaşımız piyasaya sunulacak tütünün hangi kooperatifin tütünüdür bilecek. Gramını, markasını ve muhatabını bilerek ve gönül rahatlığı ile alabilecek. Türkiye’nin her tarafına yayılan bu markamızı artık resmileştirmeliyiz. Bu sistemle hem kooperatiflerimiz kazanacak hem de kooperatiflerimizin doğal üyesi olan çiftçimiz, üreticimiz kazanacak.” dedi. "Tütün sorunu bizim kendi sorunumuzdur çözmekte bizim boynumuzun borcudur" Tütünün kalitesine göre sınıflandırması yapılacağını aktaran Dağtekin, sözlerini şöyle tamamladı: “Biz kesinlikle sayın valimizle, bürokrasimizle, milletvekillerimizle ve teşkilat olarak bizler her zaman tütün üreticilerimizin yanında yer aldık. Örneğin; Çiğ köyünden çalışmayı başlatan biziz. Milletvekilimiz Ahmet aydın ile birlikte geçtiğimiz günlerde Çiğ köylülerimizin ayağına giderek kooperatifleşme sürecini tüm detaylarıyla anlattık. Üreticilerimizde bu sistemden gayet memnunlar. Bizim kesinlikle halktan milletten başka bir derdimiz olmadı. Biz halkımızın yanındayız, hiçbir zaman uzak olmadık. Tütün sorunu bizim kendi sorunumuzdur. Bu sorunu çözmekte bizim boynumuzun borcudur. Biz çözümüne odaklandıkça çözülmesini istemeyen bazı çevreler çeşitli provokasyonlarla bundan nemalanmak istiyorlar. Aslında günah işliyorlar. Gerçekten yazık ediyorlar. Adıyamanlı kardeşlerimiz bu tür provokasyonlara karşı her daim sağduyulu davranmıştır. Zaman zaman bizlere de bazı bilgiler geliyor. Örneğin; bir köyden bizi arayan vatandaşlarımız oldu. Köyde 10 kişilik ekip köyde yalan yanlış bilgilerle çiftçilerimizi provoke etmeye çalışmışlar. Sonradan öğreniyoruz ki bunlar Adıyaman’dan değil, il dışından gelen insanlar. Biz Adıyamanlıyız, Adıyaman tütünü bizimdir ve iktidar olarak bu konunun çözümü ile ilgili bütün program ve planlarımız net ortadadır kooperatiflerimize yer tahsisinden tutunda makineleşme sürecine kadar her zaman takipte ve destekçisiyiz.” Kaynak : PHAHaberin Videosu :