Yetişgen yaptığı açıklamada, “Memur Sen yetkiyi aldığı günden buyana maalesef Memurları memnun edecek memurların hayrına olacak sözleşmelere imza atamamış her pazarlıkta memurlarımızı hüsrana uğratan imzalarla hayal kırıklığı yaşatmıştır. Bundan önce 2013 ve 2015 yıllarında ‘tarihi toplu sözleşme imzaladık’ nidalarıyla attıkları imzayı savunan sendikalar, imza aşamasında sattıkları hayalin, gerçekler karşısında defalarca hezimete dönüşmesinden olsa gerek bu toplu sözleşme imzalanırken sus pus olmuş, ağızlarını bıçak açmamıştır. Kamu İşçilerimizin kazanımlarını yeterli bulmasak ta en azından Sendikacılık farkı göstererek Memur sen gibi çuvallamamışlardır. Daha bir ay önce işçilerle imzalanan toplu sözleşme ile bugün kendi imzaladıkları toplu sözleşme arasında dağlar kadar fark vardır. İşçilerle imzalanan toplu sözleşmede yüzde 5+7,5 zam 3 bin liranın altında maaş alanlara aylık 90 TL iyileştirme ve ilave tediye ücretine 250 TL’lik artış söz konusudur. 5,1 milyon memur ve emekli adına 2018 yılı için yüzde 4+3,5, 2019 için ise yüzde 4+5 zammı kabul edenler, memurun ve emeklinin ekonomik idam fermanını da imzalamışlardır. Hükümetin 3+3 teklifine adeta şov yaparak ‘bu teklife kapalıyız’ diye racon kesen Ali Yalçın yine hükümetin 3,5+3,5 ve 4+5 oranlarındaki teklif için ‘imzaya uzağız’ demiş ama 0,5 e tav olmuştur. Şimdi haklı olarak soruyoruz bu pazarlıkta hükümet mi kazandı memur mu kazandı? Devletin bütün imkânlarını Kamu Çalışanları kullansın iddiasında değiliz. Lakin TÜİK’in açıkladığı rakamların çok gerisinde standartla yaşamaya mahkûm edilen Memurlarımız için verilen bu zam oranlarını kabul etmiyoruz. Kamu çalışanlarının hayrına olmayan bu toplu sözleşmeyi imzalamaya kimsenin hakkı yoktur. Her zaman ehliyet ve liyakatten dem vuran ama milyonlarca memuru hüsrana uğratan ve ümitlerini masada bırakan Ali Yalçın’a sesleniyorum kurumunun itibarını düşünerek istifa eden ÖSYM Başkanı Ömer Demir i örnek alarak sende derhal istifanı sun. Bundan sonraki dönemde Memurlarımız hayal kırıklığı yaşamamak için gerçek manada sendikacılık yapan ve hakkı tutup kaldıran Türkiye Kamu Sen e yetki vermek zorundadır. Aksi takdirde Toplu Sözleşme masasında orta oyunu seyretmeye devam edeceğiz.” Dedi.