Uzmanlar’dan Soğuk Hava ve Grip Uyarısı

KBB Uzmanı Op.Dr. Ümit Tolu;

“Toplu yerlerde yaşayanlar, yaşlılar ve çocukların enfeksiyonlarla, virüslerle karşılaşma riski artıyor”

Adıyaman Park Hospital Hastanesi doktorlarından KBB Uzmanı Op. Dr. Ümit Tolu, kış mevsimiyle görülen üst solunum rahatsızlıklarına dikkat çekerek, hastalık sürecindeki tedavi ve alınması gereken önlemler hakkında açıklamada bulundu.

Toplu ve kapalı çalışma alanlarında üst solunum rahatsızlıklarına bağlı hastalıkların daha sıklıkla görüldüğüne belirten Dr. Tolu; “Mevsim şartları gereği havaların soğumayla birlikte açık havalarda bulunma süremiz haliyle azalmakta. Gerek toplu yerlerde yaşayanlar, yaşlılar ve çocukların enfeksiyonlarla, virüslerle karşılaşma riski artıyor. Özellikle üst solunum dediğimiz soğuk algınlığı, nezle ve grip gibi hastalıkları bu mevsimlerde çok sık görüyoruz. Bunların ilk belirtileri özellikle, ateş, boğaz ağrısı, yutma güçlüğü, burun akıntısı, burun tıkanıklığı, gıcık şeklinde öksürükler, genizde akıntı gibi hisler olur. Bu şikayetlerle polikliniğimize başvuran hastalarımızın çoğunluğunu biz, Viral hastalıklar olarak değerlendiriyoruz. Bu hasta grubunda çok fazla oranda antibiyotik kullanımını sevmiyoruz. Burada semptomların giderilmesi, hastanın şikayetlerinin azaltılması önem arz eder. Bu noktada hastanın solunum yolunu, nefesini açacak tedaviler öneriyoruz. Bol sıvı tüketilmesi. C vitamini açısından zengin olan gıdaların tüketilmesi toplu olarak yaşanılan yerlerde, okullarda, kreşlerde, işyerlerinde ve kapalı mekanlarda gün içerisinde iki üç saatte bir pencereleri açarak mekanın havalandırılması sağlanarak içerideki virüs yoğunluğunu, mikrop yoğunluğunu azaltmak çok önemli” şeklinde konuştu.

Ailelerin, enfeksiyonu olan çocuklarını hastalığı atlatana kadar okula göndermemeleri hususunda uyaran Dr. Tolu; “Özellikle hastalığın başlangıç dönemindeki bulaş oranı çok yüksektir. Dolayısıyla diğer sağlıklı çocuklarımıza da bulaşma oranı yükselmekte ve bu hastalığın önüne geçmemiz zor oluyor. Kalabalık ortamda bulunan çocuklarımız bu tür hastalığı al-ver şeklinde sürdürebiliyorlar. O nedenle buna dikkat edilmeli” dedi.

Bademcik enfeksiyonunun da sıklıkla karşılaşılan sorunlardan birisi olduğunu belirten Op.Dr. Tolu; “Bu noktada da Bademcik enfeksiyonu olan çocuklarımızın sıklığı, beraberinde geniz etinin olup olmadığı bizim önemle dikkatimizi çeker. Geniz eti varlığı ve sık bademcik iltihabı olan hastalarımızda ameliyat kararları almamız gerekebiliyor. Bu konuda doğru karar verebilmek için hastanın uzun süreli ve düzgün takip edilmesi önemli. Her hastamıza öncelikle ameliyat demek istemiyoruz tedavilerle yaptığımız mücadelenin ardından en son çare olarak hastalarımıza ameliyatı uygun görüyoruz.” Dedi.

Grip aşısının riskli gruplarda önem arz ettiğini belirten Tolu açıklamasını şöyle sürdürdü; “Mevsim gereği Grip Aşıları bizim özellikle riskli grup dediğimiz, yeni doğanlarda önerebiliyoruz. Önemli bir akciğer ve astım hastalığı varsa. Birde yine riskli grup olarak adlandırdığımız kalp hastalığı, şeker hastalığı, yüksek tansiyon gibi rahatsızlığı olan belli bir yaşın üzerindeki hastalara grip aşısının muhakkak yapılmasını öneriyoruz. Diğer hastalarımız özellikle kapalı yerlerde çalışma zorunlulukları varsa öğretmenler gibi çalışıyorlarsa bu gruplarımızda enfeksiyonla karşılaşma riskleri yüksek oldukları için grip aşısı yapmalarında fayda olabilir. Yüzde yüz koruyuculuğu olmasa da, yüzde yetmiş, seksen oranında korunma şansı yakalayabiliyoruz grip aşısıyla”

Bu süreçte bol sıva tüketilmesi gerektiğini belirten Dr. Tolu; “Sıvı tüketimi yaz-kış fark etmez sürekli tüketilmesi gerekir. Kış mevsiminde su tüketimi biraz daha düşmekte o nedenle su içme ihtiyacı duymasak bile mümkün olduğu kadar günde en az bir iki litre su tüketmek tüm vücut sisteminin korunması için bize lazım. Bunun dışında tabi yüce Allah’ımızın bize vermiş olduğu nimetler olan meyve ve sebzeleri mevsimine göre bol bir şekilde tüketmeye özen göstermeliyiz. Kışın daha çok Narenciye grubu bol bol tüketilmeli. Özellikle Nar’ın anti gribal etkinliği görülmektedir” dedi.