Kaderin Bu Olmamalı

Abone Ol

                Bundan 30-40 yıl öncesini hatırlayanlar bilir; kıyılmış sarmalık tütünü satmak yasaktı. Aynı şekilde tütüne sarılan kâğıdı kimse aleni bulunduramaz, satışını yapamazdı.

                Uzun yıllar yasaklanmış olmasından ötürü sarmalık tütünün adı; “kaçak tütün” olarak zihinlerde yer edindi ve hala kamuoyunda öyle bilinir.

                Yasaklı yıllarda kaçak yollarla bu işin ticaretini yapanların nice badirelerden geçtiğini, yakalanmamak için gecenin zifiri karanlığında yollara revan olduğunu, jandarmaya yakalanınca senelerce kodese tıkandığını, dur ihtarına uymadan kaçmaya çalışırken sağlığından olduğunu yaşı müsait olanlar çok iyi bilir. 

                Kimden ya da hangi şehirden bahsettiğimi anlamışsınızdır herhalde. Malum olumsuzluklara düçar olan bu şehrin adı Adıyaman’dan başkası değil elbet.

                Yıllarca menfi durumlarla iç içe olan Adıyaman’ın kaderi bu olmamalıydı ama ne yazık ki reva görüldü…

                En sonunda kaçak konumunda olan bu talihsiz ürün serbest oldu olmasına da, son günlerde yine eski yasaklı günlere doğru yelken açılıyor gibi.

                Torba yasayla birlikte meclise sevk edilen tütünle alakalı maddelerde, iddialara göre sıkıntıların belirdiği, daha doğrusu yeniden yasaklı hale getirileceği söyleniyor.

                Kamuoyunda doğal olarak büyük bir tepki var. Ayrıca ilimizin STK temsilcileri ve seçilmişleri kendi imkânları ölçüsünde yetkili mercilerle görüşmeler yapıyor, bu yasanın mecliste geçmesi halinde Adıyamanlı üreticilerin ve bu işin satışını yapanların mağdur edileceğini dile getiriyor ama inşallah netice hayırla sonuçlanır.

                 Türkiye’ye yıllık 1 buçuk milyon ton sarmalık kıyılmış tütün pazarlayan eli nasırlı Adıyamanlı gariban çiftçiler, eskiden olduğu gibi yasaklarla baş başa bırakılmamalı.     

                 Adıyaman’da 25 bin aile her yıl tütün ekerek, bunu sarmalık hale getirip satışını yapıyor. Bu il’de direk ve dolaylı olarak en az 150 bin insanın geçim kaynağını tütün oluşturuyor.

                 Türkiye’de her yıl 13 milyon ton sarmalık kıyılmış tütünün, 1 buçuk milyon tonu Adıyaman’dan piyasaya sürülüyor. Dolayısıyla Adıyamanlıların yazgısı yasaklarla anılmamalı.

                 Her üretici tütünü özgür bir şekilde ekebilmeli, ticaretçi serbestçe satışını yapabilmeli.

                Tütünle geçimini sağlayanlar, bu ürünle iştigal olanlar yaptıklarından ötürü asla endişeye kapılmamalı, söz konusu sektörün özgür kalabilmesi için ilimizdeki tüm yetkililerin elinden gelen gayret ve çabayı göstermeli. Satılmasında ve pazarlanmasında muhtemel yasaklayıcı hükümlere engel olunmalı.  

                Diyeceğim o ki; Adıyaman’ın ekonomisini önemli ölçüde ayakta tutan tütünü yasaklı hale getirmek demek, bu il’in ekonomisini bitirmek demektir.      

                Gerekirse ürün resmi olarak kayıt altına alınmalı, devletin kasasına katma değer olarak yansıtılmalı ama yasaklı hale getirilmemesi için atanmışından seçilmişine, basınından STK’sına herkes üzerine düşen vazifeyi yerine getirmelidir.     

                Selam, sevgi ve gönül dolusu muhabbetlerimle…

    

               

  Bilal KARADAĞ

    bkaratag02@hotmail.com