<DIV id=user-thread>Kaç yıldır papatya görmüyordum. Hayret...<BR><BR>Papatya geri gelmiş. <BR><BR>Gelincik hiç görmüyordum. <BR><BR>O da geri gelmiş. <BR><BR>Çimenler, çok güzel. <BR><BR>İstanbul amma da çok ağaçlanmış meğer. <BR><BR>“Bahar geldi beyim, evde durulmaz.” <BR><BR><BR><BR> <CENTER><B>*</B></CENTER><BR><BR><BR><BR>Dün, birkaç tane de uçurtma gördüm. <BR><BR>Bir tanesi koptu gitti... Kimbilir çocuk ne üzülmüştür. <BR><BR>Balonlar gördüm rengârenk. <BR><BR>-Hepsi kaç para diye sordum. <BR><BR>Satmadı. <BR><BR>-Hepsi olmaz dedi. <BR><BR>-Sana ne yahu, parasıyla değil mi? <BR><BR>-Olmaz dedi. <BR><BR>Ne hoş adam... Çocukların hakkını yemek istemedi. <BR><BR><BR><BR> <CENTER><B>*</B></CENTER><BR><BR><BR><BR>Güneş, hınzırca yakıyordu yüzümü. <BR><BR>Yaksın. <BR><BR>Baktım, erik de çıkmış. Henüz küçük ama idare eder... Çağla ise tam kıvamında. <BR><BR>15 güne kalmaz, kiraz da çıkar. <BR><BR>İçimde anlaşılmaz bir sevinç, dilimde o şarkı: <BR><BR>-Erişti nevbahar. <BR><BR><BR><BR> <CENTER><B>*</B></CENTER><BR><BR><BR><BR>Nisan, şahsiyetli bir aydır. <BR><BR>Cıvıklık sevmez. <BR><BR>Kaypaklık yapmaz. <BR><BR>Hiç aldatmaz. <BR><BR>Ne ise odur nisan. <BR><BR>Güneşi lezzetli, yağmuru bereketli, ilhamı kudretlidir. <BR><BR>Onu, yudum yudum içerim her yıl... Her saniyesinin kıymetini bilirim. <BR><BR><BR><BR>Tıpkı Suzidil gibi: <BR><BR><BR><BR>Ey gonca açıl, <BR><BR>Zevkini sür fasl-ı bahârın. <BR class=clear></DIV>