Kardiyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bilal Boztosun, 17 Mayıs Dünya Hipertansiyon Günü kapsamında önemli açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Boztosun, hipertansiyonun, dünya çapında bir milyardan fazla insanı etkilediğini belirterek, “Kalp damar, beyin ve böbrek hastalıkları riskinde artışa yol açan çağımızın en yaygın kronik hastalıklarından biri olan hipertansiyon, dört erkekten biri ve beş kadından biri ile erken ölümün başlıca nedenidir. Hipertansiyon dünya çapında her yıl 10 milyondan fazla insanın ölümüne neden oluyor. Yetişkinlerde hipertansiyon görülme sıklığı ülkemizde yüzde 31.2 olarak bildirilmiştir. Ülkemizde yapılan bir çalışmada ise tansiyon ilacı kullananların maalesef yüzde 24.2'sinde hedef seviyelerde tansiyon değerine sahip olduğu saptandığını dolayısıyla birçok hastamızın istenen düzeyde tansiyon değerine sahip olmadığını biliyoruz.” diye konuştu. "Felce hatta ölüme bile neden olabilir" Hipertansiyona bağlı kan basıncının arttığını ifade eden Prof. Dr. Boztosun, şöyle devam etti: "Kalp, kan damarları yoluyla vücutta dolaşan kanı pompalar. Kan basıncı, kanın içinden akarken kan damarlarının duvarlarına veya yanlarına doğru ittiği kuvvet veya basınçtır. Normal kan basıncı yaklaşık 120/80 mm Hg'dir. Yüksek tansiyona sahip olmak, kanın vücuda veya damarlarına pompaladığı kuvvetin çok güçlü olduğu anlamına gelir. Bu kuvvet, atardamarlara ve kalbe çok fazla baskı uygular. Yönetilmezse kalp krizi veya felce yol açabilir ve hatta ölümcül olabilir. Benzer şekilde kalbe giden damarlar daraldığında içlerinden akan kan miktarı azalır. Kalbe yeterli kan ulaştığından emin olmak için damarlar daha da gerilir. Bu nedenle kan basıncı yükselir. Bu başlangıçta özellikle eforla göğüs ağrısı hissetmenize neden olur ve ardından daha şiddetli vakalarda kalp krizi ile sonuçlanır. Yaşam tarzınızda hipertansiyon riskini azaltmaya yardımcı olabilecek birçok değişiklik vardır. En büyüklerinden biri tuz alımını azaltmaktır." "Günlük 1 çay kaşığı tuz yeterli" Prof. Dr. Boztosun, tuz tüketimine de dikkat edilmesi gerektiğini belirterek şu bilgileri verdi: "Tuz yiyeceklerimize sadece lezzet katmakla kalmaz, aynı zamanda vücudumuzun çalışması için gerekli ana mineral olan sodyumun kaynağıdır. Ancak yıllar geçtikçe insanlar tuzu gereğinden çok daha cömert bir şekilde kullanmaya başladı. Sonuç olarak daha fazla insan obezite, yüksek tansiyon ve kalp problemleri gibi hastalıklara yatkın hale gelmeye başladı. Teknik olarak günde 2-3 gramdan fazla tuz tüketmemeliyiz. Bu da kabaca 1 çay kaşığı tuzun aslında günlük ihtiyacımızı karşılayacağı anlamına geliyor. Maalesef Türkiye'de günlük 18 gr gibi oldukça yüksek tuz alımına sahibiz. Bununla birlikte birçok fast food ve paketlenmiş yiyecekler ilave tuzlar kullanır. Bu tuzları her zaman göremesek de günlük tuz alımımıza katkıda bulunurlar. Bu abur cuburun tamamen kesilmesi gerektiği anlamına gelmez ancak mutlaka ölçülü olmak şarttır. Normal kan basıncına sahip insanlar için tuz alımında 18 ay boyunca günde iki gram azalma, hipertansiyon görülme sıklığında yüzde 35'lik bir azalmaya yol açabilir. Hâlihazırda yüksek kan basıncına sahip kişiler için, 4.6 gr / gün tuz azaltılması, kan basıncını 5.06 / 2.70 mm Hg düşürmeye yardımcı olabilir." "Sağlığınız için bu tavsiyelere kulak verin" Kovid-19’a yakalanmamak için yüksek tansiyon hastalarına tavsiyelerde bulunan Prof Dr. Boztosun, "İlaçlarınızı düzenli alın. Yüksek tansiyonu ve diğer sağlık durumlarını tedavi etmek için yanınızda yeterli ilaç bulundurduğunuzdan emin olun. Evde BP makineleri ile tansiyonunuzu kontrol edin. Kan basıncınız sürekli olarak 140/90 mm Hg'nin üzerindeyse doktorunuza danışın. Evde kalın ve sosyal mesafeyi koruyun. El hijyenine dikkat edin. Günlük aktivite seviyeniz önemli ölçüde düştüğü için evde bazı egzersizler yapmaya çalışın. Tempolu yürüyüş gibi orta derecede yoğun fiziksel aktivite bile haftada en az 5 gün toplam 30 dakika veya daha uzun süre düzenli olarak yapıldığında faydalıdır. Genel sağlığınız için, kalp krizi ve felç riskinizi azaltmak için her türlü tütünden ve pasif sigara içiciliğinden kaçının. Sağlıklı beslenme tansiyonu yönetmek, kalp krizi, felç ve diğer hastalıkların riskini azaltmak için önemlidir. Meyve, sebze, tam tahıllı ve yüksek lifli yiyecekler, yağsız ve az yağlı süt ürünlerinden zengin bir diyet hedefleyin. Diyetinizde doymuş ve trans yağlardan, fazla tuzdan ve ilave şekerden kaçının." ifadelerini kullandı. Kaynak : PHA