SOYKIRIM MIŞ…

Abone Ol

2010 yılında bir Azerbaycan ziyaretimiz olmuştu. Bu ziyarette Azerbaycan Türkçesine göre Quba adı verilen şehri gezmiştik. Burada her birimizin gözlerinde damlaların süzüldüğü, yürekler burkan, "bu kadar da olur mu" denilen bir yere gitmiştik.

            Burada, Ermenilerin Türklere ve hatta Yahudilere uyguladıkları soykırımın gerçek belgeleri ile tanışmıştık. 1918 yılında Taşnaklar ve Bolşevikler bu şehirde Yahudi ve Azerilere karşı saldırılar düzenlemişler. Kendilerine "ceza takımı" adını veren 2 bin kişilik Ermeni silahlı çetesi 1918 yılının Mayıs ayında, Kuba`da yerel halka karşı bir katliam gerçekleştirdiklerini öğrenmiştik.

            2007 yılında tesadüfen yapılan bir kazı sonucunda çocuk, genç, yaşlı, kadın, erkek demeden işkenceyle katledildiği tespit edilen 400 kişinin kemiklerine rastlanmış. Burada çıkarılan cesetlerin birçoğunun çıplak olduğu, kafalarında büyük çivilerin olduğu, kemiklerin kırıldığı tespit edilmiş.

            Sular alıp götürsün diye dere yatağına topluca gömülen bu cesetlerin bazılarının Qudyal Çayında kaybolduğu tahmin ediliyor.  Gerisi ise bir birileri üzerine yığılmış vaziyette daracık bir alanda bulunmuşlar.

            Burada Ermenilerin özellikle Müslüman ve Türk halkına uyguladıkları vahşice katliam ve soykırım girişimleri apaçık bir şekilde gözler önüne serilmişti. Burada kendilerine alan açmak isteyen Ermeniler sadece Müslüman Türkleri katletmekle kalmamış Yahudileri de katletmişlerdi. Anlatılanlardan Ermeni Hamazasp komutasındaki çete yaklaşık 150 köy ve mahalleyi, 400 aileyi evleriyle birlikte yakıp yıkmışlar. Kaynaklardan Azeri Türklerinin yanı sıra 3 bin kadar Dağ Yahudi`sinin de katledildikleri anlaşılıyor.

            1915 yılında Anadolu topraklarında soykırıma başlayan, bazı insanları göçe mecbur eden Ermeniler, bu tarihten başlayarak Türklerin soykırım yaptıkları yalanlarını dünyaya yutturmaya çalışmışlar.

            Kısmen başarılı da olmuşlar. Nitekim ABD Başkanı Joe Bıden’ın 1915 olayları hakkında ‘Ermeni soykırımı’ yalanını dillendirmiş oldu.

            Aslında uydurdukları yalana kendileri de inanmıyorlardır. Türklerin,  Anadolu topraklarında, asırlarca hâkimiyeti altındaki farklı etnik ve dini gruplarla barış ve huzur içerisinde yaşattıklarını çok iyi bilirler.

            Tıpkı bugün olduğu gibi 19. yüzyılın son çeyreğinden başlayarak Ermeni örgütlenmeleri, Türk milletinin varlığına kastedebilmek için emperyalist güçlerle işbirliği içinde hareket etmişler ve etmeye de devam etmektedirler.

            Güçleri yetmediği zamanlarda Türklerle barış ve sükûnet içerisinde yaşayan (sözde vatandaşlarımız olan) Ermeniler, fırsatı bulunca Kars ve Ardahan bölgesinde katliamlar yapmış, 1915’te birçok cephede bağımsızlık savaşı verirken bizleri arkadan hançerlemişlerdir.

            Bütün bunları görmezden gelen Haçlı zihniyeti olayı çarpıtmak istiyor. Ancak güneş balçıkla sıvanmaz. Söylemle olmaz, belge ile olur. Dilerim bu yalan fırsat bilinerek arşivler açılır, siyasilerden ziyade tarihçiler tarafından olay objektif olarak irdelenir ve gerçekler daha net bir şekilde dünya kamuoyuna sunulur.

            Irak ve Suriye’nin kuzeyinde terörist grupları alenen destekleyen, petrol ve para için Irak'ta 2 buçuk milyon insanı katleden, Vietnam'da 4 milyon, Kore'de 3 milyon, Afganistan'da 2 milyon, Hiroşima'da 350 bin ve 15 milyon Kızılderili'yi katletmiş bir ülkenin lideri söylüyor. Desen ne olur, demese ne olur. Erbakan Hoca'nın dediği gibi adama "hadi oradan" demezler mi?

            Barış ve huzur dolu yarınlar dileğiyle…

Fahrettin ÇELİK