Memleketin en büyük sorunlarından olmasına karşın bir çok nedenden dolayı gözden kaçan/kaçırılan, hasıraltı edilen/ettirilen ya da çaresizce seyredilen/seyrettirilen musibetlerden biridir tefecilik.

Memlekette hiç bir kimse olmasın ki, herhangi bir yakını veya tanıdığı bu belaya bulaşmamış olsun. Bir şekilde bulaşan ya da bulaştırılan kimseler de iflah olmamış, battıkça batmış, elde avuçta ne varsa kaybetmiştir.

Yetmemiş, vurmalar, vurulmalar hatta intiharlar bile yaşanmıştır bu musibet yüzünden.

Adeta kan emici meslek olan tefecilikle, tefecilikle uğraşanlarla bugüne kadar ciddi bir mücadele yapıldığını hatırlamıyorum. Bundan önce tanıdıkların bulaşması nedeni ile ilgimi çekmiş, kısa bir araştırma yapmış ve köşeme de taşımıştım.

Toplumu böylesine kemiren, memleketin huzur ve düzenini bozan tefecilerle mücadelenin yetersiz kalması, bildiğim kadarı ile yasal boşluklardan kaynaklanmaktadır.

Hem bu boşlukların vermiş olduğu rahatlık hem de paranın verdiği güçle tefecilikle uğraşanlar bugüne kadar rahatlıkla mesleklerini(!) icra etmişlerdir. Bu konuda toplumsal reaksiyonun olmaması, özellikle de STK’ların ilgisiz ya da güçsüz kalması bir başka neden olarak söylenebilir.

Bundan önce basında yer alan bir açıklama dikkatimi çekmişti. AK Parti Adıyaman Milletvekili Adnan Boynukara’nın konu ile ilgili yaptığı açıklama bütün dikkatleri tefecilere çekmişti ve önemli bir gelişmeydi.

Halkımızla kurmuş olduğu sağlıklı iletişim ve diyaloglarla toplumsal sorunlara hakim olan Sayın Boynukara’nın yaptığı açıklamada, tefecilik suçunu işleyenlerin, suç nedeniyle elde ettikleri belirlenen tüm mal varlıklarına el konulacağını, soruşturma veya kovuşturma kapsamında tefecilik suçunu işleyenlerin telefon görüşmelerinin de dinlenebileceğinin Adalet Bakanlığınca hazırlanan kanun tasarısında olduğunu söylemesi konuya verdiği önemi gösterdiği gibi gerekli yerlere de mesaj anlamını taşımıştı.

Bu açıklama belki de fitili ateşledi.

Geldiği günden itibaren ilimizde bir heyecan ve sinerji oluşturan İl Emniyet Müdürü Metin Alper’in tefecilik olaylarının üzerinde hassasiyetle duracaklarını söylemesinden sonra toplumsal duyarlılığı ile bildiğimiz Valimiz Abdullah Erin’in önceki gün yaptığı  “Tefecilik yapanlara ve uyuşturucu satıcılarına terörist muamelesi yapacağız” açıklamasını Adıyaman adına sevindirici ve önemli bir gelişme olarak gördüm.

Yıllardır toplumumuzu kemiren, huzur kaçıran, can yakan, yuva yıkan tefecilik belasına karşı üst düzey yöneticilerimizin bu hassasiyetleri pratik kazanmasıyla birlikte memleketimizin huzur ve güven ortamı da çok olumlu etkilenecektir.

Tefecilikle birlikte insanlarımızı kemiren, emen ve adeta yavaş yavaş yok eden uyuşturucu ile mücadele konusunda gösterilen kararlılık gelecek adına ümit verici bir gelişmedir.

Ancak bunlarla kesin ve kalıcı mücadele etmenin bir diğer ayağını asla ihmal etmemek gerekir. O da toplumsal duyarlılık ve STK’ların etkin görev almasıdır. Bunların nasıl olabileceği ve uyuşturucu konusunu da bir başka yazıya bırakıyorum.

Şunu bilin ki, bu musibetlerle mücadele hiçte kolay olmayacak. Ama samimi ve kararlı olursak çok zor da olmayacak. Rabbim yar ve yardımcımız olsun.