Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi Yaşlı Destek Projesi (YADES) kapsamında düzenlenen çevrimiçi seminerler devam ediyor. Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü, Kahramanmaraş Valiliği ve Sütçü İmam Üniversitesi işbirliğiyle düzenlenen programın konuğu İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Geriatri Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Saka oldu. Moderatörlüğünü Dr. Mehmet Yılmaz’ın yaptığı çevrimiçi program Büyükşehir Belediyesi’nin Instagram hesabından canlı yayınlandı. Programda yaşlılık kavramı, yaşlılıkta görülen hastalıklar ve yaşlılık döneminde beslenmenin önemi gibi pek çok konuya değinildi. Yaşlılık ile ihtiyarlık farklı şeylerdir Düzenlenen program için Büyükşehir Belediyesi'ne teşekkür ederek konuşmasına başlayan Prof. Dr. Bülent Saka, “Türkiye’de 65 yaş üstü vatandaşlarımızın toplam nüfus içindeki oranı gün geçtikçe artmaktadır. Yaşlı nüfus arttıkça hasta sayısında da artış görülmektedir. Yaşlanmanın önüne geçmek mümkün değildir ancak hedefimiz kendi kendine yetebilen, kendi ayakları üzerinde durabilen yaşlılar oluşturabilmektir. Yani yaşlı vatandaşlarımızın hayat standartlarını yükseltmeye çalışmalıyız. Bunun için öncelikle yaşlı vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını tespit etmeliyiz. Yaşlılık ile ihtiyarlık aynı şey değildir. İhtiyar, yaş ilerledikçe başkalarına bağımlı ve bakıma muhtaç kişidir. Yaşlanmanın önüne geçemeyiz ancak ihtiyarlamanın önüne geçebiliriz. Bunun için en önemli şeyler beslenme, sıvı alımı ve mevcut kas kütlesinin korunmasıdır. Ayrıca yaşlılarımız mutlaka hareket etmelidir. Maalesef bizler son derece yavaş ve hareketsiz bir toplumuz. İhtiyarlamamak için hareket etmeyi ihmal etmemeliyiz.” dedi. Yaşlılıkta beslenmenin önemi Prof. Saka konuşmasının devamında, “Yaşlı vatandaşlarımız için beslenme son derece önem teşkil etmektedir. Yeterli beslenme metabolik ihtiyaçlar, yaşamın idamesi ve kalitesinin korunması adına ihmal edilmemelidir. Aksi takdirde beslenme bozukluğu ortaya çıkar. Beslenme bozukluğu, bir veya birden çok besin eksikliği sonucu organizma fonksiyonlarının aksamasıdır. Bu noktada vücudun ihtiyacı olan bütün besin öğelerinin yeterli düzeyde alınması gerekmektedir. Vücudun ihtiyacı olan besin öğeleri karbonhidratlar, proteinler, yağlar, mineraller ve vitaminlerdir. Bu besin öğeleri yeterli miktarda vücuda alınarak vücudun enerji ihtiyacı karşılanır, kilo korunur ve organların fonksiyonlarını eksiksiz yerine getirmesi sağlanır. Kompleks karbonhidratları içeren besinler vücut için daha sağlıklıdır. Kompleks karbonhidrat açısından zengin besinlere tahıllar, kuru baklagiller ve patatesler örnek verilebilir. Vücudun ihtiyacı olan bir diğer besin öğesi ise proteinlerdir. Sağlıklı yaşam ve organ fonksiyonları için günlük kilo başına 1 gram protein alınmalıdır. Vücutta en çok bulunan yapı taşlarından bir tanesi de yağlardır. Günlük alınan enerjinin yaklaşık yüzde 30’luk kısmı yağlardan karşılanmaktadır. Katı yağların tüketimi azaltılarak zeytinyağı, bitkisel yağ ve balıkyağı tüketimi daha sağlıklı olacaktır. Vücudumuz için gerekli olan yapı taşlarından bir tanesi de vitaminlerdir. Vücuda vitamin alımları ihmal edilmemelidir.” ifadelerine yer verdi. Kaynak : PHA