MÜSİAD`ın geleneksel Ankara iftarı, Ankara Ticaret Odası Kongre Merkezi`nde gerçekleşti. İftar programına MÜSİAD Adıyaman şube başkanı Mehmet Dağtekin’de katılırken hükümetten de büyük bir katılımın olması dikkat çekti. Başbakan yardımcıları Bülent Arınç, Bekir Bozdağ ve Ali Babacan`ın yanı sıra Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu iftar programında hazır bulundu. Yaklaşık bin yüz davetlinin yer aldığı iftar programı öncesi ise MÜSİAD başkanlar kurulu toplantısını gerçekleştirildi. Yaklaşık 4 saat süren toplantı hakkında bir bilgilendirme toplantısı yapan Mehmet Dağtekin şu ifadelere yer verdi. “Başkanlar kurulu toplantısında ağırlıklı olarak Türkiye gündemi ve ekonomik, sosyal, siyasi noktada gelinen son aşama ile ilgili Genel Başkanımızın geniş bir değerlendirmesi oldu. Yönetim kurulu üyelerimiz ise kendi alanları ile ilgili bilgi vermelerinin yanı sıra şube başkanları da Türkiye’nin şuan ki durumu ile ilgili analizler yaparak, güzel tespitleri oldu” dedi. Genel anlamda toplantının ana temasının küresel güç odaklarının, Türkiye ekonomisini hedef alan oyunları olduğunu söyleyen Dağtekin “Görünen şu ki; Tarihi boyunca Türkiye üzerinde oyunlar oynanmıştır. Bundan sonra da oynanacaktır. Özellikle son dönemlerde küresel aktörlerin de bu oyunlarda rol alması Türkiye’nin hem stratejik olarak önemini, hem de son 10 yılda dünyada bir güç dengesi olduğunu ortaya çıkardı. Bu küresel başarı maalesef düşmanları da çoğaltıyor” dedi. Başbakanın gezi olayları ile birlikte işaret ettiği faiz lobisinin iyi incelenmesini gerektiğini belirten Dağtekin şu çarpıcı rakamları verdi. “ Halkın bu sene bankalara ödediği faiz oranı 48 milyar lira. Ancak 2001 şartlarında bir Türkiye olsaydı halkımız yaklaşık 270 milyar lira faiz ödemiş olacaktı. Yani aradaki 222 milyarlık kayıp faiz lobisini bir hayli işkillendirdi. Dolayısıyla bu musluğun zamanla minimize edilmesi, faiz lobisini harekete geçirmiş ve tarihin en büyük oyunlarından birini oynamak suretiyle Türkiye’de bir kargaşaya zemin hazırlamak istemiştir. Ama hem hükümetin hem de kamuoyunun bu oyuna pirim vermemesi en önemlisi dik durması oyunun bertaraf edilmesini sağlamıştır” dedi. Ülkenin yaşadığı büyük oyunun sadece faiz lobisinden ibaret olmadığını belirten Dağtekin başka donelerin de olduğunu şu örneklerlerle sıraladı. “Duyun-u Umumiyeden bu yana IMF’ye olan borcunu bitiren bir Türkiye’nin olması, 2,5 milyar dolar ile ihale edilen 3.Köprü’nün yapımına başlanması, enerji ihtiyacında dışa bağımlılığı azaltacak en önemlisi cari açığın kapanmasında büyük etken olacak nükleer santrallerinin ihale edilerek, Japon firmaya verilmesi (Merkez Bankası’nın garantörlüğü ilk defa istenmemiştir), Almanya’nın ekonomisine büyük darbe vuracak 3.Havalimanı’nın 22 milyar 152 milyon Euro’luk ihale ile yapımına başlanması, küresel sermayenin oyunun ne denli büyük olduğunu gösteriyor. Devletin tüm kurumları tam bir birliktelik içerisinde görevini yerine getirirken, ekonomi kendi rayında büyüme trendine giriyorken, biranda olayların alevlenmesinde elbette nedenler arayacağız. Yani beklenmeyen bir dönemde tabir yerindeyse cin şişeden çıkmıştır. Ve Türkiye’nin bu güzel gidişatına ket vurma çalışması yapılmıştır” dedi. Son açıklanan ekonomik veriler bu büyük oyununun bozulduğuna örnek teşkil ettiğini belirten Dağtekin “Gezi Parkı`nda çıkarılan olaylarda bozulmak istenen Türkiye ekonomisi yeniden eski günlerine dönmeye başladı. Zaten ekonomik veriler bunu gösteriyor. Örneğin Haziran ayında bütçe açığı 1,2 milyar liraya düştü ve yılın ilk 6 ayında bütçe 3,1 milyar lira fazla verirken, işsizlik 5 ay sonra tek haneye indi. Ayrıca olaylar sırasında Borsa İstanbul sert düşüşler yaşarken son 2 haftada tekrar yükselişe geçerek normale döndü” dedi. Başkanlar Kurulu toplantısından çıkan nihai sonucun Türkiye ekonomik kalmanın yanında küresel barışa da katkı sağlaması olduğunu vurgulayan Dağtekin sözlerini şu cümlelerle noktaladı. “Biz MÜSİAD olarak bu tür kirli oyunlarda çok uyanık davranmamız gerektiğini ve farklılıklar zenginliğimizdir felsefesinden hareketle ortak payda da birleşme kararına vardık. Ve MÜSİAD’ın iş çevreleri ile iştigal eden benzeri STK’larla diyaloglarını daha güçlü bir şekilde sıklaştırarak, Türkiye’deki bütün dinamiklerle sağlam bir diyalog ve iletişim içerisine girmesi, birbirimizi anlamadığımız konularda, birbirimiz tanıma ve ifade etme imkânını mutlaka sağlamalıyız. Şunu biliyoruz ki; eğer bir hata varsa bilinmediğindendir. Biz problemi bilirsek, Türkiye’yi bilirsek, kendimizi bilirsek daha iyi anlaşılmış olacağız. Unutmamalı ki bilgiden yanlış doğmaz. Bu nedenle, inşallah hep birlikte 2023 Türkiye hedeflerine odaklanarak, bu olumsuz tabloyu kapatmak için mücadele edeceğiz. Bu işi başarabiliriz”dedi.