<FONT face="times new roman, times, serif" color=black size=3>Yeniköy`de bir yalı dairesi... <BR>Balkonundan nazlı Boğaz akıyor, sereserpe... <BR>Pencerenin kenarında bir piyano... <BR>Piyanonun tuşlarında bir adamın elleri... <BR>Notalara, her gün geçtiği bir yolun tanıdık kaldırım taşları gibi <BR>basıyor. Her basışında gençliğimin bir başka unutulmaz şarkısı <BR>çınlıyor salonda... <BR>Ve Melih Kibar, seyrelen saçlarında aklarla, eski bir aşkı ve o aşktan <BR>doğan her bir şarkının öyküsünü anlatıyor. <BR>Dün akşam CNN Türk`te yayımlanan "Yüzyılın Aşkları" belgeselinde, bu <BR>yaratıcı aşkın hikâyesini getirdik ekrana... <BR>Alıştığımız aşklardan değil bu... <BR>Öyle ilk görüşte vurulmalar, uğruna ölümü göze almalar, evlilikler, <BR>boşanmalar yok. Ama aşkını kendi içinde yaşatan, duygularını fazla <BR>dillendiremeyen, konuşamadıklarını birbirine şarkılar aracılığıyla diyen <BR>iki insanın yarı platonik, kırık, buruk beraberliğinin öyküsü var. Belki <BR>de "Melih Kibar - Çiğdem Talu aşkı"nı, öbürlerinden farklı kılan yanı da <BR>bu... <BR>Tanıştıklarında Çiğdem Talu, 36 yaşında bir İngilizce öğretmeniymiş. <BR>Melih Kibar ise 24 yaşında bir kimya mühendisi... <BR>Çevreye ilişkilerini hiç belli etmemişler; ama bu 12 yaşlık fark, <BR>kemirmiş içlerini... <BR>"Öğrencisi yaşında bir gençle beraber olmak" öğretmen ahlâkıyla <BR>yetişmiş Çiğdem`e ağır gelmiş. <BR>Ve kimya okuyacakken genç yaşta müzik dünyasına atılıp orada kendinden <BR>büyük bir kadınla ilişkiye girmek Melih`i zorlamış. </FONT> <P><FONT face="times new roman, times, serif" color=black size=3>Çiğdem`in miladı <BR>Ama onlar iç dünyalarında ne yaşarlarsa yaşasınlar, ilk günden <BR>itibaren yaptıkları şarkılar müzik listelerini sallamış, müzikalleri gişe <BR>rekorları kırmış. <BR>"Ne kadar sürdü beraberliğiniz" diye soruyorum: <BR>Hiç duraksamadan, "25 Mayıs 1975`ten, 28 Mayıs 1983`e kadar, yani tam 8 <BR>sene 3 gün" diye cevap veriyor Melih Kibar... (Hangimiz çeyrek asır <BR>önceki bir ilişkiyi bu kadar ayrıntısıyla hatırlıyoruz?) <BR>Bu 8 sene 3 güne 270 şarkı sığdırmışlar. Melih`in bestesi, Çiğdem`in <BR>sözleriyle çıkan bu şarkıların 106`sı bir numara olmuş, dillere yerleşmiş. <BR>Bunların ilki Erol Evgin`in sesiyle hafızamıza işleyen bir parça: "İşte Öyle Bir şey"... <BR>Ve o plağın arkasındaki "Sevdan Olmasa..." <BR>Sonra "Hep Böyle Kal", "Bunlar da Geçer", "Bir de Bana Sor", "Her Şey <BR>Seninle Güzel", "Bir Tanem Söyle Canım"... liste uzayıp gidiyor. Benim <BR>gibi ilk aşklarını 70`lerin ortalarında yaşamışlar için, melankoli <BR>gecelerimizin refakatçisi bu şarkılar; suskunluğumuzun tercümanı... Ve <BR>şimdi daha yakından tanıyoruz, o bestelere anlam katan kadını... Çiğdem <BR>Talu, kısa ömrünü, "Melih`ten önce / Melih`ten sonra" diye ikiye <BR>ayırıyor. O ilişkiden arta kalan, birkaç mektupla, birkaç <BR>resim... bir de çıkan haberleri kesip üzerinde sevimli notlarla <BR>İngiltere`ye gönderdiği defter... Ama tabii hepsinden çok, "sevgili <BR>bestecisi"nin notalarına iliştirilmiş yüzlerce şarkı sözü... </FONT></P> <P><FONT face="times new roman, times, serif" color=black size=3>Gizli aşk bu... <BR>Dilden dile gezen şarkıların ilhamı olmuş bir aşkın alenen <BR>yaşanamamasında, hatta muhatabına açıklanamamasında ne tuhaf bir hüzün <BR>var. Çiğdem Talu`nun daha önceki evliliğinden olan kızı Zeynep Talu, <BR>"Aralarında bir şeyler yaşandığını tahmin ediyordum, ama ne olduğunu ben <BR>bile ancak annemin ölümünden sonra Melih`le konuşabildim" diyor. "Hiç <BR>ortalıkta el ele dolaşmadılar. Bu konuyu konuşmadılar. Ama baştan sona <BR>adabıyla yaşadılar" diye ekliyor. <BR>Peki bu 8 yıl 3 günün ne kadarında aşk var, ne kadarında iş <BR>ortaklığıyla karışık bir dostluk?.. <BR>Anlaşılan o ki, en fazla bir yıl yoğun yaşanmış bir aşk bu... <BR>O bir yılı da ayrı ülkelerde tüketmişler; her fırsatta buluşup bir araya <BR>gelmişler, özlem günlerini notalara, sözlere dökmüşler. </FONT></P> <P><FONT face="times new roman, times, serif" color=black size=3>Nikâh şahidi <BR>Sonrası? <BR>Sonrası yine "yüzyılın aşkları"na özgü bir muamma... <BR>Yeni sevgilisini ilk getirip Çiğdem`le tanıştırmış Melih Kibar... Evlilik <BR>konusunda görüşünü sormuş. Muvafakat alınca da nikah masasına oturmuş. <BR>Masanın şahit sandalyesinde ise Çiğdem Talu oturuyormuş. Düğünde birlikte <BR>göbek atmışlar. <BR>Peki hiç iz kalmamış mı onca yaşanandan? <BR>Bunun cevabını bilmiyoruz. Bu noktada susuyor ve sözü, Çiğdem Talu`nun </FONT></P> <P><FONT color=black><BR><FONT face="times new roman, times, serif" size=3>1981 bestesi <STRONG>"Koca Çınar"</STRONG> için yazdığı dizelere bırakıyoruz: </FONT></FONT></P><FONT color=black> <P><BR><STRONG><FONT face="times new roman, times, serif" size=3>Serde gençlik var koca çınar </FONT></STRONG></P> <P><STRONG><FONT face="times new roman, times, serif" size=3>Sevda var </FONT></STRONG></P> <P><STRONG><FONT face="times new roman, times, serif" size=3>Sen sevdanı çiğneyip geçer misin </FONT></STRONG></P> <P><STRONG><FONT face="times new roman, times, serif" size=3>Öte yanda gurur var </FONT></STRONG></P> <P><STRONG><FONT face="times new roman, times, serif" size=3>Ölesiye gurur var </FONT></STRONG></P> <P><STRONG><FONT face="times new roman, times, serif" size=3>Seni unutanları, </FONT></STRONG></P> <P><STRONG><FONT face="times new roman, times, serif" size=3>Sen olsan sever misin? </FONT></STRONG></P> <P><STRONG><FONT face="times new roman, times, serif" size=3>Bir yol eğ de başını, </FONT></STRONG></P> <P><STRONG><FONT face="times new roman, times, serif" size=3>Dinle arkadaşını </FONT></STRONG></P> <P><STRONG><FONT face="times new roman, times, serif" size=3>Kulun kölen olayım, </FONT></STRONG></P> <P><STRONG><FONT face="times new roman, times, serif" size=3>Sil gözümün yaşını...</FONT></STRONG></FONT></P> <P><BR></P>